Kara kıtanın kara talihi olan kölelik ve arkasından sömürgecilik dalgası ile günümüze gelmesi ve günümüzde de kapitalist sömürü yüzünden rahat nefes almaması, bizde kara kıtaya karşı bir merhamet ve acıma hissini uyandırmıştır. Ama, buraya geldiğimde asıl özgür olanın onlar olduğunu gördüm. Bizler aslında esir edilmiştik… hem de bizim hayatımızı kolaylaştıracağına inandığımız eşyaların yani başka bir deyişle kapitalizmin köleleri olmuştuk. Belki bedenimiz özgürdü ama ruhumuzu satmıştık bu özgürlük için…
Kitaplarda okurum Resulullah (sav) dönemini ve o dönemlerde hiçbir eşyası olmayan evlerde yaşamanın nasıl zor olduğunu hayal ederdim. Hatta hayal edemezdim bile… Fakat Afrikaya geldikten sonra bu hayal bile edemediğim yaşam tarzını bizzat gördüm. Toprak evler ve evlerde oturacak halının bile olmadığı odalar. Ama emin olun içindekiler daha mutlu ve rahat. Hele kumun üzerinde oturmak halının üzerine oturmaktan daha rahat. Bir bez serdiniz mi kumun üzerine kuş tüyü yatak gibi yumuşacık oluveriyordu. Üstelik, beton çekme derdi de yoktu. Tamamen sağlıklı bir ortamdı. Kum, haliyle çamur da yapmıyordu. Bir yer ıslandığında kum hemen çekiyordu… Yol yapmak, ev yapmak kolaydı. Hatta yaşamak da kolaydı. Sokakta bile yaşanabilirdi. Herkesin bir evi vardı bu nedenle.
Belki ev deyince hemen aklınıza 3 oda bir salon canlanırdı… ama burada ev denilince sadece topraktan yapılmış bir oda canlanırdı. Herkesin bir arada olduğu, kimsenin kendi yalnızlığına hapsedilmediği bir oda… Her şey ortaktı… duygular bile… Herkesin herkes olabildiği bir ortamdı… Bizim gibi milyonlar içinde yalnızlığı yaşamıyorlardı. Yalnızlık yoktu lugatlarında… Herkesin hemen samimileşebildiği bir ortam vardı..
İbrahim Halil ER
Cad izlenimlerimden Namaz ve çad
Burada insanlar cok dindar. Ezan okunur okunmaz esnaf kaldirima kilim serip cemaatle namaz kilmaktadir. Biz de eger abdestliysek kaldirimdaki cemaate katiliyoruz. Korkunc bir saskinlik yasaniyor. Bir beyaz adam kaldirimda onlarla bilikte namaz kiliyor. En keyifli ve samimi namazlarim onlar oldu. Mezhep olarak malikiler.
Savasci döndü
Çad’da Turkiye ile ilgili bir panel yapıldı.
Panelistler Turkiye’nin 100 yil sonra ilk kez bölgeye geldiğini ve bunu sevinçle karşılamak gerektiğini soylerler.
Dinleyicilerden birisi sorar
Peki Turkiye neden 100 yildir gelmedi? Neredeydi?
Panelist şöyle cevap verir.
-Öncelikle bunun cevabı tarih kitaplarinda var tarih kitaplarını okuyun
Fakat, ben şöyle yorumlayacagim.
Turkiye’nin 100 yil sonra gelmesi savas sırasında bir savaşçının kısa istirahatidir. Savaşçı dinlendi ve savaş meydanina döndü…
İ. Halil Er
Afrika’daki Çinliler
Afrika seyahatimde şunu gördüm. Çin Afrika’yı imar ediyor ve Afrika’ya yerleşiyor.
Bütün ülkelerin alt yapılarını hiçbir ücret almadan sadece bazı ekonomik imtiyazlarla yapıyor.
Bu imtiyazlar Çin’i Afrika’ya yerleştirecek imtiyazlar olduğu gibi Afrika üzerinde Çin ile ABD arasında büyük bir kapışmanın da olacağını gösteriyor.
Dev araziler satın alınıp işletiliyor, petrol alanları tespit edilip çıkartılıyor. Bütün masrafları Çin karşılıyor ama sonuçta elde ettiği daha büyük kazanım.
Çad, ciddi petrol yataklarına sahip ama bu petrollerini çıkarma ve çıkardığı bu petrolleri dışarıya pazarlama imkanına sahip değil. Örneğin Türkiye bu petrolleri çıkardığında (petrol çıkaran ülke bunun yüzde ellisine sahip oluyor) Başkentten Kızıldenize kadar da bir demiryolu ve boru hattı inşa ettiğinde ülkeye tamamen sahip olur. Sadece kendi ihtiyacımızı buradan karşılasak bu bile yeterli olur. Ama böle bir imkanı bize vermemek için darbe bile yaparlar nitekim Sudan olayı buna bir örnek.
ÇİN MAHKUMLARI ÇALIŞTIRIYOR
Afrika’da çalışan Çinlilerin aslında mahkumlar olduğunu öğrendiğimde hem şaştım ve hem de takdir ettim.
Bizse habire yeni cezaevleri inşa ediyoruz.
Neden böyle herkesi memnun edecek çözümler düşünmüyoruz?
İbrahim Halil ER
Afrika’da (Çad) görev yaptığım sırada ülkenin yeraltı zenginliklerine göre insanların ve ülkenin fakirliği beni çok düşündürmüştü.
Düşünebiliyor musunuz petrol ve uranyum denizi üzerinde bulunan ve Petrol ihraç eden ülkeler (Opec ) üyesi olan bir ülke ve aynı zamanda dünyanın en fakir ikinci ülkesi…
Yani ülkemizin de pek bir farkı yok…
Petrol, Doğalgaz ve Altın rezervleri üzerindeyiz… Ama yoksulluk sınırlarının altında yaşıyor, petrolü en pahalı tüketen ülke oluyoruz…
Çıkaramıyoruz
Çıkartmıyorlar
Ya da elimizi kolumuzu bağlamışlar…
Ülkede bilimsel çalışma, üretim, sanayi ve hatta tarım yapılmaması için kanun, yönetmelik ve mezvuatlarla elimizi kolumuzu bağlamışlar…
Biz ancak sömürüldüğü
İbrahim Halil ER
Çad ve Erdoğan
Burada insanlarda Erdoğan’a karşı büyük bir sevgi var. Hatta konuştuğum birisi Erdoğan’ı sevmiyorsan aramızda konuşacak bir şey yok diyor.
