Bakara İnek değil, Öküz olarak tercüme edilmeli ve Apis Öküzü
İnekten hem Kur’an’da bahsedilmiş hem de Kur’an’daki surelerden birisine isim olmuştur. Sığır veya inek olarak meali verilen “bakar” kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 9 ayette geçmektedir. Bakara, inek anlamına gelmektedir ve Kur’an’ın 2. suresinin ismi de bakara suresidir. Bu surenin 67-73. ayetleri arasında ve En’am Suresi 140. Ayette inekten bahsedilmektedir.
Hz. Musa’nın İsrailoğullarına, Allah’ın bir bakar kesmelerini emrettiğini tebliğ etmesi üzerine, onların bu emre karşı gösterdikleri direnci ve nihayetinde onu kesmelerini konu edinen kıssa, bu sureye isim olmuştur. “Yuvarlak te” ile bittiği için, “bakaratün” kelimesi genellikle “inek” olarak manalandırılmıştır ki bu anlam yanlıştır. Zira, kelimenin sonundaki “te”, dişilik/müenneslik değil, “bir adet bakar” anlamında “teklik” bildirmektedir. Yine, kıssada bu hayvan için sürekli olarak geçmekte olan “inne ha” ifadesindeki “ha” zamiri, bakara kelimesi lafzi müennes olduğu için kullanılmakta olup, bu ifade, hayvanın “inek” olduğuna delil değildir.
Arap dilinde “bekar” kelimesi, sığır anlamında olup; inek, öküz ve boğa için kullanılan bir cins isim olduğundan, buradaki sığırın ne olduğunu, kıssadaki ayetlerden hareketle tespit etmemiz gerekmektedir.
Musa’nın sığır kesim emrini tebliğ etmesi üzerine, İsrailoğullarının “bizimle alay mı ediyorsun” şeklinde sert bir tepki vermeleri dikkat çekicidir. Yine 71.ayetin son cümlesi “neredeyse bunu (hayvanı kesmeyi) yapmayacaklardı” ifadesi de, bu emrin onlara çok zor geldiğini göstermektedir.
Bakara suresinde Yahudilere bir inek kesmeleri emredildiği ve onların da ineğin her ayrıntısını sorarak işlerini zorlaştırdıkları ve neredeyse ineği kesmeyecekleri ama sonunda kestikleri anlatılmaktadır. Allah’ın özellikle inek (öküz) kesmelerini istemesinin nedeni Yahudiler üzerinde hala Mısır’dan getirdikleri Apis öküzüne karşı bir meyil olması ve tapınma arzusudur. Bu inançlarının köksüzlüğünü vurgulamak için öküz kesmelerini istemiştir. Bunun inek değil de öküz olduğu çift sürmediği ve evcilleştirilmediği gibi ifadelerden de anlaşılmaktadır. Zaten, genelde öküzler kesimlik hayvan olarak kullanılır, inekler değil.
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تَذْبَحُواْ بَقَرَةً قَالُواْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُواً قَالَ أَعُوذُ بِاللّهِ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْجَااهِلِينَ ﴿٦٧﴾ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لّنَا مَا هِيَ قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ لاَّ فَارِضٌ وَلاَ بِكْرٌ عَوَانٌ بَيْنَ ذَلِكَ فَافْعَلُواْ مَا تُؤْمَرونَ ﴿٦٨﴾ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوْنُهَا قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنّهَا بَقَرَةٌ صَفْرَاء فَاقِعٌ لَّوْنُهَا تَسُرُّ اللنَّاظِرِينَ ﴿٦٩﴾ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ البَقَرَ تَشَابَهَ عَلَيْنَا وَإِنَّآ إِن شَاء اللَّهُ لَمُهْتَدُونَ ﴿٧٠﴾ قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ لاَّ ذَلُولٌ تُثِيرُ الأَرْضَ وَلاَ تَسْقِي الْحَرْثَ مُسَلَّمَةٌ لاَّ شِيَةَ فِيهَا قَالُواْ الآنَ جِئْتَ بِالْحَقِّ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُواْ يَفْعَلُونَ ﴿٧١﴾ وَإِذْ قَتَلْتُمْ نَفْساً فَادَّارَأْتُمْ فِيهَا وَاللّهُ مُخْرِجٌ مَّا كُنتُمْ تَكْتُمُونَ ﴿٧٢﴾ فَقُلْنَا اضْرِبُوهُ بِبَعْضِهَا كَذَلِكَ يُحْيِي اللّهُ الْمَوْتَى وَيُرِيكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ﴿٧٣﴾
Hani Musa kavmine, “Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor.” demişti. Onlar da “Sen bizimle eğleniyor musun? demişlerdi. Musa, “Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım.” demişti. (67) “Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.” dediler. Musa şöyle dedi: “Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi emrolunduğunuz işi yapın.” (68) Onlar, “Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın.” dediler. Musa şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır.” deri.(6) “Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. Çünkü sığırlar, bizce, birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz” dediler. ﴾70﴿ Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o; çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır“. Onlar, “İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin” dediler. Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı. ﴾71﴿ Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı. ﴾72﴿ “Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun” dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) İşte, Allah ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir. ﴾73﴿
En’am suresi 140. Ayette ise yine Yahudilerle ilgili bir durum anlatılmaktadır. Yaptıkları zulümlerden dolayı Yahudilere tırnaklı hayvanların ve koyun ile ineğin iç yağlarının haram kılındığı anlatılmaktadır. Bu ayetlerde geçen bakara kelimeleri inek anlamına gelmektedir.
