يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ
Bu ayet genelde kitaplarımızda ve meallerin bir çoğunda (bazıları değil) yanlış çevrilmiştir. Meali genelde şöyle yaparlar:
“Ey iman edenler! Allah’a, Resulüne ve sizden olan emirlere itaat edin” Nisa 59
Bu yanlış olan mana.
Peki neresi yanlış? Doğrusu nedir?
Ey İman edenler!
Allah’a itaat edin.
Resülüne itaat edin.
ve sizden olan emirlere de….
Şimdi bazıları mana yönünden bir fark görmeyecektir. Ama aslında büyük fark vardır. İnsanlar ayeti kısaltıyorlar. Allah’a peygambere ve emirlere itaati tek bir cümlede çeviriyorlar. Peki Allah bunu yapamaz mıydı? Neden her birisi için ayrı ayrı itaat edin fiilini koydu ve emirler için bu fiili koymadı?
Çünkü burada ince bir ayrıntı var.
O da önce Allah’a itaat edeceğiz. Sonra Resulullah’a itaat edeceğiz. Daha sonra emirlere..
Ama yine bir ayrıntı var.
O da emirler Allah’a ve Resulüne itaat ederse emirlere itaat edeceği.
Çünkü emirlerin başında mustakil bir itaat edin fiili yok. Atıf vavı var. Yani bu yazılış şekli bize emirler Allah’a ve Resüle itaat ettikleri sürece itaat edeceksiniz. İtaat etmezlerse siz de onlara itaat etmeyin demektir.
Ayet çok sözü bir yazılış şekliyle bize anlatmış olmaktadır.
Ama bir çok meal malesef bu ayrıntıyı görememektedir.
Bu da sadece meallerle düşünmenin zararını göstermektedir.
Ayetlerin çevirisi ve tefsirinin nasıl bir ince sanat olduğunu bu ayette daha iyi anlamış olduk.
Bunun gibi bir çok aye vardır.
AYETİN DEVAMI
فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ
Eğer anlaşmazlığa düşerseniz
Anlaşmazlığa düştüğünüz konuyu Allah’a
ve Resülüne götürün (arz edin)
Burada da bize bir usül göstermektedir.
Yani biz anlaşmazlığa düştüğümüz konuları Allah’a nasıl götüreceğiz?
Burada Allah’a götürmekten kasıt Kur’an’a bakmamaz
Eğer orada bulamazsak (sıralama önce Kur’an, çünkü önce Allah’a götürün diyor)
Resülüne götüreceğiz.
Peki Resul şu anda hayatta değil nasıl götüreceğiz?
Yani hadislere bakacağız. Sünnete uyacağız demektir.
Burada hadislere uymayı da bize ayet emretmektedir.
Ayrıca konuları araştırırken uymamız gereken yolları da göstermiş olmaktadır.
Delil çıkartılırken bizim kaynağımız bunlar.
Burada bulamazsak ne olacak….
Peygamberin bir hadisinde (Muaz ile ilgili) içtihat edeceğiz… Çünkü ayet bize kitap ve sünnete götürmemizi istedi anlaşamadığımız konuları. Sünnet de bize eğer burada bulamazsanız içtihat edin diye yol gösterdi. Dolayısıyla biz içtihat ederek kitap ve sünnete uymuş olduk. Bu da Müslümanların bilgi ve zekasına duyulan güven…
İbrahim Halil ER