“Zühd, yamalı elbise giymek, arpa ekmeği yemek değil,
dünyânın faydasız şeylerine gönül bağlamamak
ve uzun emel sâhibi olmamaktır.”
—–
“Para, mal ve mülk, kişinin zâhid olmasına mâni değildir.
Dünyâlığı bulunmayan da zâhid sayılmaz.
Dünyânın faydasız şeylerine aşırı düşkünlük olup olmadığı araştırılıp, ona göre hüküm verilir.
Bir kimsenin elinde dünyâlığı vardır. Fakat zâhiddir.
Bir kimsenin de dünyâlığı yoktur. Lâkin zâhid değildir.
—-
Mal, insanın silâhı gibidir.
Yâni, insan canını, sıhhatini, dînini ve şerefini mal ile korur.”
—-
“Rızâ; Allahü teâlânın takdir ettiğine şükrederek kabûl etmektir.”
SON NEFES
Süfyân-ı Sevrî’nin gençliğinde sırtı kamburlaşmıştı.Sebebini sordular. Onlara; “Üç üstâda talebelik yaptım. Hepsi de zamânının en âlimleriydi. Ölüm zamanında üçü de dünyâdan îmânsız gittiler. Ben onların hâlini görünce, korkudan omurga kemiğim eğrildi.
—-
“Edeb öğrenilmeden ilim öğrenilmez.”
—-
“Bir din kardeşin seni ziyârete geldiği zaman ona;
-“Yemek yer misin?
– Karnın aç mı?
-Bir şeyler getireyim mi?”
diye sorulmaz. Hemen bir şeyler hazırlanıp getirilir yemezse kaldırılır.”
İbrahim Halil ER