Kiev Knezliğli dağılınca ortaya çıkan prenslikler Türk/Moğalların eline geçip Altınorda devleti’ne bağlandı. Timur’un Altınorda Devletine saldırıp zayıflatması üzerine isyan eden bu Slav prenslikleri Moskova Knezliğini kurdular. Daha sonra diğer prensliklerin de Moskava Knezliği etrafında toplanması ile Rusya devleti kuruldu.
1547 Korkunç İvan Çar ünvanını alarak Modern Rus Çarlığını kurmuş ve ondan sonra da tüm Rus imparatorlara çar ünvanı verilmiştir. Korkunç Ivan, Kazan Hanlığı ile yıllardır devam eden savaşları 1552 yılında başkent Kazan’ı alarak sonlandırdı. Daha sonra Astrahan Hanlığı’nı da ele geçiren Rusya’nın sınırları Orta Asya’ya dayanmış oldu.
Bu çarlık 1721 Çar l. Petro’nun Rus imparatorluğunu kurması ile İmparatorluğa dönüşmüştür. Büyük Petro’nun ilk Askeri saldırısı Osmanlı üzerine oldu. Sonra Kuzeye dönüldü. Rusya’nın Karadeniz ile herhangi bir bağlantısı yoktu. Sadece Baltık Denizi’nin bir bölümü olan Beyazdeniz’de “Archangel” adında bir limanı vardı. Rusya-İsveç’e saldırdı. 1721 yılında,İsveç’in barış istemesi sonunda bir antlaşma imzalandı. Antlaşmaya göre, Ruslar Güney’den ve Kuzey’den denize ulaşabiliyordu. Sankt-Peterburg adında yeni bir şehir inşa edildi ve yeni başkent Sankt-Peterburg oldu. Petro, Hükûmeti o zamanki modern kurallara göre yeniden yapılandırdı ve Duma adıyla anılan ve 9 senato’dan oluşan Meclisi yeniden açtı. Kırsal alanlar yeni il ve ilçelere bölündü. Senatoların görevi, vergi gelirlerini toplamaktı.
Ortodoks Kilisesi’ni devletin bir parçası yapmak için, Ortodoks Kilisesi’ni devletin idari yapısına dahil etti. Patrikhaneyi kaldırdı ve onun yerine hükümetçe yönetilen Kutsal Sinod ile değiştirildi. Kısaca tek yönetimin parçası olan her şey kaldırıldı. Petro 1725 yılında ardında vasal bırakmadan ölünce, yerine kısa bir süreliğine, I. Katerina geçti. Taç ondan sonra Çariçe Anna’ya geçti. Anna İvanovna döneminde Reform hareketleri yavaşlatıldı ve Osmanlı ile savaşıldı. Yapılan savaşı kazanarak Kırım Hanlığı’nın zayıflamasına yol açtı.
III. Petro ile evlenen bir Alman prensesi olan II. Katerina veya Büyük Katerina, Yelizaveta’ten sonra tahta getirildi. ncak III. Petro’nun çarlığı fazla uzun sürmedi. 28 Haziran 1762 tarihinde muhafız alayı çara karşı ayaklanarak III. Petro’yu tahttan indirdi ve Katerina Rusya çariçesi olarak ilan edildi. Katerina döneminde Ruslar Polonya ve Litvanya toprakları üzerinde siyasi kontrolünü genişletti. Ama askeri zaferlerin maliyeti altında ezilen köylü halk isyan etti. Katerina’nın “tüm toprak ağalarını asın” emri üzerine, çoğu asıldı. Ayrıca işkenceler etme ve öldürme suçundan üst düzey soylulardan olan Darya Nikolayevna Saltykova’nın toplum önünde yargılanması ve cezalandırılmasını emretti. Asillerin desteğini sağlamak için, hükümetine rağmen, serflerin ve diğer düşük sınıfların haklarını ve güçlerini arttırdı. Katerina, serfliğin sona ermesi gerektiğine inanıyordu. Çariçeliği döneminde Rusya batısı ve güneyindeki 518.000 km²’lik bir alanı topraklarına katmayı başardı. Bu genişleme Lehistan ve Osmanlı İmparatorluğundan alınan topraklar sayesinde oldu. Novorusya, Kırım, Ukrayna, Beyaz Rusya, Litvanya ve Kurşas (Letonya) Rusya’nın topraklarına katıldı. Lehistan’ın parçalanarak Rusya, Prusya ve Avusturya arasında paylaşılmasına öncülük etti. II. Katerina 1796 yılında öldüğünde Lehistan diye bir ülke artık ortada kalmamıştı.
II. Katerina zamanında Rusya Osmanlı Devletine çok büyük kayıplar verdirdi. II. Katerina’nın çariçeliği sırasında 3 değişik Osmanlı padişahı hüküm sürdü: III. Mustafa, I. Abdülhamit ve III. Selim. Bu dönemde Rusya Osmanlı Devleti’yle iki büyük savaş yaptı. Bunlardan birincisi III. Mustafa döneminde yapılan 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı’ydı. Bu savaşta büyük kayıplara uğrayan Osmanlılar I. Abdülhamit tahta geçtiğinde Ruslarla Küçük Kaynarca Antlaşması’nı imzalayarak Kırım Hanlığı’nın bağımsız olmasını kabul ettiler. Ama II. Katerina ünlü generali Potemkin’le birlikte Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak görmek istiyordu. Antlaşmanın imzasından 9 yıl sonra 1783 yılında Rusya, Kırım’ı ilhak ederek resmen topraklarına kattı. I. Abdülhamit’in saltanatı sırasında gerçekleşen bu durumu kabul edemeyen Osmanlılar Kırım’ı geri almak için Rusya’yla tekrar 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşına girdiler. Ancak tekrar yenilen Osmanlılar III. Selim tahta geçtikten sonra Yaş Antlaşması’nı imzalayarak Kırım’ı Ruslara bırakmaya razı olmak zorunda kaldılar. Kırım’ın kaybı Osmanlılar için büyük bir hezimet olmuştu. Çünkü ilk defa Müslüman bir Osmanlı toprağı Hıristiyanlara kaybediliyordu. Rusya ise Karadeniz kıyısındaki bu toprakları ele geçirerek büyük bir stratejik başarıya sahip olmuş, Karadeniz’de donanma kurma imkânını elde etmişti. Bu gelişmeler 19. yüzyıl boyunca Boğazlar sorununu gündeme getirecekti.
II. Katerina kendisini kültür ve sanat açısından bir aydın olarak görüyordu. Zamanın Fransız filozofları Voltaire, Diderot ve D’Alembert ile yazışmalar yaptı. 1764 yılında Avrupa’dan satın aldığı 250 tabloyu sergilemek üzere Sankt-Peterburg’da Hermitage Müzesi’ni inşa ettirdi. Bu müze sonraki çarların da katkılarıyla dünyanın en eski ve en büyük müzelerinden biri haline geldi.
II. Katerina çariçeliği sırasında hiçbir evlilik yapmadı. Ancak çok sayıda erkekle aşklar yaşadı. Sevgililerini büyük malikaneler ve çok sayıda hizmetçilerle ödüllendirdi. Oğlu Pavel Petroviç’e çok kötü davrandı ve ona adeta hapis hayatı yaşattığı rivayet edilir. 16 Kasım 1796’de banyo yaparken beyin kanaması geçirdi ve öldü.
DEVAM EDECEK
İbrahim Halil ER