Biraz da tarihin magazin kısmını anlatalım. Barbaros ve arkadaşlarının dönemin güzelliği ile dillere destan bir kızı kaçırma teşebbüsünü yazalım.
Tarihçi Hammer’in anlatımına göre Barbaros 1534 yılında tüm İtalyan kıyılarını yağmalayıp, yakıp yıktı.
Barbaros’un İtalya sahillerinin bu bölümündeki saldırıların amacı ganimet ve kadın esir almaktan çok Fondide Vespazio Kolona’nın karısını bir baskınla ele geçirmekti.
Ciyolya Gonzadga adındaki bu genç kadın bütün İtalyan şairlerinin şiirlerine konu olmuş, dönemin en güzel kadınıydı. Hakkında şiirler, türküler ve şarkılar söyleniyordu.
Barbaros’un amacı bu kadını ele geçirip Sultan Süleyman’ın haremine katmaktı. Çünkü böyle bir güzellik ancak Sultan Süleyman’a layıktı.
Kadının olduğu şehire korsanlar o kadar sessiz ve ani bakın yaptılar ki Ciyolya sadece bir gömlek giymiş olduğa halde bir ata binerek kaçabildi.
Yanında ona eşlik eden bir şövalye vardı. Fakat onu kurtaran şövalye o gece kadının görmemesi gereken tüm yerlerini gördüğü için öldürülecektir.
Barbaros ve ekibi maalesef dönemin en güzel kadınını ellerinden kaçırdılar.
Hammer yazısında Ciyolya’nın kardeşi Yuanna’nın daha güzel olduğunu söyler. Yuanna’nın büyüleyici güzelliği İtalya’nın en büyük şair ve ressamların eserine konu olurken, Ciyolya’nın bu kaçırılma teşebbüsünden sonra ünü kardeşinkini geçmiş olur.
Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, Hikmet Neşriyat, İstanbul, c.3, s.145
Giulia Gonzaga kimdir?
Giulia Gonzaga (1513-1566) 16. yüzyılın Venüs’ü olarak kayda geçen bir güzellik abidesi! Fondi Düşesi Giulia Gonzaga Akdeniz’de bir efsane gibi anlatılan güzelliğinin yanı sıra gerçek bir Rönesans kadınıydı.
Sarayını bir kültür merkezi haline çevirerek sanatın hamileri Mediciler’le hep yakın ilişkiler içinde oldu. Şairler, yazarlar, bilim adamları, müzisyenler. Ama 1534 yılının Ağustos ayında Barbaros Hayrettin Paşa, Fondi’ye askerlerini çıkardığında kaçmayı başaramasaydı hikâyesi Harem’de son bulacaktı. Bir hayranı onu atının terkisine atarak kaçırmış ve saklamıştı. Barbaros’un Hürrem’e rakip olarak saraya götürmeyi ve sayesinde dengeleri değiştirmeyi umduğu Giulia, Kanuni ile aynı yılda ölecek kadar yaşamaya ve büyük ressamların tablolarını süslemeye devam etti. Francesco Maria Molza’nın La ninfa fuggitiva (Kaçan su perisi) eserine konu oldu. Barbaros’un Akdeniz’i avcunun içi gibi bildiğine dair enfes bir örnek olarak kalacaktı bu.
İbrahim Halil ER