Ateist olduğunu söyledi. Kendisini hâkli çıkarmak için bir suru laf zırvaladı.
Şöyle bir baktım kendisine. Konuşmaya ve laf anlatılmaya müsait mi diye?
Kalın kafalı ve şartlanmış olduğunu gördüm. Ne söylesem bir cevap verecekti. Gardını almıştı.
Derken Allah’ın,
Cennet ve cehennemin olmadığını söyledi.
Hemen onu dumura uğratacak soruyu sordum:
Ya varsa!
Hı dedi. Duşundu. Verecek cevap aradı. Bulamadı. Bitmişti.
Devam ettim. Yoksa bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Peki Ya Varsa?
Eğer varsa biz kazanacağız. Ama sen ebedi olarak kaybedeceksin. Geriye donup hatalarını da düzeltemeyeceksin. Halbuki bir kelime tevhid söyleyerek ve namaz kılarak kendini garantiye alabilirsin.
Ek
Benim bu çıkışımı beklemiyordu. Görüsünü çürütmek için bir suru akli ve ilmi delil getireceğimi bekliyordu. Kendisini ona göre hazırlamıştı. Benim direk dalışım tüm savunmasını yıktı.
Ben onu terk ederken o kendi kendine
YA VARSA diye söyleniyordu.
Şüphe onu hakikate ulaştıracaktır
İbrahim Halil ER