Neden onu böyle sevdiğini sorduğumda cesur olduğunu Müslüman liderler arasında Avrupalılara kafa tutan tek lider olduğunu, Müslümanlara sahip çıktığını söylüyor. Ayrıca Rus uçağını da düşürdü diyor. Bu büyük bir cesaret diyor. Çünkü ilk kez bir Müslüman ülke, bir süper güce kafa tutup lafta kalmayıp fiiliyatta da karşı çıkmıştı.
Türkiye’yi geliştirdi diyorlar. Katar’ı savunması ve buraya asker göndermesi de çok takdir toplamış. Türkiye’deki İslami hareketi bilenler onu Erbakan’ın talebesi olarak görüyorlar. Erbakan’ı Türk İslami hareket lideri olarak görüyorlar. Adamlar Türkiye’yi takip ediyorlar.
Dizi mizi
Türk dizileri burada da izleniyor.. Benim bile adını bilmediğim besinci sınıf aktörleri soruyorlar… Ama buradan Türkiye çok güçlü ve gelişmiş görünüyor. Kendimi Amerikan vatandaşı gibi hissettim. Yani bir süper gücün ve gelişmiş ülkenin vatandaşı gibi…
İlginç anekdotlar
Uçak düşürme: Adam Rus uçağını düşürmemizi bizzat yaşıyor. Eliyle uçağı pat diye indirdi diyor. Sanki kendisi düşürmüş gibi. İlk kez bir Müslüman ülke bir süper gücün uçağını düşürmüştü. Bunlar toplumların yüreğinde öz güven oluşturduğu gibi kendilerini Türkiye’ye yakın hissetmenin de bir sonucu.
Mustafa Kemal ve Çad
Çad Libya’nın uzantısı ve kültürel olarak Libya’ya yakın.
Osmanlı Devletinin Trablusgarp eyaletine bağlı Fizan yönetimi tarafından idare edilmiştir. Bu nedenle okumuş Çadlılarla konuştuğumda sizin ülkenin kurucusu Mustafa Kemal de burada bulunmuş ve savaşmış diyorlar. Böylece kendilerinin Türkiye’ye yakın olduğunu ve Osmanlı aidiyetini vurgulamış oluyorlar.
Bu durum, yapılan hiçbir emeğin boşa gitmediğini göstermektedir.
Fransızca
Çad in resmi dili Arapça olmasına rağmen tüm resmi işlemler ve yazışmalar Fransızca yapılmaktadır. Okullarda Fransızca öğretilmektedir. Kendilerine ait olmayan bir kültürün dili ile kültür yapmaya çalışmaktadır. Bunun sonucunda Arapçaya tam hakim olmayan Fransızcaya da nüfuz edemeyen bir toplum olunmuştur.
Beden özgür, peki akil ve ruh?
Çad in çoğu Müslüman olmasına rağmen ağır bir kültürel erozyona uğramış durumda. Mesela eczanelerin işareti simgesi haç. Önceleri küçük kilise sanmıştım. Fakat daha sonra öğrendim ki eczaneymiş. Sömürgecilik zihinde devam ediyor.
Zenci Türk
Çad da camide namaz kıldıktan sonra birisi yanıma yanaşıp selam verdi. Sonra kendisinin de Türk olduğunu söyledi. Hiç şaşırmadım. Çünkü bize Türkiye de bütün insanların Türk olduğu öğretilmişti. Afrika’nın ortasında zenci bir Türk görmek bize normal gelmişti. Burada ne aradığını nasıl geldiğini sorduk. Dedelerinin Osmanlı askeri olduğunu Trablusgarp Savaşından sonra bölgede kaldıklarını ve daha sonra bir kısım akrabalarının buraya geldiğini söyledi. Hatta Çad da geniş kalabalık bir Türk ailesi olduğunu da belirtti. Biz de böylelikle zenci Türk de görmüş olduk. Zenci de olsa memleketimizden bu kadar uzakta bir Türk görmekten mutlu olduk. Tabi ki Türkçe bilmiyorlardı.
Ek
Benden fotoğraf göndermemi isteyenler var.
Arkadaşlar buradan fazla resim çekip gönderemiyorum. Çünkü buranın halkı fotoğraflarının çekilmesini istemiyor. Ciddi reaksiyon gösteriyor. Ben buranın en büyük meydanini çektim. Polisler etrafımda uçuştular. Tutuklamaya kalktılar. Meğer ilerde başkanlık sarayı varmış. Neyse ki yardımsever halk her yerde vardı. Polise uç beş kuruş ver de kurtul. Yoksa bütün gün uğraştırırlar deyince aklin sesine kulak verdik. Sonunda polislere cezamızı vererek kurtulduk.
Engelli Olmak
Bugün engelliler günü, Allah tüm engellilerimize yardım etsin.
Çad’li bir arkadaşla engelliler konusunu konuşuyoruz.
-Burada engellilere yönelik bir çalışma var mi? Diyorum
-Nasıl yani?
-Mesela onlara yönelik is imkânı var mi? Maişetlerini nasıl sağlarlar.
-Ha o mu? Tabi ki var, dilenebilirler…
Evet engelli burada dilenci durumunda… Ama aslında herkes potansiyel bir engellidir. Bu nedenle onların hayatlarını iyileştirmek için gayret etmeliyiz… En büyük engelli sahibi de Abdullah b. Meftun’dur. Abese suresi onun için nazil olmuş olsa da bu sure bize ayni zamanda engellilere karşı davranışımızın nasıl olması gerektiğini göstermekte, onlara karşı yüzümüzü dahi buruşturmamamız ve onların islerini ivedilikle çözmemiz konusunda uyarmaktadır.
Tekrar öğrenci oldum/ilmin yaşı yok Çad’da bos zamanımı verimli geçirmek için öğretim görevlisi dostumun yönlendirmesiyle Melik Faysal Üniversitesinde Arap edebiyatı bölümüne yazıldım. Arap hocalardan Arap edebiyatını okumak da ayri bir zevk.. Burada hafta sonu da eğitimin veriliyor olması hafta sonumun değerlendirilmesine yol acti. Bu yasta öğrenci olmak ayri bir zevk.
