Cemaat/Fetö

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #4214
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Mar 02, 2014 11:10:41pm
    CEMAATİN YURT DIŞINDAKİ OKULLARI
    Kiminle konuşsak cemaatin yurt dışında açtığı okulları ve başarısını anlatırlar. Bu okulların Türk insanının alın teri ve fedakar insanlar sayesinde büyüdüğünü söylerler. YALAN Bu okullar, Türkiye’deki insanların gönderdiği üç beş kuruşla çekip çevrilemeyecek kadar maliyetli. Dolayısıyla bu okulların masrafları başka bir şekilde karşılanmaktadır.
    AMERİKA DESTEĞİ
    Bu da okulların arkasında Amerika ve İsrail bulunmaktadır. Çünkü Amerika, bir çok İslam ülkesine, Asya ve Afrika ülkesine doğrudan girememektedir. Girse de insanlar tepkili olduğundan istediği etkiyi sağlayamamaktadır. Ama Türkiyeli bir İslami cemaat markasıyla girdiğinde o ülkenin en mahrem yerlerine kadar etkili olmakta, o ülkenin bütün insanları bu oluşuma sempati göstermektedirler. Cemaat, Amerikan’ın uluslararası sömürüsüne hizmet ettiği gibi, gittiği ülkenin insanlarını dinlemekte, kayıt altına almakta ve Amerika’ya servis etmektedir. Amerika, çok ucuza bir istihbarat ağı kurduğu gibi, o ülkenin elit insanlarının çocukları da burada yetiştiğinden gelecekte o ülkenin kaderine hükm edecektir.

    Ayrıca, cemaat kelime-i şehadetin ikinci kısmı olan muhammedurresulullah’ı da kabul etmeyerek bölgedeki İslam’ı bozmakta, o insanları Hristiyan misyonerlerin faaliyetlerine açık hale getirmektedir. Cemaat, Amerikan’ın ajanı olduğu gibi, Türkiye’de öve öve bitirilemeyen okul macerasının da bir Amerikan projesi olduğu ortaya çıkmıştır. Amerikan’ın desteklemediği böyle bir oluşum dünyada her ülkede yayılabilir miydi? MÜSLÜMANLAR ARTIK UYANIN.
    CEMAATİN ÜÇ ÖNEMLİ FİTNESİ VARDIR.
    1. Kelime-i Tevhidi bozma ve Hz. Muhammed’siz bir din oluşturma 2. Amerikan çıkarlarını bölgede temsil etmek ve bölgede Amerikan istihabarat akışını sağlama 3. Dinler arası diyalog adı altında Papalığın Türkleri İslam’dan uzaklaştırma faaliyetine katkı sağlama
    DİYALOG MABEDLERİ VE İBRAHİMİ DİNLER SAFSATASI
    İbrahimi dinler diye bir şey uydurup Hristiyanlığı yaymaya çalıştılar. Mmaalesef iktidarın da desteğiyle her yerde dinler arası diyalog mabetleri inşa ettiler. İktidarın bu günahı temizlemenin tek yolu onların tüm kirli çamaşırlarını ortaya sermesidir.

    CAMİ-CEM EVİ BİRLİKTELİĞİ PROJESİ VE ALEVİLERİ İSLAMDAN UZAKLAŞTIRIP AYRI DİN HALİNE GETİRME SENARYOLARI

    Hatta bir ara camilerin yanında cem evleri inşa etmeye başladılar. O dönem de bu projeye karşı çıktık. Ama biz kimiz ki bizi dinlesinler. İktidar ve Cemaat el ele vererek Alevileri bile huzursuz ederek böyle bir işe giriştirler. Aklı başındaki Aleviler caminin dibinde saz çalmayı hoş görmedikleri gibi, cem evinin caminin bir alternatifi olmadığını vurguladılar. O dönemde neredeyse Alevileri ayrı bir din ve ayrı bir mabet sahibi haline getirmeye çalıştılar. Bereket versin fazla yayılmadı ama yine de bir kaç cami-cem evi inşaasını gerçekleştirdiler. MÜSLÜMAN KADINLARI

    HRİSTİYANLARLA EVLENDİRME
    Urfa’da bir müslüman kadını hristiyan bir erkekle evlendirme girişimi de diyalog’un artık yatak odasına kadar girdiğini göstermiştir.

