18 MART 1915 ÇANAKKALE BOĞAZ SAVAŞI
Genelde taarruzun bu aşamasına Çanakkale deniz savaşı denilmek adet olmuştur. Ama deniz savaşı iki deniz gücünün veya iki filonun denizde yaptığı savaştır. Bu bir deniz filosu ile bir kıyı tabyaları arasında cereyan etmiştir. Bu nedenle deniz muharebesi yerine boğaz savaşı denilmesi daha uygun olmuştur. Toplam 7 saat sürmüş olup, 11 hat şeklindeki 403 mayından oluşan bir savunma bulunmaktadır. Bu mayın hatlarından sonuncusu 3 düşman gemisini batırarak savaşın lehte bitmesine neden olmuştur.
Saat 08:00= Savaş güzel bir hava ve güzel bir denizle başladı. İki keşif uçağımız, Bozcaada, İmroz ve Boğaz ağzı bölgesinde çeşitli sınıflarda düşman savaş gemisini gördü.
Saat 10:30= Dört Fransız savaş gemisi boğaza girdi. On dakika sonra İnfileksıbıl, Rumeli Mecidiye’sine ve Küin Elizabet de Anadolu Hamidiye’sine ateş etmeye başladı.
Saat 11:45= Küin Elizabet, Çanakkale gümrük binasına ateş ederek yangın çıkardı. On dakika sonra Agamemnon ve Lord Nelson da Rumeli Mecidiyesi’ni bombardımana başladılar. Bu sırada Dablin kruvazörü Yenişehir’e ateş etmekteydi.
Gemilerin ateş ettikleri yerler şöyleydi:
1. Prens Corç: Tengir ve Baykuş (Mecidiye) bataryalarına
2. Küin Elizabet: Anadolu Hamidiye’sine
3. Agamemnon ve Lord Nelson: Kilitbahir tabyalarına
4. İnfileksıbıl: Mecidiye, Halileli sırtları ve Erenköy’e
5. Triyamf: Dardanos’a
Saat 12:20= Küin Elizabet’in (Quin Elisabeth) (açtığı ateş sonucu Çimenlik cephanesi tutuştu. Beş dakika sonra Anadolu Hamidiye’sinin kışlası harap oldu. Bu sırada Fransız gemileri 1 hattı geçtiler.
Saat 13:00= Bombardıman şiddetini artırmıştı.
Saat 13:15= Altı İngiliz savaş gemisi daha bölgede gözüktü.
Saat 13:20= Çanakkale’de yer yer yangınlar çıkmış, Müstahkem Mevki telefon şebekesi bozulmuştu. Küin Elizabet’in atmış olduğu 380 mm’lik mermiler siperlerde 10-12 metre çapında ve üç, dört metre derinlikte çukurlar açmaktaydı. Siperler 305’lik mermilere dayanmakta ama 380’lik mermilere karşı yapacak bir şey yok. Bu mermiler Küin Elizabet’te bulunmaktaydı. Bu sırada bir düşman mühribi’nin Erenköy’de battığı görüldü.
Saat 14:00= Tabyaların ateş gücünde düşme başladı. Bir çok tabyanın topları tahrip edilip susturulmuştu. Rumeli Hamidiye’sinin aldığı isabetlerle topları devre dışı kalmıştı. Diğerlerinde de ya topları yok edilmiş veya cephaneleri kalmamıştı. Bu sırada savaşın gürültüsüne ezan sesleri karışmaktaydı. Bu sırada Anadolu Hamidiyesinden açılan ateş sonucu Fransız Buve savaş gemisi battı. Geminin batışı hızlı olduğundan 604 kişilik personelinden kurtulan olmadı.
Saat 15:00= Düşman ateşi yeniden şiddetlendi.
Saat 16:30= İrizistıbıl iskele tarafından aldığı ateş sonucu yan yattı. Yardımına koşan Oşın’da aynı sonuca uğradı.(Koca Seyid’in attığı mermi ile Oşın battı.) Ardından Erenköy mayınlarına çarparak yaralandı. Yardımlarına koşan diğer gemiler personeli kurtardı. Bu iki geminin diğer gemilerinin yedeğinde götürüldüğünü gören Dardanos tabyası üzerlerine yoğun ateş açtı. Bunun üzerine bütün düşman gemileri Dardanos’u hedef alan şiddetli ateşlerle karşılık verdiler. Akşama doğru Kumkale dolaylarında açılan topçu ateşiyle İrizistıbıl, Karantine ve Oşın gemileri battı.
Saat 17:00= Düşmanın beş gemisi Bozcaada’ya çekilirken, Mecidiye İrizistıbıl’a ateş etmekteydi.
Saat 18:00= Geri kalan gemilerde dönmeye başladılar ve büyük savaşta bu şekilde sona ermişti.
Kayıplar
Türk Tarafından
Rumeli Hamidiye: İki topun döşeme, ray, basamak ve yükseliş çarkları hasara uğradı.
Rumeli Mecidiye: Bir topun yükseliş çarkı hasara uğradı
Namazgah: Kısa 210 ve 240 mm’lik top harap oldu
Anadolu Hamidiye: Bir adet 240 mm’lik top harap oldu.
Çimenlik: Bir adet 240 mm’lik top harap olmuş ve cephanelik yanmıştı.
Personel Kaybı: Üç subay ve 19 er şehit; Üç Alman eri ölü, bir subay, bir Alman subay, 41 Türk ve 18 Alman eri yaralı.
Düşman Tarafından
Üç büyük gemi battı: (İrizistıbıl, Oşın ve Buve)
Üç gemi ağır yaralı: (İnfileksıbıl, Golve ve Sufran)
İnsan kaybı: 800 ölü ve yaralı
Çörçil bir dergiye verdiği röpörtajda olayla ilgili şunları söyler: “1915 yılında bütün Avrupa’da milyonlarca insan bir ölüm kalım mücadelesine girmişti. Büyük taarruzlar yapılmaktaydı. Büyük Milletlerin kahramanları korkusuzca savaşlara atılmaktaydılar. 2-3 milyon asker ölü ve yaralı idi. Milletlerin zenginlikleri akıp gidiyordu. Dört, beş bin savaş gemisi, denizlerde hareket halindeydi. Fakat Nusret gemisinin gizlice döktüğü bu 20 demir kap, savaşın devamı ve dünyanın geleceği bakımından, diğer bütün gayretlerden daha mükemmel ve daha kesin sonuçlu hedeflere varmak içindi. Bu engel, İngilizler tarafından başarı ile başlanmış olan Çanakkale harekatını durduran bir takım psikolojik karışıklıklar doğurdu. Yalnız başına bu engeldir ki, Çanakkale’nin geçilmesini önledi; ve gene bir engeldir ki, Türkiye’yi bir bozgundan kurtardı ve savaşı uzattı. Bu yüzden, yenilenler kadar muzaffer Avrupa’da sarsıldı. Kemiklerini Fransa, Flandern, Polonya, Galiçya, Balkanlar, Filistin, Suriye ve Kuzey İtalya topraklarının örttüğü 6-7 milyon insan, düşmanlarının kurşun ve gülleleriyle değil, 18 mart sabahı Çanakkale’nin kuvvetli akıntısı altında, ağırlıklarına bağlı bulundukları tel halatları üzerinde gerili duran 20 demir kap yüzünden yok olup gitti.”
NOT: Quin Elisabeth ismini kuin elizabet olarak yazmamızın nedeni alıntı yaptığımız genelkurmayın kitabında bu şekilde geçmesinden dolayıdır. Yoksa cehaletimizden değil