Filoloji dersinde dil aileleri konusunu da hoca bize işletti. Turani dilleri anlattık. Türkçenin ya pisini ve Arapça ile farkını tahtada örnekleriyle isledik. Sarf ve Nahiv derslerinde ara ara bizim medrese sistemini de anlatma fırsatım oldu. Cahiliye dönemi edebiyattan da İmrulkays konusunda sunum yaptım.
Beyaz olmamızdan dolayı yaşımızı tahmin edemiyorlardı. Bu da bizi kendimizi genç hissetmemize neden oldu. Okul binası güzel ama bakımsızdı. Ortada bir avlu, avlunun etrafında iki katlı bir bina. Kış olmadığı için rahatız. Üçüncü dersten sonra yarım saatlik teneffüs vardı. Bu arada öğrenciler kantinde kahvaltı yapıyorlardı. Kahvaltı genelde pilav veya makarnaydı. Kantinde öğrenciler yere serilmiş hasırın üzerinde oturuyorlardı. Bize saygı çok yüksekti herkes ikram etmek istiyordu. Bu da ayrı bir keyif veriyordu. Kantinin hasırın üzerinde insanlar uzanıyordu. Ben de ortama uyup uzandım. Biraz sonra üzerimde bir şeylerin zıpladığını fark ettim. Meğer kertenkeleler üzerimden atlayıp duruyorlardı. Burası gerçekten bir kertenkele ülkesi denilse yanılmış olmayız.
Okul idarecileri ve öğretmenleri çok iyiler gerçekten. Derste hiç bir zaman bir öğretim görevlisi havası yok, son derece mütevaziler. Gelen hemen bizimle tanışmaya çalışıyor, çünkü sınıfta hemen kendimizi gösteriyorduk. Bu arada yoksulluğun izleri her tarafta var. Sınıf çok kalabalık. Bir sırada dört kişi oturuyoruz. Bir birimizin terini bile hissediyoruz. Hava çok sıcak… derse geç kalındığında arkada ayakta ders dinleme durumuyla karşı karşıya kalınabiliyordu. Çünkü sıra yetersizdi ve öğrenciler arkada ayakta ders dinliyordu. Arkada derse katılma ve hocayı duymak zordu. Öğrenciler önde seccadeyi serip oturup dersi dinliyorlar veya pencere pervazına oturarak ders dinliyorlardı. Sınıf çok kalabalıktı ama çıt çıkmıyordu. Sınıfta kız ve erkekler karışık olmasına rağmen sağdaki sıralar kızlara aitti.
Melik Faysal Üniversitesi Suudi Arabistan Kralı Faysal tarafından yaptırılmış ve hala Suud sermayesi ile işletilmekteydi. Normalde Çad’da öğretim görevlileri maaşlarını alamadıklarından grev yapmalarına rağmen, Faysal Üniversitesi hocaları maaşlarını aldıklarından eğitim devam ediyordu. Burada eğitim Arapçaydı. Çad’da başkentte iki devlet üniversitesi vardı. Faysal Üniversitesi Arapça eğitim veriyordu, Encamina Üniversitesi de Fransızca eğitim veriyordu. Encamina Üniversitesi Fransız sömürgeciler tarafından kurulmuştu. Faysal Üniversitesinde hafta tatili Cuma iken, Encamina Üniversitesi Cumartesi ve Pazar günüydü. Faysal Üniversitesinde Cumartesi ve Pazar günü derslerin olması bizim işimize gelmişti. Böylece dersleri dinleme fırsatını elde etmiştim.
Bu arada gerçekten özgür bir ortam var. Kimse kimsenin kıyafetine karışmıyor. Kızlar ister çarşafla gelsin, ister açık gelsin kimse yadırgamıyor. Erkekler de cellabi de giyebiliyor, şalvarda veya gömlek pantolonda… Yani kıyafet takıntısı yok. Bu ortamı görünce Afrika’nın bile bizim ülkemizden daha medeni olduğunu düşündüm. Çünkü biz hala kıyafet kavgası yapıyoruz, meselenin özüne bakmıyoruz.ihe
Afrika istatistikleri dogru mu?
Çad’a gelmeden önce okuduğum istatistiklere göre Afrika’da insan ömrünün ortalama 50 yıl olduğu şeklindeydi. Fakat Afrika’ya geldigimde burada istatistiki bir aldatmaca icerisine girdigimizi düşünmeye başladım. Çünkü burada 70 yaşlarında insanlarla da karşılaştım. Üstelik benden de dinctiler. Peki neydi olayın hikmeti? Sanırım sıkıntı bu istatistiklere cocuk ve bebek ölümlerinin de dahil edilmesiydi. Boylece istatistiklerdeki standart sapma yer degistiriyor ve yanlış bir yordama bizi ulastırıyor. Artık bu kasıtlı mı yoksa ufak bir hata mı bilmiyorum.
Evet çocuk ve genç nüfusu fazla hatta sokaklarda yaşlıdan çok çocuk ve genç görebilirsiniz. Fakat malesef bu yaş kategorisinde ölum oranları da yüksek. Özellikle çocuklarda. Ölümlerin nedeni olarak salgın hastalıklar, kötü beslenme ve sağlık hizmetlerinin yetersiz olması gibi etkenleri sayabiliriz. Özellikle ortamın ve suyun hijyen olmaması da bunda etkilidir. Yani Afrika ile ilgili batılı devler tarafından kaldırılıyor ve yanlış yönlendiriliyoruz.
Çad’da Fransız sömürgeciliği
Fransa tüm Batı ve Orta Afrika bölgesindeki sömürgeci emellerini 19. yüzyılın son döneminde ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde en acımasız şekilde uyguladı. Bu süreç 1920’ye kadar devam etti.
1917 yılında Abeşe şehrinde çatışmada ölen bir Fransız subayının katlini bahane ederek barış sağlama amacıyla bölgenin tüm âlimlerini toplayıp hepsini palalarla sömürge askerlerine parçalatarak ülke tarihinin en büyük katliamını yaptı.
1960 yılında Çad’dan sömürgeci olarak çekildiler ama ülke üzerindeki sıkı takip özellikle askeri, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak devam etmektedir. Arkalarında her yönüyle çökmüş, batık bir ülke bıraktılar. Halk cehalete sürüklenmiş, eğitim tamamen bitmiş, sağlık sistemi hiç tesis edilmemişti.ihe
Yeryüzü Doktorları
Tatilde insanlara faydali olmak
Siz de tatili gezme, deniz ve bos vakit olarak mi dusunuyorsunuz?
