Eğitim sistemimizin 12 yıl şeklide olması, gerçekte okumaması gereken, yani aslında istidadı ilme yatkın olmayan kişilerin zorla sınıflara doldurması sonucunu doğurdu.
Bunun sonucunda gerçekte ilim öğrenme melekesine sahip olan çocukların arada kaynamasına ve ilim öğrenmek isteyene ayıracağımız bütçe, okul, öğretmen ve koşulların azalmasına neden oldu.
Bu ilim öğrenme değil de meslek ve spor öğrenme potansiyeli olan öğrenciler dersi kaynatmaya ve sürekli gürültü çıkararak diğer öğrencilerin önünü kesmeye çalışmaktadırlar. Bu, bizim eğitim ve ilim çalışmamıza vurulmuş büyük bir kazıktır. Hangi zeki beyin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardıysa yanlış yapmıştır.
Halbuki bizim çöpçüye, çiftçiye, işçiye, ameleye, ırgata da ihtiyacımız var. Yani biz süper zengin bir ülke miyiz ki bütün bu işleri dışardan getirdiğimiz insanlar yaptıralım?
Ama siz bir insana 12 yıl boyunca felsefeyi, tarihi, matematiğin en alasını öğretiyorsunuz ve sonra git hamal ol, çöpçü ol diyorsunuz.
Bu şimdi iş mi yani?
Bütün bu eğitimi hangi amaçla verdiniz? Bu milletin parasını neden çöpe atıyorsunuz?
Siz ona geleceğin başbakanı, mühendisi, doktoru olacaksın deyip sonra çöpçü yapınca ondan nasıl bir performans beklersiniz?
Onun avukat olması ile çöpçü olması arasında dört yıllık bir dar makas koyarsanız o genci asi yaparsınız….
bu mu eğitim,
bu mu doğru yaklaşım…
Bir an önce zorunlu eğitimin 8 (bana kalırsa 4) yıla düşürülmesi ve lisenin bu kategoriden çıkartılması gerekir.
İnsanların gençlikleri ve duygularıyla oynamak doğru mu?
Ailelerin beklentileri ve hayallerini yükseltip sonra onlara çöpçülük, amelelik sunmak bu insanlarla alay etmek değil mi?
Ayrıca ilme istidadı olmayan insanları sıralara yerleştirerek, gerçekte ilim öğrenme potansiyeline sahip olan gençlerin haklarını da gasp etmiş olmuyor muyuz?
İbrahim Halil ER