- Bu konu 3 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 7 ay önce İbrahim Halil ER tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
18 Nisan 2024: 17:06 #3521İbrahim Halil ERAnahtar yönetici
Hadisleri kabul etmeyenler acaba asrı saadete gitselerdi ve peygamber onlara bir görev verse ya da kamet getirin de namaz kılalım dese onlar, “biz sadece Kur’an’da olanı kabul ederiz. Senin sözünü kabul etmeyiz” mi diyecekler? Düşünüyorum da bu sözü duyan Hz. Ömer mutlaka kılıcını eline alıp kafalarını kesmek isteyecektir. Nitekim Faruk lakabı da buna benzer bir olaydan dolayı verilmiştir.ihe
20 Nisan 2024: 08:06 #3702İbrahim Halil ERAnahtar yöneticiHadis tartışmalarından sonra Kur’an tartışmaları mı?
Hadislerle ilgili tartışmalar başlandığında ben bunun bir proje olduğunu bir çok insanımızın bilerek ya da bilmeyerek bu projeye alet olduğunu söylemiş
ve hadis konusundaki tartışmalar bittiğinde sıranın Kur’an ile ilgili tartışmalara geleceğini beyan etmiştim…
Kur’an ile ilgili tartışmaların sonraki aşaması da Kur’an’daki bazı ayetlerin eksik, yanlış veya ekleme olduğu görüşü serd edilip Kur’anı değiştirme ve yeniden inşa etme teşebbüsünün başlayacağını söylemiştim ama bu görüşüm çok uçuk bulunup alaya alınmıştı.
Şimdi ikinci aşama olan Kur’an eleştirilerine sıra geldi…
Muslümanların bu tür tartışmalara cevap verecek ilmi bir merkez kurmaları gerekmektedir.
Başka türlü bunlarla boy ölçülemez…
i. halil er20 Nisan 2024: 08:07 #3703İbrahim Halil ERAnahtar yönetici“Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” 2/41
İslam yetim kalmıştır ve görevleri İslam’ı dış saldırılara karşı korumak olan insanlar bizzat İslam’a saldırının kolları olmuştur…
İlahiyatlar, İslam’ı içerden yıkma projesinin misyoner kolu gibi çalışmaktadır.
(Bazı iyi niyetli ilahiyatları tenzih ederek söylüyorum) İlahiyat akademisyenlerinin Kur’an ve hadislere yaklaşımı herhangi bir kitaba yaklaşımı gibi olmuştur.
Kur’an az bir paha ile ayetlerin satışını men ederken biz hep bunu üfürükçü hocalar olarak düşünmüştük. Meğer asıl bunu yapanlar bizzat akademisyenler olmaktadır.
Onlar Kur’an sayesinde dünyevi bir mevki elde ettikleri gibi, iyi bir maaş ve emekliliklerinde rahat bir hayat elde etmektedirler. Asıl ayetleri az bir parayla onlar satmaktadır.
Gerçekten İslam alimi olsalar sahip oldukları tefsirsi, hadisçi, fıkıhçı, kelamcı ünvanları bırakır ve bu ilimleri sırf Allah rızası için öğrenir, öğretir ve mücadelesini yaparlardı. Ama hayır bunu göremezsiniz. Hatta akademik kariyerlerine helal getireceğini düşündüklerinden görüşlerini tam söylemezler ki üst amirleri onları engellemesin ve böyle bir hayat sürer… i. halil er23 Nisan 2024: 19:09 #3837İbrahim Halil ERAnahtar yöneticiHADİSİ RED EDENLER VE HADİS TARTIŞMALARI
Mısır’da hadis literatürü ile ilgili ilk tartışma Menar dergisinde yapılır. Burada Muhammed Tevfik Sıdki’nin (1881-1920) el-İslam huve’l-Kur’an vahdehu (İslam sadece Kur’an’dır.) isimli makalesinin yayınlanmasıyla olmuştur. Bu makaleye bir çok cevaplar yazılmıştır. Reşid Rıza bile eleştirmiştir.
Sıdki’nin makalesi incelendiğinde bugün Türkiye’de özellikle İslamoğlu’nun başını çektiği ekolün düşüncesinin izlerinin ve delillerinin nereye dayandığı daha iyi anlaşılır.
Sonuçta bizimkiler inkarlarını bile başkalarından alıntı yaparak meydana getiriyorlar, özgün bir inkar bile yapamıyorlar 🙂
Sıdki’nin yazısı uzun ve bir çoğu da zaten bilinen olduğundan bazılarını da çeşitli vesilelerle anlattığımızdan üzerinde durmuyoruz. Bazen eleştiri için bile olsa yapılan alıntılar, kötü düşüncelerin propagandası olabilir…İbrahim halil er
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.