Yeryuzu doktorlarinin yaptigi organizasyonla çad’da multeci kamplarina gelen bir grup gonullu doktor ise yillik izinlerinin bir kismini insanlara faydali olmak icin harciyorlar.
Tatil bosa gececek vakit degil..
Kimliksiz çocuklar
Çad’da 18 yaşından küçük çocuklara kimlik verilmediğini öğrendim.
Çocuklar 18 yaşına kadar doğum belgeleri ile dolaşıyorlar.
Bunun sebebini araştırdığımda çocuk ölümlerinin çokluğundan kaynaklandığını anladım. 18 yaşına kadar ayakta kalmayı beceren çocuklar bu yaştan itibaren kimlik alabiliyorlar.
Bu durum ülkedeki çocuk ölümlerinin çokluğunu göz önüne serdiği gibi neden çok çocuk yapıldığını da gösteren ülkenin açı bir yüzü.
Aa’da yayinlanan haberim
Diyanet vakfi Afrika’da gunes enerjisi ile calisan kuyular yapiyor.
ENCAMINA (AA)- Afrika da kalıcı işler yapıyoruz .
Türkiye Diyanet Vakfı’nın Çad da açtığı 6 su istasyonundan biri olan Başkent Enjemineye 100 km uzaklıktaki Mandalia bölgesindeki TDV su istasyonunun açılışı törenle yapıldı.
Yoğun bir katılımın olduğu seromoniye, Encemine Türkiye Büyükelçisi Erdal Sabri ERGEN, Çad Mandelia Kaymakamı El Gani Adem Kori, TDV Yurtdışı Hayri ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Selçuk ÖZTÜRK, Tika Çad Koordinatörü Muhammet Sıddık YILDIRIM ile yerel yöneticiler ve bölge halkı katıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) ‘’Bir Damla Hayat ‘’ Su İstasyonu projesi kapsamında Çad/Enjemine de açtığı su istasyonu açılışında konuşan Türkiye Cumhuriyeti Çad Büyükelçisi Erdal Sabri ERGEN;
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan 2 ay önce yaptığı Çad ziyaretinde bize ‘’ Afrika da kalıcı işler ‘’ yapma talimatı verdi. Biz de bu talimat doğrultusunda Afrika da kalıcı kalıcı işler yapmaya başlıyoruz dedi.
Bugün açılışı yapılan Tdv su istasyonunun 10 adet güneş enerjisi paneli ,14 tonluk deposu ,6 adet musluğuyla bu kalıcı projelere bir örnek olduğunu söyledi.
Çad’a 8 Su İstasyonu
Tdv Hayri Hizmetler Uzmanı Selçuk Öztürk ;
Çad’ın Gambarou, Mandelia, Korneri, Goulfaye, Baga Sola, Abgar, El Lota ve Klesoum bölgelerinde toplam 8 su istasyonu açtıklarını, istasyonların güneş panelleri, deposu ve muslukluları ile 140 bin Euro’ya mal edildiğini,su istasyonları sayesinde binlerce insanın temiz suya erişiminin çok daha rahat olacağını söyledi.
TDV’nin Temiz suya en çok ihtiyaç duyulan Afrika’da Burkina Faso, Çad, Kenya, Nijer, Sudan, Togo, Uganda ve Zimbabwe, Gana, Somali, Ruanda, Madagaskar ve Gine Bissau su istasyonları açtığını söyleyen Öztürk,
‘’ Afrika’da yaygın olan manuel su kuyularının aksine elektrik enerjisi ile çalışan, kendi deposu olan, yapılan anlaşalar sayesinde bakım hizmeti alacak olan bu istasyonların ve bölge insanının 30 yıla kadar temiz suya ulaşım sorununa çözüm sunması öngörülmektedir ‘’ diye konuştu.
Açılış hatırası olarak Su İstasyonun bulunduğu alana fidan diken Büyükelçi Erdal Sabri ERGEN, yerel halkla sohbet ettikten sonra alandan ayrıldı.
Şub 17, 2018
Çad Türk girişimciler ile kalkınıyor
ENCAMİNA (AA) – İBRAHİM ER – Orta Afrika Cumhuriyeti Çad’da yatırım yapan Türk girişimciler hem Çad ekonomisinin büyümesine katkı sağlıyor hem de kendileri işlerinden kazanç sağlıyor.
Madenden inşaat sektörüne, gıdadan mobilyaya kadar farklı alanlarda yatırım yapan Türk yatırımcı ve işadamları bu ülke ile ilgili önemli tespitlerde bulunarak Türk işadamlarına tavsiyelerde bulundu.
Türk girişimciler Anadolu Ajansı muhabirine kendilerini Afrika’nın bu ıssız noktasına getiren nedenleri, iş fırsatlarını ve tecrübelerini anlattılar.
Türk girişimcilerinden Antalyalı işadamı Yalçın Aksoy, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, beş yıl Sudan’da kaldıktan sonra Çad’a yerleştiğini dile getirerek, “Çad’ın bakir bir ülke olduğunu düşündüğüm için tercih ettim” dedi.
Çad’da bir iş yeri açan Aksoy boya, seramik ve söve üretimi alanında faaliyetlerde bulunuyor.
Çad’daki çalışma koşulları ile ilgili Aksay, “Burada iş yapmak kolay değil, sistem henüz oturmamış. Burada hem ticari ve hem de yönetimsel alanda yazılı olmayan kurallar bulunmaktadır. Bu yazılı olmayan kuralları iyi bilip analiz etmek gerekir. Bu zımmi kuralları bilip uyguladıktan sonra burada iş yapmak cazip ve kar oranları da iyi derecededir.” sözlerini dile getirdi.
Türk iş adamlarını da Çad’a yatırım ve iş yapmaya davet eden Aksoy “Çad’da Türk iş adamları için geniş fırsatlar bulunmaktadır. Cumhurbaşkanımızın Çad ziyareti ülkede Türkiye’ye karşı büyük bir muhabbetin oluşmasını sağladı.” ifadelerine yer verdi.
Aksoy, Çad’a yatırım alanları olarak tarım, hayvancılık ve inşaat sektörünü gösterek Türk iş adamlarının ülkede yatırım yapmadan önce burada iş yapan firmalarla temasa geçmeleri ve ön bilgi almaları tavsiyesinde bulundu.