    CEMAAT ABD’NİN ILIMLI İSLAM PROJESİNİN DE UYGULAYICISIDIR.
    Amerika, cemaat üzerinden tüm islam alemini dönüştürmeye çalışmaktadır. Ilımlı İslam ve Muhammedsiz (sav) İslam projesidir. Ama Allah onları şaşırttı. Eski dostlar düşman oldular ve bu da inşallah onların sonu olur.
    CEMAATİN KONTROL ALTINA ALINMASI LAZIM
    Bu noktada artık iktidarın üzerine çok sorumluluklar düşmektedir. Çünkü cemaat milli bir proje olmayıp dış mihraklı bir taşeron haline gelmiştir. İktidar, cemaati çözmesse bu ülkede cemaati artık kimse dizginleyemez. Ülkenin gerçek yöneticisi konumuna gelir bu durum ülkede iç savaşa kadar gider. Belki de cemaat içindeki mütedeyin insanlar bir hesaplaşmaya giderek bu şirk ve küfür söylemlerinden uzaklaşır ve cemaat bölünerek ülkeyi bu sorundan kurtarır. EK Bir arkadaşımız “iyi sıkmışsın” diye bana yazmış. Cevap veriyorum: Peki herşeyi biz sıkıyoruz ve sizin hocanıza iftira ediyoruz diyelim. Dinlerarası diyalog olayı da mı yalın? Urfa’da Müslüman bir kadını Hristiyan bir erkekle evlendirmek de mi yalan? (Bilmiyorsan internetten arattır, zaman gazetesinin haberi var.) Camilerle cem evlerini yan yana inşa etmek de mi yalan? Sizin her kes onu okuyor siyer yarışmasında Reşit Haylamaz’ın Efendimiz kitabının 252. sayfasında kelime-i tevhidin ikinci aşaması olan “Muhammedresulullah’ı söylemenin şart olmadığı” da mı yalan? Okullarda cia ajanı öğretmenleri çalıştırıldığı için (5 öğretmen) Kazakistan’da kapatıldığı da mı yalan? Hocanızıd’ın Amerika’da yaşadığı da mı yalan? Kendi ülkesinin başbakanın Amerikan gazetelerine ve BBC’ye şikayet ettiği de mi yalan? Kendi ülkesine kumpaslar kurduğu da mı yalan? Kendi ülkesinin insanlarını dinlediği de mi yalan? Hocanız konuşmasında gerekirse hakimleri, savcıları satın alın (itiraz etme kasetleri internette var) dediği de mi yalan? Sizin cemaatin gazetesinin yazarlarının twitter’de peygamber ile ilgili yakış almayan sözleri de mi yalan? saman tv’de peygamberi kamyona bindirmeniz de mi yalan? Kızların açık saçık karışık bir şekilde şarkı söylediği yarışmaya peygamber de katıldı demeniz de mi yalan? Her numaraya peygamberi rüyada gördüğünüz ve peygamberi alet edişiniz de mi yalan? Müslümanlara karşı chp gibi Bediuzzaman’a ve Müslümanlara çektiren partiyi desteklemesi de mi yalan? Ecevit gibi birisine şefaat edeceğim demesi de mi yalan? 28 şubat döneminde Müslümanlara sırtınızı dönüp Erbakan için “beceremediniz, bırakın” demeniz de mi yalan? İsrail’e düşen bombalar yüreğimi parçalamakta diye İsrail’e arka çıkarken bir gün bile Müslümanlara düşen bombalar için İsrail’i eleştirmemesi de milan? Mavi Marmara’da dokuz Müslüman katledilirken onların acısını paylaşmak yerine İsrail devletine otorite demesi de mi yalan? İsrail otorite oluyor da Tayyip neden otorite olmuyor? Neden kendi başbakanına karşı savaş açıyor? Hocanız, Hz. İsa’nın babasının peygamberimiz olduğunu söylediği de mi yalan? Hangi birisini sayim ben. Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Peygamberi kitabı ve sünneti kendinize rehber alın. Öbür dünyada sizi kurtaracak olan odur. İnsanlar hata yapabilir. Ama kelime-i tevhidi kabul etmemek küfre düşürür. DÜŞÜN
    Facebook Hatırlattı: Bizim daha devletin cemaat gerçeğine uyanmadığı bir zamanda 2014 yılında cemaatin ne olduğunu anlattığımız bir yazımız. Hatta o tarihte ülkeyi iç savaşa sürükleyeceğini bile yazarak 15 temmuzu ön görmüşüz ama devleti yönetenler görmemiş. Biz bu yazıyı yazdığımızdan baskılara maruz kalırken o gün başkaları onlardan nemalanıyordu.

