Ermenilerin milli mezhebidir. Ermeniler 301 “Aydınlatıcı” (Lusavoriç) lakabıyla anılan Aziz Grigor/Krikor’un öncülüğünde Hıristiyan dinini kabul etmiştir. Dünyada topluluk olarak ilk kez Hristiyanlığı benimseyenler Ermenilerdir. 451 yılında Ermeni kilisesi ile Rum (Ortodoks) kilisesi doktrin farklılıkları nedeniyle yollarını ayırdılar. Böylece Ermeniler, kendilerine özgü ayrı bir mezhep oluşturup, diğer hristiyan topluluklarından ayrılmış oldular. Ermeni Apostolik Kilisesi adını alan ulusal kilise, Batılı kaynaklarda (Ermeni kilisesinin kurucusu olan Aziz Grigor’a atfen) Gregoryen adıyla da anılır.
Ermeni mezhebinin Ortodoksluktan ayrılan temel özellikleri şunlardır:
1. Ermeniler, Romanın üstünlük ve hakimiyetini kabul etmezler.
2. Chalcedoince ruhani mescilinin kararalırın kabul etmezler.
3. İsanın baba ile ayni tabiat ve ceherde bir uluhiyet olduğuna inanırlar.
4. Arafa inanmazlar.
5. Papanın günah bağışlamasını red ederler.
6. Hayvanları kuraban eder eski zanlardaki ayinleri sürdürürler.
7. Roma kilisesinin incil’e yaptığı yorumları kabul etmezler.
Ermenilerin Katolik veya Ortodoks olmamaları, onları batı hristiyanların koparmıştır. Hristiyan dünyası uzun süre Ermenilere ilgisiz kalmış, bir anlamda onları sapkın kabul etmiştir. Papalığın Ermenilere ilgisi daha çok onları Katolik yapma arzusu şeklinde olmuştur. Ermenilerin Ortodoks olmamaları da Bizans Devleti tarafından zulüm ve baskı görmelerine yol açmıştır. Bu baskı ve zulümden Türklerin Anadolu’ya girmesiyle kurtulmuş, bir anlamda dini özgürlüklerine kavuşmuşlardır. Hatta Fatih İstanbul’u alınca Ermeni Patriğini de yasal olarak kabul etmiş, Rum Patriğiyle aynı statüye kavuşmalarını sağlamıştır. Yani bilinenin aksine Türklerle Ermenilerin ilişkileri öyle düşmanca başlamamıştır.
İbrahim Halil ER