– “Zor ve sabır isteyen bir ülke”
Çad’da gıda sektöründe faaliyet gösteren Mardin kökenli Şahin Algül, “Çad zor ve sabır isteyen bir ülke. Güzel ve kar marjının yüksek fakat denize kıyısının olmaması nedeniyle ulaşım konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı bir ülke.” dedi.
Türk girişimcilere de Çad’ı tavsiye eden Algül Çad’ın iş imkanları açısından geniş ama gelişmemiş bir ülke olduğunu, üretimin çok az olup tüm alanlarda girişimcilere açık olduğunu söyledi.
Bürokrasiden ve ağır işleyen resmi kurumlardan şikayet eden Şahin, mahkemelerin adil olduğunu ve haksızlığa uğrayanın mahkemelerde haklarını elde edebileceğini belirtti.
Cevdet Atlı ise Çad’ın keşfedilmemiş bakir bir ülke olduğunu, rekabet ortamının fazla olmadığını ifade etti.
Çad’da altın işini yapan Ankaralı Ali Yurdagül ise “Çad’da altın sektörünün olduğunu ve kendilerinin doğrudan köylülerden aldıklarını, Dubai’de sattıklarını söyledi.”
Neden Türkiye’ye değil de Dubai sorumuza “Türkiye’de altın ihracatı şartlarının zor olduğunu, şartların iyileştirilmesi durumunda Türkiye’yi tercih edeceklerini söyledi.”
Daha önceleri Sudan’da altın işini yapan Yurdagül, Sudan’da altın ihracatının yasak olması nedeniyle Çad’ı tercih ettiklerini ekledi.
Çad’da iş yapmak isteyen Türk girişimcilere de tavsiyelerde bulunan Yurdagül “burada iş yapmak isteyen girişimcilerin önce gelip burada üç ay yaşamasını ve gözlem yapmasını, peşin iş yapmalarını ve buraya getirmek istedikleri ürünün Çad piyasasını iyi araştırmalarını, oluşmuş bir tekel varsa girmemelerini tavsiye etti.
Çad’a mal getirmenin ciddi bir ulaşım maliyeti olduğunu ve bu nakliye olayının da sıkıntılı olduğunu söyleyen Yurdagül, bu nedenle gıda dışındaki alanların tercih edilmesini tavsiye etti.
Son olarak Yurdagül şunları söyledi:
“Burada özellikle zanaatkar büyük ihtiyaç var. Zanaat sahibi insanlar burada ciddi anlamda kazançlı çıkar. Ayrıca burada Türk lokantası yok. Bu tür işler başarılı olabilir.”
Şub 10, 2018
Çad ve tembellik
Insanlar gercekten tembel. Is yapmayi sevmiyorlar. Normalde sabah namazindan sonra yatmazkar ama ise de 9 dan once gitmezler.
Peki sabah namazindan saat 9 a kadar ne yaparlar?
Onun cevabi da sokaklaraki cocuklar veriyor.
Eglence hayati belli bir ekonomik seviyeye ulasmis insanlar yasarken fakirler nasil egleniyor?
Onun da cevabi birden fazla evliliklerde gorebiliriz.
Fakir de olsa birden fazla ese sahip ve kendince iyi bir eglencesi de var.
Isin ilginc yani bu durumdan kadinlar da sikayetci olmadigi gibi savun saktadir. Ne yani bana arkadas gelmesin mi? O benim en yakin arkadasim diyor…
Bir kiskanma veya kuma olayi yok…
Insanlar cok sakin ve gergin degil. Bunu sebebi erken ve cok evlilik oldugunu dusunuyorum. Cunku bastirilmis bir cinsel durtu yok. Toplumda bizim toplumda oldugu gibi sapkinlik, zina ve tecavuz yok. Cunku buna ihtiyac yok. Gerekirse zorla evlendiriyorlar…
Şub 10, 2018
Çad cumhurbaskani idris debi’nin Erdogan’a saygisi
Havaalaninda Erdogan’i ugurlayan idris debi yaklasik yarim saat haaalaninda Erdogan’in ucaginin kalkmasini ayakta bekledi.
Haliyle tum devlet erkani da ayakta bekledi. Bazen yoruldugunda bastonuna dayandi ama ucak havalanip gozden kayboluncaya kadar ayakta hazirol vaziyetteki istifini bozmadi.
Bu Erdogan’in sahsinda milletimize duyulan saygidir.
Idris debi bu saygiyi simdiye kadar sadece Erdogan’a gostermis oldu.
Gercekten de onun bu bekleyisi gorulmeye degerdi. Bu uzak diyarlardaki hasretle beklenen bir dosta gosterilen sevgiydi. Diplomatik degil tamamen kardeslikti.
Onun bu bekleyisi tv de canli verildiginden tum çad da sahit oldu. Spiker bu arada Turkiye’yi anlatti ovgu dolu sozlerle.
Anadolu Ajansında yayınlanan bir haberim
http://v.aa.com.tr/1013636
ENCAMİNA
Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Çad’daki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) okullarını devraldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çad’a yapacağı resmi ziyaret öncesinde, ülkedeki FETÖ okulları, TMV’ye teslim edildi. Bu kapsamda, devralınan okulun bahçesinde tören düzenlendi. Çad hükümeti ile imzalanan protokolle, söz konusu okullar, bundan böyle Maarif Vakfı tarafından gönderilen uzman idareci ve eğitimcilerle faaliyetlerine devam edecek.
Çad Eğitim Bakanı Ahmed Khazali Acyl’in katılımıyla yapılan törende konuşan Türkiye’nin Çad Büyükelçisi Erdal Sabri Ergen, okulların alınmasında emeği geçen Maarif Vakfı yöneticilerine teşekkür ederek, ” Bu okullar, Çad eğitim sistemine büyük katkı sağlayacaktır.” dedi.
Eğitim Bakanı Acyl da okulların Maarif Vakfı’na devrinin eğitimi aksatmayacağını, velilerin rahat olması gerektiğini ifade etti.
Acyl, AA muhabirine yaptığı yaptığı açıklamada, “Okulların Maarif Vakfına devredilmesi iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından önem arz etmektedir.”
Çad’da TMV’ye devredilen eğitim kurumları arasında bir ana okul-ilkokul, iki ortaokul ve iki lise ile bir yurt bulunuyor.
İbrahim Halil Er
Türkiye Maarif Vakfı Çad’daki FETÖ okullarını devraldı @anadoluajansi http://v.aa.com.tr/1013636
Ara 25, 2017
Savasci döndü
Çad’da Turkiye ile ilgili bir panel yapıldı.
