Aslında Gazali’nin yaptığını felsefe usulüne göre yordamladığımızda onun yaptığının da bir felsefe olduğunu ve onun da bir filozof olduğunu görürüz. Gazali’yi felsfeci olarak düşündüğümüzde biz onu Septik (yani şüpheci) kategorisine dahil edebiliriz. Aslında bir çok İslam alimi felsefi anlamda düşündüğümüzde filozofturlar. Sadece onlar felsefe ve özellikle Yunan felsefesi kavramlarıyla değil de İslami kavramlarla düşündüğünden biz olayı görmüyoruz.
Mesela Ebu Hanife bir fakih ve hukukçu olarak düşünürken onun felsefi yanını görmeyiz. Örneğin Ebu Hanife, kızların velilerin onayı olmadan kendi başlarına evlenebilme izni vermiştir. Halbuki diğer üç mezhebe göre mutlaka velisinin onayı gerekir. Ebu Hanife burada kadınların da birey olduğunu ve erkeklerle eşit sorumluluk-mükellefiyete sahip olduğunu vurgulamıştır. Bizim alimlerimiz, felsefi kavramlarla bu düşüncelerini savunmak yerine somut örneklerle ortaya koyduğundan olayı bütün olarak göremiyoruz. Ebu Hanife’nin kadınlara verdiği bu eşitlikçiliği takdir etmeniz için o dönemde Avrupa’da kadınların insan olup olmadığının tartışıldığını bilmekte fayda vardır. Eğer, Ebu Hanife batılı bir düşünür olsaydı bugün onu bize kadınlara hukuki eşitlik veren kişi diye anlatırlardı.
Aslında felsefe, düşünme ve akıl bizde hiç bir zaman yasaklanmadı. Sadece büyük çapta alimlerimiz gelmedi. Daha çok taklitçi alimler geldiler ve biz de kendimize bir günah keçisi aradık. Halbuki İbni Teymiye çok sonra geldiği halde ciddi bir felsefe tahsili gördü ve eserlerinde özellikle akaidle ilgili tartışmalarında felsefenin argümanlarını bol bol kullanmaktadır. Bu alimleri okuyan kişiler genelde felsefe bilmediğinden bu akıl yürütmelerin kaynağını anlamamaktadırlar. Bu alimlerde felsefeyi eleştirdiğinden genelde felsefe karşıtı bir hava doğmuştur. İslam alimlerinin genelde eleştirdiği felsefe Mutezili, Dehri (materyalist) ve Yunanlıların ateist, çok tanrıcılık felsefeleridir. Aristo, Müslüman alimleri tarafından çok takdir edildiği gibi, bazı alimler Sokrates’in nebi bile olabileceğini iddia etmişlerdir.
Biz eski alimlerimizi anlamaktan acizken nasıl özgün bir medeniyet ortaya koyabiliriz. Gazaliyi eleştirinler, onu eleştireceklerine neden felsefe konusunda bir şey yapmazlar. Gazalinin ruhu gelip onları engelliyor mu? Tembelliğimizin ve cehaletimizin sebebini bu insanlara yükleyeceğimize oturup bir şey yapalım. Tembel öğrenci bahanelerine sığmayalım.
İbrahim Halil ER