Selahaddin Eyyubi 1193 yılında ölünce oğulları ve kardeşleri arasında taht kavgaları başladı. 1198 yılında Papa olan lll. İnnocentius bu durumdan yararlanmak için yeni bir haçlı seferi organize etti. Papa lll. Innocent (İnnosan)’ın (1198-1216) en büyük emeli Kudüs’ü Müslümanlardan geri almaktı. İnnocent’in barbarlıkta haçlı ordularını aratmadığı görülmektedir. Yaptığı önemli işler şunlardır.
1. Sicilya’ya bir ordu göndererek, buradaki Arap Müslümanların tamamını yok etti.
2. Baltık sahillerini hristiyanlaştırmak için serserilerden oluşan Kılıç Kardeşliği isimli bir tarikat kurdu. Bu serseriler, köyleri basarak halkı zorla Hıristiyanlaştırdılar.
3. İspanya Müslümanlarına karşı da saldırılara geçti. İspanya Arapları yenildiler. Katliamın derecesini Allah bilir.
4. O yıl, çocuklar bile haçlı ordusunu düzenlediler.
5. Bulgaristan’da Bogomiler adı altında gelişmiş ve sonra Fransa’da yayılmış bir mezhep olan Albijua’lara karşı Kral Toulouse Vl. Raimond’u harekete geçirdi. Kral, verilen emri dinlemediğinden aforoz edildi. Papa, Albijua’ların öldürülmesi için emir verdi. Ne kadar çok Albijua öldürürlerse sevap kazanacaklardı. Bu sefere katılan sürüler, ne yağmalarlarsa ve kimi öldürürlerse kendilerine helal edildiğini duyunca bütün güçleriyle savaşa katıldılar. Bezie şehri alınınca, kimsenin yaşına ve durumuna bakmayarak 20.000 kişiyi öldürüp mallarını yağmaladılar. Şato Kontu eşi, diri diri kuyuya atılıp üstüne taş yığıldı. Şatoda buldukları kişileri diri diri yaktılar. Bütün erkekler yok edildikten sonra, askerlere şehrin kadınları verildi.
6. İngiltere’de kardinal seçimi nedeniyle kıral Jian (Jan) ile arası açıldı. İngiltere Kırallığını alıp Fransa Kıralına verdi. Fakat Jan, İngiltere’yi Papalığa bağışladı ve ülkeyi vekaleten idare etmeye, papalığa her yıl 1000 mark vergi vermeğe başladı. Bu vergi 100 yıl sürmüştür.
7. 1204 yılında İstanbul’u alıp tahrip etti. İstanbul tarihindeki en büyük yağmayla karşılaştı. 9 asır boyunca Hristiyan medeniyetinin merkezi olan bir şehir yine Hristiyanlar tarafından, üstelik Hristiyanlarca kutsal sayılan bir sefer sırasında yok edilmiştir. Haçlılar, vahşi bir tahrip duygusuyla hareket ederek naralar atarak, uluyarak kitleler halinde sokaklarda ve evlerde dolaşıyor, parıldayan her şeyi alıyor, ancak öldürmek, ırza geçmek veya susuzluklarını gidermek ve şarap içmek amacıyla ara veriyorlardı. Ne manastırlara, ne kiliselere ve ne de kütüphanelere hürmet ediyorlardı. Ayasofya kilisesinde bile ipekli duvar halılarını yırtıp mihraptaki büyük gümüş şemsiyeyi parçalayan, aziz tasvirleri ve kutsal kitaplar üzerinde tepinen sarhoş savaşçılara rastlamak mümkündü. Bunlar mihrablardaki mukaddes kaplardan büyük bir neşe içinde şarap içerken, bir Fransız orospusu patriğin tahtına çıkarak hareketli bir Fransız şarkısı söylemeye başlamıştı. Rahibelere manastırlarda tecavüz edildi. Yağmacılar saraylara olduğu gibi fakir kulübelerine de dalıyorlar ve buraları tahrip ediyorlardı. Yaralı kadın ve çocuklar ölüm halinde sokaklarda debeleniyorlardı. Bu korkunç yağma ve cinayet dalgası, muazzam ve güzel şehri bir harabe yığını haline gelinceye kadar üç gün sürdü. Tarihçi Niketas “Araplar bile daha merhametli hareket ederlerdi” diye feryat etmiştir. Umberto Eco’nun Baudolino romanında Nikites şöyle konuşmaktadır: “Türkler asla böyle bir şey yapmaz. Onlarla ilişkilerimiz çok iyi. Kendimizi asıl Hıristiyanlardan korumamız gerekiyormuş.”
8. Katolikten başka mezhep kabul etmedi ve onlara yüksek cezalar verdi.
İnnecont’ın Roma’da Latran kilisesinde yaptığı toplantıyla Haçlı Seferi ilan edildi. Haçlı seferlerini organize etmek ve halkı teşvik etmek için Papaz Foulques de Neuilly (Fulk do Nöyi)’yi görevlendirdi.
Not: Yakında basılacak olan Geçmişten Günümüze Haçlı Seferleri isimli kitabımızdan
İbrahim Halil ER