Panelistler Turkiye’nin 100 yil sonra ilk kez bölgeye geldiğini ve bunu sevinçle karşılamak gerektiğini soylerler.
Dinleyicilerden birisi sorar
Peki Turkiye neden 100 yildir gelmedi? Neredeydi?
Panelist şöyle cevap verir.
-Öncelikle bunun cevabı tarih kitaplarinda var tarih kitaplarını okuyun
Fakat, ben şöyle yorumlayacagim.
Turkiye’nin 100 yil sonra gelmesi savas sırasında bir savaşçının kısa istirahatidir. Savaşçı dinlendi ve savaş meydanina döndü…
Çad’da Kudus Etkinligi
Cad’da stk’larin duzenledigi kudus etkinligine katildim. Cok guzeldi. Eski gunlerimizi hatirladim. Tipki muslumanlarin para makam ve kadin ile imtihan edilmedikleri o eski samimi gunlerin etkinligi gibiydi.
Kur’an ile baslandi.
Heyecanli konusmalar tekbirle kesildi.
Kiz cocuklari Filistin marslari soyledi.
Kara derili insanlarla ayni duygu ve ruhu paylasmanin, ummet cografyasinin en uzak bolgesindeki insanlarla sorunlarimiza ayni bakmamizin hazzini yasadik.
Kudus meselesinin uyanislara vesile olmasini diledik.
Afrikada Mevlut Kutlamalari
Cad’da mevlit kandili kutlamalari dun geceden basladi. Butun camilerde sabaha kadar kur’an okundu ve zikir yapildi. Gun boyu cesitli etkinlikler oldu. Devlet televizyonu butun gun kutlamalari canli yayinladi.
Bu arada persembe gunu de mevlut nedeniyle resmi tatil.
Mevlut kutlamalari burada bayram havasinda kutlanmakta, insanlar bayramliklarini giymekte, birbirlerini ziyaret etmekte ve tebrik etmektedirler.
Hristiyanlar bile muslumanlarin bu sevincine ortak olmaktadir.
Mevlut olayi toplumun tum kesimlerince benimsenen onemli dini gunlerden birisi haline gelmistir.
Turkiyede de tatil yapilmasi iyi olur.
Kedi sevmek
Resimde gordugunuz lokantaya yemek yemeye gittim.
Masalarin altinda bir kedi gordum.
Burada kedi ender gorulen bir hayvandi. Nasilda ozlemisim kedileri…
Hemen yanina gittim
Basini oksamaya calistim.
Burada kediler oksanmadigindan biraz yabaniydi… Tavir almaya hazirlandi.
Ama ben kedi sevmede usta oldugumdan bana tavir almadi.
Epey bir sevdim…
Bu sirada lokantada calisanlar da bana bakıyormuş.
Benim kediyi sevmem onun da tepki gostermemesine hayret ettmisler.
Masaya oturdugumda bir tabak dolusu et onume konuldu.
Bu nedir dedim..
Benim davranisima sukranlarini gosteriyorlardi.
Kediyi cagirip biraz da ona verdim.
Not: Bir afrikali size yemek veriyorsa buyuk bir sevgi ve sukran gosteriyor demektir.
Aa da yayinlanan diger haberim
BIRLIGIMIZI BOZMAYA CALISIYORLAR
Çad Müftüsü Şeyh Ahmed Nur el Helvi, ABD ‘nin, Cumhurbaşkanı İdris Debi’nin ülkedeki Çinli petrol arama şirketlerinden rüşvet aldığı iddialarına ilişkin, “ABD, birlik ve beraberliğimizi bozmayı amaçlıyor. Ancak Çad halkı bu oyuna gelmeyecek, birlik ve beraberliğimizi bozmayacağız.” dedi.
Ülkenin ulusal kanalı Tchad’a konuşan el Helvi, ABD’nin gündeme getirdiği, “Cumhurbaşkanı Debi, Çinli firmalardan petrol aramada kolaylık sağlanması adına 2 milyon dolar rüşvet aldı.” iddialarının doğru olmadığını söyledi.
ABD Adalet Bakanlığının suçlamalarının maksatlı olduğunu savunan el Helvi, şunları kaydetti:
“ABD, birlik ve beraberliğimizi bozmayı amaçlıyor, Çad halkının Cumhurbaşkanı Debi’ye olan güvenini sarsmak istiyor. Ancak Çad halkı bu oyuna gelmeyecek, birlik ve beraberliğimizi bozmayacağız. Cumhurbaşkanımıza olan desteğimizi çekmeyeceğiz. Allah, memleketimizi, vatanımızı ve gençlerimizi korusun.”
DAYAK YEDİK
Sokaklarda seyyar saticilar tarafindan kalin kalin sopalar satilmaktaydi.
Ne oldugunu sordum seker kamisi oldugunu soylediler.
Simdi hasat mevsimiymis…
Ne yapıyorlar dedim…
Yiyiyorlar.
Ben de merak edip aldim…
Simdi yemeye calisiyorum…
Tadi seker tadi…
Bir suru agac lifi arasindaki sekeri emmek gibi bir sey…
Pakistanda da gormustum ama orada makinanin icine koyup sıkıp suyunu veriyorlardi.
Burada dogrudan yiyiyoruz.
Afrikaya geldik degisik tatlardan tatmasak olmazdi zaten…
Merak etmeyin sizin yerinize de yedim…
26 Kas 2017 18:51
Taksi motor
Çad ‘ın Başkenti Encamina’da şehir içi ulaşım taksi-motorlarla sağlanmaktadır. Taksi-motorlar, motorsikletlerin yolcu taşımada kullanılması şeklindedir.
Şehir içi ulaşımında toplu taşıma araçlarının az olduğu ve taksilerin de pahalıya geldiği Encamina’da halk kendince bir çözüm yolu üretmiştir. Toplumdaki eksikliği gören girişimci motorcuların oluşturduğu taksi-motor sistemi, başkentin gündelik hayatında önemli yer tutmaktadır.
Taksilerin dörtte bir fiyatına yolcu taşıyan taksi-motorlar, halkın işlerine veya randevularına hızla yetişmelerini sağlamaktadırlar. Taksi-motorlara toplumun her kesiminden insanların rağbet ettiği görülmektedir. Bayanların da kullandığı taksi-motorlar, öğrencilerin de okullarına zamanında ulaşmalarını sağlamaktadır.