    Not

    Olaylar olduğunda niye bizi uyarmadınız diyenlere biz uyardık ama siz bu izdivaçtan mutlu olduğunuz için bizi dinlemediniz ve üstelik sesimizi çeşitli baskılarla kısmaya çalıştınız diyoruz…
    Mar 02, 2020 9:02:32pm güncellendi

    #4736
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    SOKAKLARIN KOKUSU/ASALETİ
    9 Yıl Önce
    Ağu 01, 2014
    -İktidarın henüz Fetö ile flört ettiği dönemde onları eleştiren yazılarımdan birisi daha-
    Yıllarca başörtü mücadelesi, Filistin, Afganistan ve Müslümanlara yapılan baskılar nedeniyle sokaklarda haklarımızı aramaya çalıştık.
    Eylemler yaptık.
    Dayak yedik.
    Coplandık.
    Tartaklandık.
    Mahkemelerde süründük.
    Bizi hep uzaktan izlediniz… Hatta bizi desteklemediğiniz gibi, bizi zayıflattınız Furuat dediniz.

    Ablalarınız başlarını açtı.
    Kimi peruk taktı. Ama zamanla onu da takmaz oldular…
    Sonra bunlar mezun olup öğretmen oldular… Yine takmadılar
    Biz sokakları mesken edindik…
    Dayak yemekten usanmadık…
    Slogan atmaktan usanmadık…
    Sizler, bizi görünce başınızı çevirdiniz.
    Bir selamı esirgediniz. Bizimle aynı yerde görünmek istemediniz.
    Çünkü biz eylem yaparken siz okulun idarecileriyle mezun olduktan sonra asistanlık pazarlığını yapmaktaydınız.
    Bizi terörist, anarşist olarak niteliyordunuz.
    Bizim eylemlerimiz sayesinde iktidara gelen siyasiler de Bizi değil sizi desteklediler.
    Sizlere makam, mevki ve akademik kariyer verdiler.
    Vakıf ve derneklerinizi ihya ettiler.
    Belediyeler sizlere okul,
    dershane ve üniversite açtı…
    Yayınlarınıza abone oldular…
    Biz dayak yedikçe daha da asileşirken Siz barış ve kardeşlikle alanlarınızı genişlettiniz.
    Arabesk söylemlerle halkı ağlattınız…
    İslam’ı siyasi kimliğinden yoksunlaştırarak halk söylencesine indirdiniz.
    Hikayeleştirdiniz…
    Biz ezildik. Siz güçlendiniz ve bizim mücadelemizin nimetlerine kondunuz…
    Ama koynuna girdiğiniz siyasi iradeyi yataktan atmaya çalıştınız.
    Yatak küçüktü, siz de bu arada semizlenmiştiniz. Ancak bir kişiye yeterdi. Hatta daha elim ve vahimi, koynuna girdiğiniz siyasi iradeyi aldattınız, yatağa başlarını aldınız…
    İşte o zaman kıyamet koptu. Yollar ayrıldı/ayrıştı…
    Siyasi iktidar tekrar bizi hatırladı ama biz yorgun/bitkin ve mustaz’af olmuştuk.
    Kendi kardeşlerimizin iktidarında zayıflatılmış, horlanmış, dışlanmış, marjinalleşmiş, gerici yaftası yemiş, hala eski kavramları ve sloganları mı kullanıyorsunuz? istihzasıyla yaşamaya alışmıştık…
    Şimdi görüyorum ki sizlerde sokağa düşmüşsünüz.
    Sizlerde haklarınızı aramak için sokağın cazibesine kapılmışsınız.
    Ama bizimle sizin aranızdaki farkımız şuydu:
    Biz davamız için sokaklardaydık. Dayak yiyorduk, mahkemelerde ifade veriyorduk…
    Siz ise çıkarlarınız için çıkmışsınız… menfaatinize dokunulduğu için çıkmışsınız…
    Yine de sokaklar hepimize yeter. Belki bizi anlarsınız… Belki sizlerde marjinalleşmenin dayanılmaz cazibesini seversiniz.
    Ama mazlumları oynamanız, mazlumlara hakaret olur.
    Önce özür dileyiniz Filistinli çocuktan.
    Sokaklar güzelliklerle doludur.. Ama nefsinizi ıslah edin…
    Fakat yine de sizin ezilmenizi/ağlamanızı istemeyiz. Pişmanlık ve hakka teslimiyetinizi bekleriz… Kalbimiz geniştir. Size de yer var.
    Kin tutmayız. Yeter ki Hakk’a tabi olun…
    Mücadeleniz hak için olsun…
    Sokağın bir asaleti var…
    Sokaklar bizim, sizin değil…
    İbrahim Halil ER

