Eğitimde çağdaşlaşmak ve yeni bir paradigma oluşturmak istiyorsak, öncelikle eğitmenlerimizin üzerindeki papaz ve kardinal kıyafetlerini çıkarmamız gerekir.
Ayrıca dinsel ifadeler olan, yani kilise yönetimi ve hocaları anlamına gelen Rektör ve Dekan kavramları ile Lise ve Üniversite ifadelerini de bir an önce millileştirmemiz gerekir.
Yani biz milli eğitim diyoruz ama kullandığımız kelime ve kıyafetler bile milli olmadığı gibi hristiyan dininin şiarlarıdır.
EK
REKTÖR: Kelime, Hristiyanlık dininde kilisedeki idarecilerden birinden türetilmiştir. Özellikle Anglikan ve Katolik kiliselerinin bazılarında rektörler vardır.
İngilizcesi `rectorate` olarak geçer. Almanca, Norveçce, İsveçce ve Lehçe`de `Rektor` olarak geçer. İtalyancası: Rettore. Fincesi: Rehtori.
DEKAN: Almanca dekan “üniversitede bölüm başkanı” sözcüğünden alıntıdır. Almanca sözcük Geç Latince decanus “kilise hiyerarşisinde bir rütbe” sözcüğünden alıntıdır.
LİSE: Bu kelime Fransızca kökenlidir. Napolyon tarafından 1801 yılında kurulan üniversitenin hazırlık okuluna verilen addır.
Fransızlar da bu kelimeyi Yunanlılardan almışlardır. Bu kelimenin kökeni Yunanca Likya sözcüğüne dayanır. Atina’da Yunan tanrısı Apollon için bir tapınak ve bahçe yapılmıştır. Apollon Likyalı olduğu için bu tapınağa da Likeum denilmiştir. Apollon aynı zamanda bilgeliğin tanrısıdır. Daha sonra bu tapınağın bahçesinde Aristo okulunu kurmuş ve böylece Likeum okulu olarak yaygınlaşarak günümüz Lise’nin oluşumunu sağlamışıtr.
ŞERH
İşte bütün bunlar bizim bir medeniyet iddiamızın olmadığını, medeniyet kurucu unsuru olmak yerine taklitçi olduğumuzu göstermektedir.
İbrahim Halil ER