Başkent Encamina’da yedi yıldır taksi-modorculuk yapan Yusuf; “yaptığı işin kolay olmadığını ama kazandığının kendilerine yettiğini, beş çocuklu ailesinin nafakasını temin ettiğini” söyledi. Otuz Beş yaşında olan motorcu Yusuf, “Sabahları 7:30’da iş başı yapıp akşam 7’ye kadar çalıştığını, şimdiye kadar da hiç kaza yapmadığını belirtti.” Motorcu Yusuf, taksi-motorculuğu her motoru olanın yapıp yapamayacağı sorumuza “belediyeden izin alındığını ve belediye tarafından kendilerine durak verildiğini belirtterek, bu şekildeki taşımacılığın tüm Orta Afrika Devletlerinde yaygın olduğunu da ekledi.”
Trafikte ucuz fiyata insanların hareket etmesini sağlayan taksi-motor mesleği Çad’da birçok insanın da ekmek teknesi haline gelmiştir. ihe
16 Kas 2017 21:37
Çad’daki grev dalgası yayılıyor
– Ülkede, hükümetin kemer sıkma politikaları nedeniyle greve giden hakimlerin ardından öğretim görevlileri de grev kararı aldı
ENCEMİNE (AA) – Orta Afrika ülkesi Çad’da, Encemine Üniversitesi öğretim görevlilerinin düşük maaş ve yoğun çalışma saatleri nedeniyle greve gittiği bildirildi.
Çad Eğitim Sendikasının yayımladığı bildiriye göre, üniversitedeki akademisyenler maaşlarının düşürülmesine karşın çalışma saatlerinin artırılması ve ek ders ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle grev kararı aldı.
Akademisyenler 16 Kasım’a kadar hükümete süre verdiklerini belirterek sorunun çözüme kavuşturulmaması durumunda üniversite bünyesindeki tüm çalışmaları durduracakları uyarısında bulundu.
Ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle hükümet, üniversitelere tahsis edilen bütçeden tasarrufa giderek akademisyenler dahil birçok devlet personelinin maaşlarını düşürme kararı almıştı.
Hükümetin kemer sıkma politikalarından nasibini alan hakimler de 1 Ekim’de başlattıkları grevi dün sona erdirmişlerdi.
NOT
Anadolu ajansinda yayinlanan bir haberim. ihe
Çad sakızı coban armağanı
Çad’da cam sakızı çok bulunuyor. Bölge insanı da leblebi gibi yiyiyor.
Biz de modaya uyup aldık.
Kasim da karpuz yemek
Kasim ayinda turkiye usurken biz çad’da hala karpuz yiyiyoruz.
Yilin her ayinda burada karpuz yiyebilirsiniz.
CAD CALISMAMIZ ANADOLU AJANSINDA HABER OLDU
TİKA’dan Çadlı çiftçilere sebze tohumu
N’DJAMENA (AA)- Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Çad ofisi tarafından Çadlı çiftçilere sebze tohumu yardımı yapıldı.
Paris’te Eylül ayında açıklanan Çad’ın 2017-2021 yıllarına ait 5 yıllık kalkınma planı dogrultusunda çiftçilere sebzelik tohum dağıtımı yapıldı.
Özellikle sulama sıkıntısı olmayan ve Shari nehri yakınlarındaki Klasseum Sultanlığı’na bağlı 14 köyde 280 çiftçiye sebze tohumu dağıtıldı.
Köylülere yapılan yardım kapsamında Çad tarımının gelişimine katkıda bulunulurken toplam 14 köye karpuz, domates, biber, havuç ve bamya tohumları dağıtıldı.
Tohumların dağıtımına bölge yetkililerinden Klasseum Sultanı Muhammed NGRAR ve Klasseum Kaymakam Yardımcısı Abderraman Moussa ile TİKA görevlileri katıldı.
TİKA Koordinatör Yardımcısı Erhan Vargün yaptığı açıklamada, “Bu tür yardımların sürdürüleceğini ve Çad tarımının daha iyi yerlere gelmesi gerektiğini belirtti.”
Tohum yardımları, bölge halkı ve çiftçiler tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanırken bölge halkı Türkiye’ye olan sevgi ve muhabbetlerini dile getirdi.
http://aa.com.tr/tr/dunya/tikadan-cadli-ciftcilere-sebze-tohumu/943523
ANADOLU AJANSINA YAPTIGIM BIR HABER
TİKA’dan Çadlı doktorlara eğitim
N’DJAMENA (AA) – Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Ankara’da faaliyet gösteren Bayındır Hastanesi işbirliği ile eğitim verilen Çadlı 4 doktor ülkelerinde göreve başladı.
TİKA Çad Koordinatör Yardımcısı Erhan Vargün AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7. Avrasya Tıp Günleri Hemotoloji ve İlik Nakli Kongresi’ne katılan ve eğitim alan 4 Çadlı doktorun ülkelerinde yeniden göreve başladığını dile getirdi.
Vargün, 4-8 Ekim tarihleri arasında eğitim alan doktorların Çad’da faaliyet gösteren Encemine Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Referans Hastanesi, Çad -Çin Dostluk Hastanesi ve Rönensans Hastanesi’nde göreve başladıklarını kaydetti.
Son olarak Vargün, Türkiye’de eğitim alan Çadlı doktorların, kongre ve eğitimden çok yararlandıklarını ve ayrıca Türkiye’nin bir çok alanda olduğu gibi Tıp alanında da çok ilerlemiş olduğunu gözlemlediklerini dile getirdiklerini aktardı.
TİKA’nın koordinasyonu ile düzenlenen kongreye 23 ülkeden toplam 95 kişi katıldı.
http://aa.com.tr/tr/dunya/tikanin-egittigi-cadli-doktorlar-goreve-basladi/942563
20 Eki 2017 21:12 güncellendi
Duam kabul oldu herhalde. Simdi hic kisi olmayan bir afrika ulkesindeyim. Keske daha faydali bir dua etseydim.
1 Eki 2017 15:10
Afrika istatistikleri dogru mu?
Çad’a gelmeden önce okuduğum istatistiklere göre Afrika’da insan ömrünün ortalama 50 yıl olduğu şeklindeydi.
Fakat Afrika’ya geldigimde burada istatistiki bir aldatmaca icerisine girdigimizi düşünmeye başladım.
Çünkü burada 70 yaşlarında insanlarla da karşılaştım. Üstelik benden de dinctiler.
