Eyyubi hükümdarı Turhanşah’ın öldürülmesi üzerine, yerine sultan’ın annesi ve önceki sultan es-Salih’in dul eşi Şecerüddür hükümdar yapıldı (1250).
İslam tarihinde bir ilk yaşanmıştı. İlk kez bir kadın Sultan olmuştu. Şecerüddür “Meliketül Müslimin” ünvanıyla hüküm sürdü. Fermanlara “Ümmü Halil- Yani Halil’in annesi, İnananların Emiri” adıyla imza atıyordu. Bu ünvanların amacı yasal durumunu kuvvetlendirmek, önceki sultanın eşi olduğunu ve Sultan’dan doğan Halil ismindeki oğlunun annesi olduğunu belirterek konumunun benimsenmesini sağlamaktı.
Cuma hutbelerinde ise “Sultan Meliküs Salih’in Zevcesi” olarak adına hutbe okunuyordu.
Fakat Şecerüddür’ün hükümdarlığı uzun sürmedi. Toplam üç ay Sultanlık yapabildi. Abbasi halifesi bir elçi göndererek “eğer ülkenizde erkek kalmadıysa, size sultan olması için erkek gönderelim” diye alay etmesi, Suriye’de isyan çıkması üzerine Şecerüddür ordu komutanı Ayberk ile evlendi ve onun lehine Sultanlık haklarından feragat etti.
Ama tarihçiler ülkeyi Ayberk yönetiyor, Ayberk’i de Şecerüddür yönetiyor diyeceklerdir.
Şecerüddür, bir Türk cariyesi olup Eyyubi Sultanı es-Salih tarafından satın alınıp azat edilip evlenmişti. Bir anlamda kraliçe yapmıştı. Menşe olarak cariye olduğundan Memlüklere yakındı ve bazı tarihçiler onu Memlük devletinin ilk hükümdarı da saymışlardır. Memlük askerlerinin onu korumaları ve kollamaları da bir anlamda onu kendilerinden görmelerinin bir sonucu olabilir.
Şecereddür dirayetli ve savaşçı bir kadındı ve hatta komutandı. Onun başa geçtiği dönem haçlılar Mısır’ı istila etmek üzereydi ve Şecereddür’ün gayreti ile ülke işgalden kurtuldu. Ülkenin başsız kalmasını ve askerler arasında panik yaşanmasını önledi. Yani Dimyatı kuşatan haçlıları bölgeden uzaklaştırdı. Ardından savaş sırasında esir düşen ve 7. haçlı seferini düzenleyen Fransa Karalı 9. Louis’i fidye karşılığı serbest bıraktı. Keşke bırakmayıp öldürseydi. Çünkü bu kral, Müslümanlara karşı hep çıbanbaşı olacaktır.
Aslında Şecerüddür’ün dirayeti olmasaydı Mısır 7. Haçlı seferinde haçlıların eline düşecekti. Çünkü savaş sırasında kocası es-Salih vefat etti. Şecerüddür, onun vefat haberini askerlerden gizleyip, Suriye’de bulunan oğlu Turhanşah’a haber gönderdi. Bu sırada yaklaşık bir hafta orduyu komutan Fahrettin ile birlikte sanki Sultan hayattaymış gibi yönetti. Turhanşah geldiğinde sultanlığı ona teslim etti. Fakat Turhanşah savaştan sonra kendisini zevkü sefaya verip komutanları ihmal edince Baybars tarafından öldürülmesine göz yumdu. (Turhanşah, onun öz oğlu değil, es-Salih’in oğluydu. Onun oğlu küçük yaşta ölen Halil’di.)
Şecerüddür, Sultanlığı sırasında halka ve komutanlara iyi görünmeye çalıştı. Çünkü bir kadın olarak Sultanlık yapmasının hoş görülmediğinin farkındaydı. Komutanlara bol ihsanlar ve ikramlar verirken, halkın üzerindeki vergi yükünü de hafifletti. Kendisini sevdirmek için bu kadar çırpınmasına rağmen maalesef kabul görmedi. İbn Esir bile tarih kitabında onu anlattığı bölümde durumdaki hoşnutsuzluğu sık sık “yönetimi kadına veren milletler iflah olmaz” hadisini zikredecektir.
Şecerüddür, sultanlık hakkını halkın baskısı üzerine evlendiği kocası Ayber’e vermiş olmasına rağmen saltanat nimetini tattığı için bir türlü elini devlet yönetiminden çekmiyordu. Tarihçilerin deyimiyle çetin bir ceviz olan şecerüddür, Ayberg’e tahakkum ederek bütün devlet işlerini elinde bulundurmayı kafasına koymuştu. Gerçekten yeni kocasına tahakkum ederek onu oğlu Ali’den ve Ali’nin annesi olan ilk karısından ayırdı. Onları ziyaret etmesini yasakladı. Kısacası Şecerüddür Ayberki tamamen hükmü altına almıştı. Artık Ayberk’in sözü geçmiyordu.
Bu yüzden Ayberk, Şecerüddür ile yaşamaktan bıkıp usandı. Bu sırada bir kahinin ölümünün bir kadın eliyle olacağını haber vermesi onu daha da evhamlandırdı. Ayberk, Şecerüddürün baskısından kurtulmak için Musul hakimi Bedreddin Lü’lü’nün kızı ile evlenmek üzere nişanlandı. Çok kıskanç olan Şecerüddür öfkelenek bir suikast tertipledi ve geceleyin hamama giren Ayberk, önceden Şecerüddür tarafından hazırlanmış olan beş tana güçlü kuvvetli adam tarafından katledildi. (1257)
Sabahleyin Şecerüddür, Ayberk’in gece fenalaşarak öldüğünü duyurdu. Ama Ayberk’in komutanları buna inanmadılar ve Şecerüddür’ü yakalayıp öldürmek istediler. Fakat önceki Sultan’ın adamları kendilerinden birisi olan (yani bir memlük olan) birisinin öldürülmesini uygun görmediler ve onu korudular. Fakat daha sonra Şecerüddür’ün muhalifleri onu bir tertiple öldürerek kalenin kalenin hendeğine attılar. Onu, aslında erkekler veya memlükler değil, yine bir kadın (yani el-Mansur Ali’nin annesi ve Ayberk’in ilk karısı yani daha önce Ayberk’ten ayırdığı kadın) tarafından kafasına takunya vurularak öldürüldü.
Kadınlar siyasete girince çok acımasız oluyorlar, korktum
İbrahim Halil ER