“Onlar o ağacın meyvesini tadar tatmaz, edep yerlerinin açık olduğunu fark ettiler. Derhal buldukları cennet yapraklarıyla edep yerlerini örtmeye başladılar.”(Araf, 7/22).
Ayetine baktığımız zaman sanki Adem ile Havva arasında cinsiyete dayanan ilk yakınlaşmanın/farkındalığın yasak meyvede sonra ortaya çıktığını düşünürüz. Ayette, meyveden yenilmesinden sonra yaşanan bir değişim olduğu görülmektedir. Çünkü ilk kez birbirlerinin cinsel organlarını görmeye ve bir anlamda farklılıklarını anlamaya başlarlar.
O zamana kadar iki ergen olmayan kız ve erkek oğlanın oyun oynaması gibi cennette hoş vakit geçirmekteydiler. Yani ikisi bu dönemde karı – koca (zevce) değil, birer arkadaştırlar.
O zamana kadar iki ergen olmayan kız ve erkek oğlanın oyun oynaması gibi cennette hoş vakit geçirmekteydiler. Yani ikisi bu dönemde karı – koca (zevce) değil, birer arkadaştırlar.
Böylece nefis sahibi olmayan melek hüviyetinden nefis sahibi olan insan hüviyetine geçmiş olurlar. Bu da insanın evrimi için olması gereken bir unsurdu. Çünkü dünya hayatının idamesi için nefsin bazı dürtülerine (kontorllü olmalı) ihtiyaç vardı. Zaten hiç bir şey boşuna yaratılmamıştır…
HZ. Adem ile Havva’nın yediği yasak meyvenin mahiyetinin ne olduğu konusunda müfessirler çok tartışmışlardır. İmamı Maturudi bunu bilgi olarak yorumlar. Yani yasak meyve ile bilgilendiler. Böylece birbirlerinin cinselliklerinin farkına vardılar.
Bazı alimler ise yasak meyvenin ilim olduğunu söyler. Bazıları da ve Hristiyanlıkta da yasak meyvenin ebedilik (Şeydanın hz. Adem ile Havva’yı kandırması da zaten bu sözledir. Ayette de vurgu yapılır.) olduğunu söyler. Daha doğrusu Şeytan’ın insanı kandırmak için kullandığı aldatıcı sözün bu olduğunu söylerler.
Ayette “edep yerleri ortaya çıktı” çıktı ifadesi, cinsellikleri, hatta dünya hayatı için lazım olan organları ilk kez teşekkül etti/oluştu anlamına bile gelir. Yani cennet ehli gibi bir vücuda ve yapıya sahipken bu olayla dünya hayatını idame edecek organlar bile oluşmuş olabilir.
Biz ise yasak meyve insanı dünya hayatında idame edecek, dünya hayatını sürdürmesini sağlayacak olan nefis ve bilgi unsuru olduğunu düşünmekteyiz.
Bu meyve ağacı bildiğimiz bir meyve ağacı olmayıp, onların anatomik yapısını dünyaya uyumlu hale getirecek bir özelliğe sahiptir.
O zamana kadar acıkma, tuvalet ihtiyacı da olmadığından cinsel organları manevi anlamda setr edilmiş oluyordu. Bu aynı zamanda cinselliğin teşekkül etmediği anlamına da geliyordu.
Bu bakış açısı bir çok açıdan doğru olabilir. Çünkü onlar cennette yaşıyorlardı ve cennetin asıl sakinleri olan meleklerde cinsiyetsizdi.
Bu aynı aynı zamanda hz. havva’nın ilk yaratışında hz. Adem’e karı/eş olma amacından ziyade (ileriki amaç hariç) bir arkadaş, yoldaş ve yalnızlığını paylaşan birisi olma amacıyla yaratıldığını da göstermektedir.
A’raf suresi 189. Ayette: “Sizi bir tek candan (Âdem’den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva’yı) yaratan O’dur…”
Ayetinin başında (cennet hayatının tasviri) aslında huzur ve arkadaşlığı vurgularken, “O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah’a şöyle dua ettiler: “Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız.” (A’raf, 7/189)
İkinci aşamasında cinselliği vurgular ki bu durum artık cennet hayatıyla ilgili olmayıp dünya hayatına yönelik bir tasviri içerir.
Bu meyve ağacı bildiğimiz bir meyve ağacı olmayıp, onların anatomik yapısını dünyaya uyumlu hale getirecek bir özelliğe sahiptir.