Peki neydi olayın hikmeti?
Sanırım sıkıntı bu istatistiklere cocuk ve bebek ölümlerinin de dahil edilmesiydi. Boylece istatistiklerdeki standart sapma yer degistiriyor ve yanlış bir yordama bizi ulastırıyor. Artık bu kasıtlı mı yoksa ufak bir hata mı bilmiyorum.
Evet çocuk ve genç nüfusu fazla hatta sokaklarda yaşlıdan çok çocuk ve genç görebilirsiniz. Fakat malesef bu yaş kategorisinde ölum oranları da yüksek. Özellikle çocuklarda.
Ölümlerin nedeni olarak salgın hastalıklar, kötü beslenme ve sağlık hizmetlerinin yetersiz olması gibi etkenleri sayabiliriz. Özellikle ortamın ve suyun hijyen olmaması da bunda etkilidir.
Yani Afrika ile ilgili batılı devler tarafından kaldırılıyor ve yanlış yönlendiriliyoruz.
1 Eki 2017 03:20
Çad ve Hayvancilik
Çad, kelimenin tam anlamıyla bir hayvancılık ülkesi. 14 milyon nufusa karşılık 90 milyon hayvana sahip.
Bu nedenle et fiyatlari ucuz oldugu gibi, beslenmenin temeli de et olusturuyor.
Fakat dikkatimi çeken en onemli nokta etlerinin sert olmas, geç pismesi ve aşırı sinirli olmasiydi.
Bu durumu besicilikle uğraşan bir arkadaşa anlattığımda hayvanlara tuz yedirmediklerini soyledi. Tuz yemeyen hayvanin etinin sert oldugunu belirtti. Bir hayvanin haftada üç kez tuz yemesi gerektiğini belirtti.
Peki niye tuz yedirmiyorlar diye sordum.
Senin tuz fiyatindan haberin yok galiba… Burada tuz pahali diye cevap verdi.
Basit gördüğümüz bir islemin nelere yol actigini gormek açısından ilginç bir ornekti.
Hayvanlari da zayifti. Butun bunlarda tuz tuketiminin olmamasinin etkisi vardi.
Not: veteriner veya besicilikle uğraşanlar teknik bilgi verebilir.
25 Eyl 2017 03:49 ihe
Mehmet NergizTurkiyede tuz çok ihraç edelim en güzel ve kalıcı çözüm. Et ve tuz bağlantısı aynen
25 Eyl 2017 10:12
Adem KarafilikTuz deyip geçmemek lâzım. Tarihte; ciddi tuz savaşları bile vardır.
25 Eyl 2017 10:52
Mahmuttan Erdal SönmezHAY MAŞAALLAH.. ÖMRÜNE BEREKET…SEVGİYLE MUHABBETLE…
25 Eyl 2017 12:40
Muzaffer BaydarÇad’daki hayvan varlığını öğrendik.Tembelliğimizden bizde hayvan varlığı yetersiz.
25 Eyl 2017 19:22
Sinan ÜnalTuz stratejik askeri bir üründür tunada savaş kaybettik isal oldu askerler unutmislar tuz cuvallarini savaşi unuttugumuz icin
25 Eyl 2017 21:45
Ibrahim Halil ErMustafa Özer
26 Eyl 2017 00:09
Mustafa ÖzerHocam yaşları da önemli. Eğer boynuzları çok kıvrımlı ise, yaşlıdır ve etleri serttir. Hazımları zordur. Kıyma ve köfte olarak tüketilmelidir.
26 Eyl 2017 00:36
Mustafa ÖzerMoritanyaya gitmedim fakat hafızalarının çok güçlü olduğundan yediklerini araştırdım. Et ve balık çıktı. Çatlılar da hafıza yönünden güçlü mü
26 Eyl 2017 00:39
Ibrahim Halil ErBurada herkes 3 dil biliyor
26 Eyl 2017 00:39
Ibrahim Halil ErKendi yerli diller arapca ve fransizca
26 Eyl 2017 00:39
Mustafa ÖzerHafızlık oranı. Moritanyanın yarısı hafız. Kütübü sitteye ezbere bilenler var
26 Eyl 2017 00:42
Ibrahim Halil ErBurda da hafizlik yaygin
26 Eyl 2017 00:42
Ibrahim Halil ErAma ilmi hayat moritanya kadar guclu degil.
26 Eyl 2017 00:43
Mustafa ÖzerResimdekiler keçiye benziyor. Keçi tuz yalamalıdır. Doğurduktan sonra kesiliyorsa zaten eti sertleşir. Koyun da öyle 1 yaşında eti yumuşak olur. Boynuzu burgu gibi olmuşsa yaşlıdır
26 Eyl 2017 00:45
Mustafa ÖzerGüzel süt veren, etli bir koyun keçi ırkı varsa ülkeye getirmenizde fabda var. Şam keçisi iri ve güzel. Şaharoli fransız koyunu var. 150 kg canlı ağırlığı var. Şekli biraz domuza benzediği için tutmadı
26 Eyl 2017 00:49
Ibrahim Halil Er
26 Eyl 2017 00:52
Mustafa ÖzerKadınlar pazarından aldığımız keçi etleri de pişmek bilmez. Keçinin yapısı sert.
26 Eyl 2017 00:55
BEYAZ ADAMA NEDEN YARDIM EDIYORSUN
Cad da mihmandarimizla pazarda alisveris yapiyoruz.
Haliyle bizi gören esnaf fiyatlari yukarı cekiyor.
Mihmandarimiz cad in yerlisi olduğundan fiyatlari biliyor ve pazarlık ediyor.
Satici kadin ise niye beni degil de beyazlari koruyorsun diyor.
Benim sozlerini anlayip guldugumu gorunce o da gülüyor…
Sonunda uygun bir alisveris yapiyoruz ama kendi başımıza gelsek pahali alacagimizi da bir kere daha ogrenmis oluyoruz.
19 Eyl 2017 20:38
Çad da sokak hayvanlari yok
Ozellikle kedi ve kopek hic yok. (evlerde veya bazi mekanlardakiler haric.)
Neden sokak kedisi ve kopegi yok diye uzun zamandir burada kalan arkadasa sordugumda
– cöp yok ki hayvanlar olsun
Gercekten de sokaklarda cop yok. Daha dogrusu ulkemizdeki gibi yemedigini cope atma durumu yok… Olanlari da zaten insanlar hemen topluyor.