Irak

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #3134
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    9 Yıl Önce
    Haz 11, 2014 6:23:58pm
    Irak’ı Doğru Okumak
    Irakta şu anda bir şekilde bizi de etkileyecek olan olaylar yaşanmaktadır. Bu olayların göbeğinde işit bulunmaktadır. İşit adını daha çok yaptığı katliamlarla duyurmuştur. Fakat biz işit’i tanımıyoruz. Neyin onlarca yapıldığı neyin yapılmadığını bilmiyoruz. Ama görünen o ki işit devlet olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bunda Irak yönetiminin ve Maliki hükümetinin aşırı şii ve irancı uygulamaları etkin olmuştur. Çünkü bu hükümet sünnileri hep dışlamış ve bir şii ırak kurmaya çalışmıştır. Bu durum sünnilerin devletten kopmasına yol açmıştır. İşit’in doğru dürüst bir direnişle karşılaşmadan sünni bölgeleri tek tek ele geçirmesi bölgede bir halk desteğine ve halkın da ırak yönetimine duyduğu güvensizliğin olduğunu göstermektedir.
    Irak savaşı başladığında burada üç devlet kurulması projesi vardı. Şii, sünni ve kürt devleti. Bu devletin şii ve kürt kısmı kurulmuş olmasına rağmen sünni kısmı kurulmadı. Şimdi bu projenin uygulanması aşamasına geçildi. Türkiyeyi yönetenlerin ortadoğuyu ve dış politikayı bilmedikleri ap açık ortaya çıkmış bulundu. Çünkü Irak yeniden oluşturulurken Musul ve Kerkük’ün Kürtlere verilmemesi için Türkiye kırmızı çizgilerimiz diye tavır koydu. Bu durum, Sünnileri Şiilerin kucağına attığı gibi Türkmenleri de sahipsiz bıraktı. Bu politika Türkiye’nin bölgedeki sünni halkın desteğini kaybetmesine de neden oldu. Hatta, ırak yönetimi iran’ın ve batılı devletlerin desteğini arkasına alıp kendisini güçlü hissettiğinde Sünni başbakanı görevinden uzaklaştırıp Türkiyeye postayı koydu.
    Türkiye idarecileri maalesef bölgeyi tanımıyorlar. Türkiye’nin Kürt ve Sünni kartından başka elinde bir kozu yok. Ne yapıp edip Kürt ve Sünnileri etrafında toplamalıdır. Artık şu Kürt travmasından ve bölünme sendromundan kurtulması gerekir. Yoksa korktukları başına gelir. Osmanlı politikası yüzyıllardır bölgede bu şekilde uygulanmıştır. Osmanlı boşuna böyle bir politikayı sürdürmemiştir. Yavuz’un Kürtlerle yaptığı antlaşma bize yol göstermektermelidir. Artık kardeş kavgasına son verip bölgedeki oluşumları doğru anlamamızın zamanı gelmedi mi?
    Ortadoğudaki tüm olayları bizim iç sorunlarımız endeksinde düşünmek, bizim iç sorunlarımızın bir uzantısıymış gibi görmek yanlış, artık olayın tüm parçalarını görmemizin zamanı geçti bile. TÜRKİYE-SUUDİ ARABİSTAN ÇEKİŞMESİ Türkiye’nin İranla bir mücadele içinde olduğu artık aşikar. Fakat çoğu kişinin görmediği Türkiye’nin Suudla olan mücadelesi. İran, Şii dünyasının tartışmasız lideri iken sünni dünyasının lideri ortalıkta bulunmamaktadır. Bu durum sünnileri sahipsiz kılmaktadır. İşte burada Suud devreye girmekte ve sünni dünyasının liderliğine oynamktadır. Hatta Mısır operasyonu bile sünni dünyasının liderliğini mısır’a kaptırmamak için yaptığı bir operasyondu. Fakat suudun vahhabi olması sünnilerin onlara karşı mesafeli bir tutum izlemesine neden olmaktadır.
    Suudun en büyük rakibi Türkiye, geçmişten gelen bir miras ve deneyimi de bulunmaktadır. Bu nedenle Suud, Türkiyeyi bölgeden uzaklaştırmak için bir çok kumpasın içine girdi. İşid, el-Kaide gibi örgütlerin arkasında vahhabiler ve suud olduğu söylenir. Somali ve bir çok yerde Türklere saldırarak bölgeyi Türklerden temizleyip Suudu yerleştirmeyi ve suudu sünnilerin meşru hamisi haline getirmeyi hedefler. İşid her ne kadar ırakta ilerlediyse bu oyunların yeniden kurulması demektir. iran buna büyük bir karşılık verecektir. muhtemelen hizbullahı veya onun törevlerini bölgeye sevk edecektir. aslında sevk edilen hizbullah değil doğrudan iran ordusudur, sadece hizbullah elbisesi giymiş olacaklardır. Türkiye çok aptalca politikalar üretiyor… olayları doğru okuyamıyor, bölgeye kendi yandaşı örgütler kurup destekleyemiyor. böyle büyük devlet olunmaz.. Türk liderlerde bölgeyi iyi okumadığından Arap ülkelerine Kürt ve Türk ekseninden bakarken sünni arapları unuttular veya ihmal ettiler.
    Türkiye’nin bölgede etkin olmak, sünnileri suuda kaptırmamak için sünni kartını kullanması gerekir. Bu kartı kullanmadıkları takdirde başkaları kullanacak ve Türkiye hem yalnız kalacak ve hem de korktuğu tüm felaketler başına gelecektir. Bugünkü dünyamızda halklar, orduların yapamadığını yapmaktadır. Halk desteğini alan Rusya kırımı bir tek kurşun atmadan almadı mı? Geçmişte Musul’da yapılan halk oylamasında bölgenin kürt, türk ve arap halkı Türkiye cumhuriyetini tercih etmedi mi? Akıllı olmazsak bugün bir filim gibi izlediğimiz suriye ve ırak olayları ülkemizde de başlar… En iyi savaş taktiği savaşı kendi topraklarında yapmamaktır.
    5 yıl önce bölge ile ilgili yaptığım değerlendirme. Bakalım ne değişmiş
    İbrahim Halil ER

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.