وَعَلَى الَّذِينَ هَادُواْ حَرَّمْنَا كُلَّ ذِي ظُفُرٍ وَمِنَ الْبَقَرِ وَالْغَنَمِ حَرَّمْنَاا عَلَيْهِمْ شُحُومَهُمَا إِلاَّ مَا حَمَلَتْ ظُهُورُهُمَا أَوِ االْحَوَايَا أَوْ مَا اخْتَلَطَ بِعَظْمٍ ذَلِكَ جَزَيْنَاهُم بِبَغْيِهِمْ وِإِنَّا لَصَادِقُونَ ﴿١٤٦﴾
Yahudilere tırnaklı hayvanların hepsini haram kıldık. Sığır ve koyunların ise, sırtlarında veya bağırsaklarında bulunanlar, ya da kemiklerine karışanlar dışındaki iç yağlarını (yine) onlara haram kıldık. İşte böyle, azgınlıkları sebebiyle onları cezalandırdık. Biz elbette doğru söyleyenleriz.
Muharref Tevrat’da da Kehanet işleri için boğa kurbanı gerekmektedir. “Bana kâhinlik edebilmeleri için, Harun’la oğullarını kutsal kılmak üzere şunları yap: Bir boğa ile iki kusursuz koç al.” (Mısır’dan Çıkış 29:1)
Günahın bağışlanması için de boğa kurban edilir. “Günah bağışlatmak için günah sunusu olarak her gün bir boğa sunacaksın” (Mısır’dan Çıkış 29:36, Levililer 4:3, 5, 14, 15, 16:27, 23, 18, Çölde Sayım 8:8, 15:8, Hezekiel 43:19, 45:18, 22). Tanrıya Öküz armağan edilmesi olayı da var. “…RAB’be armağan olarak üstü kapalı altı araba ve on iki öküz getirdiler” (Çölde Sayım 7:2). Liderlere, kahinlere veya saygın kişilere de hediye olarak öküz verilmektedir (Çölde Sayım 7:2). Bir toplumun öküzü öldürmek o topluma bir gözdağı olarak da kabul edilmiştir. “Bir çift öküz alıp parçaladı. Ulaklar aracılığıyla İsrail’in her bölgesine bu parçaları gönderip şöyle dedi: “Saul ile Samuel’in ardınca gelmeyen herkesin öküzlerine de aynı şey yapılacaktır” (l. Samuel 11:7).
İnek aynı zamanda günahlardan ve kusurlardan arınma için de kullanılmaktadır: “RAB’bin buyurduğu yasanın kuralı şudur: İsrailliler’e size kusursuz, özürsüz, boyunduruk takmamış kızıl bir inek getirmelerini söyleyin” (Çölde Sayım 19:2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, ) Bu olayın başka bir versiyonu Kur’an’da Bakara suresinde de geçer. Kur’an bu talebin nedenini de verir. Orada, İsmailoğulları’nda işlenen bir cinayetin aydınlatılması/soruşturması vardır.
Aslında Allah böyle bir durum için öküz ya da inek kesilmeden de ölüyü canlandırabilirdi. Fakat burada bir mesaj verilmek istenmektedir.
Yahudiler, Mısır’da iken Mısırlıların taptığı Apis Öküzü’ne karşı bir meyil hissetmişlerdi. Hatta Hz. Musa Turi Sina’ya çıktığında Samiri tarafından altından bir öküz yapılmış ve onlar da buna tapınmışlardı. Yahudilerdeki Öküz meyiline karşı bir tedavi var bu talep. Onların içlerindeki öküz sevgisini öldürmek için fiili olarak bir öküz kesmeleri isteniyor ve bundan dolayı da Yahudiler sürekli olayı yokuşa sürmeye çalışıyorlar.
İbrahim Halil ER
Tüm ifadeler:
Urungu Okan, Muhammet Raşit Akdağ ve 58 diğer kişi