Son günlerde Kamerun ile ilgili bazı videolar piyasada dolanmakta, Kamerun askerlerinin vahşice insan öldürdükleri ispatlanmaya çalışılmaktadır.
Artık bu videolarla ülkeleri karıştırma oyunlarına kanmayalım. Suriye, ırak ve Afganistan’da da benzer tiyatrolar sahnelendi ve kamuoyu hazır olduktan sonra batılılar müdahale ettiler veya iç savaş çıkardılar.
Kamerun’daki arkadaşlardan edindiğim bilgiye göre videolardaki Kamerun askerlerinin Kamerun hükümetiyle alakası olmadığını Kamerun devleti açıkladı. Ayrıca Kamerun hükümetinin böyle bir şey yapması şimdiye kadar vaki olmamıştır.
Bu büyük olasılıkla muhaliflerin bir tezgahı olup ülkeyi karıştırmaya ve müdahale etmeye hazırlanma senaryosu olabilir. Bu videoların ilk kez internete kimin attığı bulunursa olay çözülür. Aradaki kişilerin İşid sempatizanı olduğu söylenmektedir.
Kamerun’da Boko Haram terör örgütünün yoğun cinayetleri yaşanmaktadır ve olayın onlar tarafından tezgahlandığı düşünülmektedir.
Özellikle Orta Afrika’da Boko Haram terör örgütü oldukça aktif olup Frankopon bölgelerinde sorun çıkarmaktadır. Boko Haram Daiş benzeri bir örgüt olup İngiliz menşelidir. Zaten Frankopon bölgesinde güçlü olması da bunu göstermektedir.
Devlet Başkanı Paul Biya her ne kadar darbe ile gelmiş olsa da ülkede sevilmektedir ve bir nevi Mandela gibi görülmektedir. Biya’nın Amerika ve Fransa’ya yönelik sert çıkışları da sorunu tetiklemiş olabilir. Ülkenin çoğunluğu Hristiyan olsa da Müslüman ve Hristiyanlar arasında ciddi bir proplem yaşanmamaktadır.
Afrika, bu yüzyılda yeni bir sömürgecilik dalgası ile karşı karşıyadır. Eski sömürgeler Fransa ve İngiltere’nin yanında bölgede Amerika etkin iken şimdi Çin ve Türkiye’de girmeye çalışmaktadır. Rusya’da ortamı yoklamaktadır. Kamerun, Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olup, geçen ay ülkedeki tüm Feto okullarını Türkiye’ye devr etmiştir.
Kamerun’daki sorunun temeli Frankofon (Fransız) ve Anglofon (İngiliz) sorunudur. Yani Fransız ve İngiliz bölgesi veya eski sömürgeleri sorunudur. Ülkenin kuzeyi Anglafon olup ayrılıkçı faaliyetler görülmektedir.
Anglofon krizi
Kasım 2016’dan bu yana Kamerun’un Anglofon bölgesinde, hükümetin, İngilizce bilmeyen öğretmenleri ve hakimleri İngilizce konuşulan bölgedeki okullara ve mahkemelere tayin etmesi üzerine gösteriler düzenlenmişti.
Ayrılıkçılar hükümetin sağduyu çağrılarına rağmen, ülkenin 1961-1972 yıllarındaki federalizme geçişinin yıl dönümü nedeniyle kuzeybatıdaki Anglofon bölge Bamenda’da, 1 Ekim’de Sisiku Ayuk Tabe liderliğinde “Ambazonya” adını verdikleri sembolik devletin kuruluşunu ilan etmişlerdi. Güvenlik güçleri ile ayrılıkçılar arasında çıkan çatışmalarda onlarca asker ve polis hayatını kaybetmişti.
Hakkında uluslararası yakalama kararı bulunan Tabe ocak ayında Nijerya’da yakalanmış ve Kamerun’a iade edilmişti. (AA)
Kamerun ile ilgili yapılan bir analizi de sizlerle paylaşalım:
Afrika’nın yükselen ülkesi Kamerun
Yaklaşık 240 dil ve lehçe kullanılan ülkede, Müslüman ve Hristiyanların yanı sıra 250 yerel din bulunuyor. Duala ve yakınındaki Limbe şehirlerinde petrol, altın, alüminyum, kalay, gümüş, bakır ve elmas çıkarılıyor. Kamerun Cumhuriyeti, ekonomik kapasitesi, tarıma elverişli geniş arazileri ve zengin doğal kaynaklarıyla Afrika’nın önemli ülkesi olarak görülüyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Kamerun, 15. yüzyılda Portekizliler tarafından keşfedildi ve bu topraklar Portekizcede “karides” anlamına gelen “camaroes” kelimesiyle anılmaya başladı.