O zamana kadar acıkma, tuvalet ihtiyacı da olmadığından cinsel organları manevi anlamda setr edilmiş oluyordu. Bu aynı zamanda cinselliğin teşekkül etmediği anlamına da geliyordu.
Bu bakış açısı bir çok açıdan doğru olabilir. Çünkü onlar cennette yaşıyorlardı ve cennetin asıl sakinleri olan meleklerde cinsiyetsizdi.
Bu aynı aynı zamanda hz. havva’nın ilk yaratışında hz. Adem’e karı/eş olma amacından ziyade (ileriki amaç hariç) bir arkadaş, yoldaş ve yalnızlığını paylaşan birisi olma amacıyla yaratıldığını da göstermektedir.
A’raf suresi 189. Ayette: “Sizi bir tek candan (Âdem’den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva’yı) yaratan O’dur…”
Ayetinin başında (cennet hayatının tasviri) aslında huzur ve arkadaşlığı vurgularken, “O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah’a şöyle dua ettiler: “Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız.” (A’raf, 7/189)
İkinci aşamasında cinselliği vurgular ki bu durum artık cennet hayatıyla ilgili olmayıp dünya hayatına yönelik bir tasviri içerir.
İbrahim Halil ER
Ramazan Kurtoğlu
Bence daha ziyade şu anki kuşak ve gelecek kuşaklar için ciddi ciddi düşünmek icap ediyor. Malumunuz yeni yetişen gençler gerek sosyal hayat gerek dini boyutta gençlerimiz hiç manevîyati görmüyorlar.
Eyup Topkaya
Cinselliğin keşfi daha mantıklı görünüyor, ayetlerde de belirtilen durum bunu destekler gibi. zaten cinsi duyguların harekete geçmesinin tetikleyiciside nefs olduğu için spesifik olarak cinselliğin keşfi sanki..en doğrusunu Allah bilir..
Ayla Dilek
Nefs olsa bile neden cinsellik olsun emre itaatsizlik de nefs degil mi meyve yenmeyecek denmiş şeytan kendi itaatsiz olduğu için ınsani da kendisinin yaratılışca düşük gördüğü icin insanin ne kadar itaatsiz olduğunu göstermek istemiş ve göstermiş yani insanı yoldan cikarmak nefsini ele geçirdiğinde bu yemek olur merak olur istek olur seks olur her türlü yoldan çıkarmak çok kolay dediğini yapmış… şeytan kendisine verilen görevi yapıyor insan da nefsine uyarsa yoldan çıkıyor… doğrusunu Allah bilir
Ferdi Aytekin
O meyve nefs olsaydı ondan önce nefsiz bir melek hükmünde olsalardı zaten bu hatayı yapamazlardı ki ,bu meraka hırsa kapılmaz emre itaatsizlik yapamazlardı diye düşünüyorum.
Bu yüzden iiginctirki birden farketmedikleri cinselliği farketmislerse, bende hıristiyanların şehvet arzusu teorisine katılıyorum daha mantıklı gibi geldi bana şehvet olma ihtimali. Meyveyle beraber şehveti yemişler gibi nefslerine o hasleti arzuyuda eklememişler gibi geldi bana. Şüphesiz en DOĞRUSUNU YUCE RABBİMİZ bilir.
Yusuf Uğur
Ferdi Aytekin Kardaş sen seydaya yorum yapıyorsun. bildiri bana ğeliyor
Ferdi Aytekin
Yusuf Uğur seni facebok başıma bela etti ozaman ,senden kurtulamayacaz anlaşılan
veyahut ilahi bir isaretmi yoksa yorumumun matıklıgi olduguna tssfik babında seninde bilgilenmem için veya fikrini beyan etmen için konu hakkında:)
Yusuf Uğur
Ferdi Aytekin joker hakkımı kullanmak istiyorum.
By. Joker Vasıf Ay
Ibrahim Halil Er
Ferdi Aytekin nefesten kası cinsel
arzulardı. Bunu kullanmak istemedin insanlar anlar diye ama maalesef anlasilmamis
Ferdi Aytekin
Konu ilginc ve güzeldi hocam sagolun bende ilk defa okudum bu mevzuyu ve mantıken banada bu şehvet olayı mantıklı geldi. Demekki aynı fikirdeymisiz hocam , ozaman yorum yapmama gerek yok direk sizin fikrinize katılıyorum
Emine Emine Emine
Neslin hz ademdemden hz havvaya geçmesidir. Kısaca cinselliktir. Zaten bundan sonra dünyaya indiriliyorlar cunku cennete cogalamazlar.