    #4776
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Tem 12, 2014 12:23:11am
    HOCAEFENDİ VE İSRAİL
    Hocaefendinin İsrail’e atılan bombalara ağladığını söylediğini ve bunu eleştirmemizi hizmet mensupları (kime hizmet ediyorlar acaba?) tarafından tepkiyle karşılandı. Onlar olayı tevil etmeye başladılar. Neymiş efendim? Buradaki çocuklar masummuş, böyle bir ifadeyi bana yakıştırmamışlar… Olay onların anladığı ve anlattığı gibi değildir. Çocuklar üzerinden İsarili masumlaştırma ve müslümanları zalim gösterme algı operasyonu vardır.
    Eğer hocaefendi gerçekten samimiyse, çocuklara acıyorsa, yüreği yetiyorsa aynı sözleri Filistinliler için de söylesin. Yani “Filistin’e düşen bombalar ve orada ölen çocuklar … ” Ama söylemez… Efendiler izin vermez. Müslümanları eleştirmekle pirim yaparlar. Birilerine sempatik gözükürler. Ticari ilişkileri gelişir. Paralanırlar….
    HOCAEFENDİ O CÜMLELERİ HER İKİ TARAF İÇİN KULLANSAYDI SAMİMİYETİNE İNANIR VE HAK VERİRDİK.
    Sonuçta biz de sivillerin, çocukların öldürülmesini istemeyiz. Ama savaşı sivil hedeflere yansıtan/yayan batılılar oldu. Kitlesel silahları yapanlar/icad edenler batılılar oldu. Onlar gözünü kırpmadan Müslüman sivil hedeflere saldırmaktadırlar. Yok önceden uyarıyorlarmış palavralarına sığınmayın. Komik oluyorsunuz. Yahudi bile kendisini böyle savunamaz. Hristiyanlar, hatta aklı selim Yahudiler bile bu kadar zulme tepki gösterirken bizim sözde Müslümanlarımızın bu kalpsizliği doğrusu travmatik, yenilgi psikozu…
    Feto’yu daha devlet makbul kabul ettiği dönemlerde korkmadan eleştirdiğimizin ispatı.
    Bu tür yazıları çok önceden yazdığım için hep engellemelere ve baskılara maruz kaldım.
    Not:
    Yazıda hocaefendi ismini kullandım. Çünkü adını ağzıma almak istemediğim gibi o dönemlerde feto demek de mahkemelerle boğuşmak anlamına gelirdi.

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.