Portekizlilerin işlemeye başladığı Kamerun toprakları, 1850’den sonra el değiştirerek Alman sömürgesine dönüştü. Bu dönem ülkede çıkan iç savaşte binlerce insan hayatını kaybetti.
Birinci Dünya Savaşı’nda Almanların yenilgisi üzerine ülke, 1916’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından İngiltere ve Fransa yönetimine bırakıldı.
Doğusunda Orta Afrika Cumhuriyeti, güneybatısında ve güneyinde Kongo, Gabon ve Ekvator Ginesi, kuzeydoğusunda Çad, kuzeybatısında Nijerya, batısında Atlas Okyanusu bulunan Kamerun, Ocak 1960’ta Fransız ve İngiliz mandasından kurtularak bağımsızlığını ilan etti.
Ülke her ne kadar bağımsızlığını kazansa da Fransa ve İngiltere’nin yönetimdeki etkileri hala sürüyor. Fransa’nın yardımıyla 1960’ta yapılan seçimde Ahmedo Ahidjo, Kamerun’un ilk devlet başkanı oldu.
Yaklaşık 25 milyon nüfuslu ülkeyi, 1972’den beri Devlet Başkanı Paul Biya yönetiyor.
Federal cumhuriyet olan Kamerun’da devlet başkanı, Federal Meclis tarafından 5 yıl için seçiliyor.
Ülkede yaklaşık 240 dil konuşuluyor
Konuşulan diller bakımından üç bölgeye ayrılan Kamerun’da resmi dil İngilizce ve Fransızca.
Fransızcanın ülke genelinde “hakim dil” olduğu Kamerun’da, Nijerya’ya yakın güneybatı bölgesinde İngilizce, çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Çad’a yakın kuzey bölgelerinde ise Arapça konuşuluyor.
Hausa, Kirdi, Fulbe, Bantu, Bamilike, Ewondo, Bassa ve Beti kabilelerinin bulunduğu ülkede, yaklaşık 240 dil ve lehçe kullanılıyor.
Nüfusunun yüzde 40’ı Müslüman ülkede, Hristiyanlığın yanı sıra yaklaşık 250 yerel din var.
Tropikal iklimin hissedildiği, yıl boyunca ılıman havanın hakim olduğu Kamerun’da yılın 8 ayı yağmurlu geçiyor. Güney kesimi ve kıyı şeridi gür ormanlarla kaplı ülkenin orta kısımda savanlar ve küme ağaç topluluklarına rastlanıyor. Kamerun’un kuzey kesiminde ise dikenli ağaçlar ve bitkiler çöle geçişi sağlıyor.
Zengin yeraltı kaynakları
Ülkede Atlas Okyanusu kıyısında İngilizce konuşulan bölgedeki Duala ve yakınındaki Limbe şehirlerinde petrol, altın, alüminyum, kalay, gümüş, bakır ve elmas çıkarılıyor.
Ekonominin tarıma dayandığı ülkede en önemli ürünler arasında kakao başta geliyor.
Muz ve ananas gibi tropik meyvelerin çokça bulunduğu Kamerun’da, kahve, çay, pirinç, şeker kamışı, susam, baharat, patates ve mısır yetiştiriliyor.
Orta kısımlarında daha çok hayvancılığın yapıldığı ülke topraklarının üçte birinin ormanlarla kaplı olması sebebiyle kereste üretimi de yüksek seviyede. Atlas Okyanusu ve iç sularda ise yılda ortalama 90 bin ton balık avlanıyor.
Kamerun’da son yıllarda çimento, şeker, sabun, ayakkabı, besin maddeleri ve sigara fabrikalarının yanı sıra en önemli gelir kaynaklarından petrol rafinelerinde artış görülüyor.
Türkiye ile Kamerun ilişkileri
Kamerun’un başkenti Yaounde’de, 2012 yılında Türk Büyükelçiliğinin faaliyete geçmesi ve sonrasında Türk Hava Yollarının (THY) uçuşlara başlamasıyla Kamerun-Türkiye ilişkileri ivme kazandı.
THY’nin Yaounde-İstanbul ve Duala-İstanbul seferleriyle iki ülke arasında hem ticari hem de kültürel ilişkiler gelişti.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle Türkiye, Kamerun’da eğitim, kültür ve sosyal alanlarda birçok projeye imza attı.
Başkent Yaounde’deki en büyük camiyi restore eden TİKA, aynı zamanda birçok okulda restorasyon çalışmaları yapıyor, okullara eğitim araç ve gereçleri sağlıyor.
Kamerun feto okullarını da Türkiye’ye devrederek ilişkilerinin gelişmiş olduğunu gösterdi.
İbrahim Halil ER