BEN SİYASETÇİ DEĞİLİM.
Bazı yorumlarıma bazıları tepki gösteriyor. Bazıları ise kendi düşüncelerine aykırı olduğu için tavır gösteriyor. Bazıları da bizi birilerinin adamı, silahşörü, kalemşörü gibi görüyor..
Arkadaşlar
1. Ben siyasetçi değilim, gelecekte de (Allah izin verirse) siyaseti düşünmüyorum. Kendimi daha çok akademik, dini ve ilmi konulara vakfetmiş birisiyim.
2. Yaptığım siyasi yorumlar, bir siyasi partinin propagandası veya karşı propagandası değildir.
3. Yorumlar, benim kendi düşüncelerim, olaylardan anladıklarım, analizlerimdir. Bunları takipçilerimle paylaşıyorum.
4. Karşı çıkarsanız sadece görüşlerinizi belirtin, ama hakaret etmeyin, saygı sınırını zorlamayın. Birbirinize cevap vermeye çalışmayın.
5. Ben yeri geldiğinde Ak Parti, Saadet, MHP, Chp, hdp ve hüda-par’ı eleştirir, yeri geldiğinde yaptıkları bazı güzel çalışlamalarını överim. Bu yaklaşımlarım sadece analizlerimdir. Yani olaylara partizanca yaklaşmam. Hiç bir partinin adamı değilim.
6. Burada (eski yazılarımıza bakabilirsiniz) yeri geldiğinde takdir etmiş, yeri geldiğinde eleştirmişimdir.
7. Türkçülük veya Kürtçülüğü de eleştirmiş, ama iki etnik ulusun artılarını övmüş, eksilerini eleştirmişimdir. Bu konulara bakarken ümmetin birliği noktasında bakıyorum. Kürtlere yapılan haksızlıkların Türkler tarafından değil, sistem (bu aslında kökü yürt dışında olan, lozana kadar giden bir yahudi/ingiliz sistemi)’i eleştiriyorum. Ümmetin birliğini bozucu şeylerden uzak durmak gerektiğini düşünüyorum.
8. Burada farklı seslere ve düşüncelere hem saygılı olalım ve hem de bir çok şeyler öğrenmeye çalışalım. Ben bu ortamda çok şeyler öğreniyorum.
9. Mezhep eksenindeki konulara da mümkün oldukça müslümanların birliğini bozmamaya çalışıyorum. Selefi/tarikat konusunda bile tüm eleştirilere rağmen kimseyi dışlamamaya çalışıyorum. Bütün tartıştığımız konuların aslında islam tarihinde tartışılan ve herbirisinin bir ekol halinde günümüze geldiğini biliyorum. Bu tür tartışmaların bize bir şey kazandırmayacağı gibi ilmimizi de artırmayacağını ama ümmetin birliğini bozacağını biliyor ve buna alet olmamak için çaba sarf ediyorum. Bazen sınırı aştığımda arkadaşların nazik uyarılarıyla kendimi toparlıyorum.
10. Dini paylaşımlarda orta yolu oluşturmaya çalışıyorum. Çünkü bu konularda her cümle için bile tartışma çıkabilir. Fakat zamanımız ayrılıkları değil birleştirici noktaları gündeme getirme zamanıdır. 10 konunun 8 inde anlaşıp kalan 2 si üzerine tartışmak yerine 8 i görmeye çalışıyorum.
Burlarda biz ihtilafları gündeme sürekli getirirsek fayda yerine zarar oluştururuz. Çünkü bilen var bilmeyen var.
Aile ve gençlik elden gidiyor. Bunlara eğilmek lazım. Faydasız tartışmaları özelde yapmalı burada aklı selim olmalıyız.
Dini paylaşımları azalttım çünkü altta hemen taasuplar ve ayrılıklar konuşuluyor. Bunları kitap ve makalelerimde yapıyorum.
11. Tarih yazılarıyla bir biliç oluşturmaya çalışıyorum.
12. Eğitim yazılarım eğitim camiasında takip edilip uygulanıyor ve isteniyor. Bu konuda yol göstermeye çalışıyorum.
13. Eleştirilerimi mecaz, simge ve imgelerle hatta espirilerle anlatmaya çalışıyorum. Bülbül imgesi gibi….
14. Tasavvuf ve felsefik yazılarda da mecaz kullanıyorum. Yol mecazı gibi… aynı zamanda şiirden de yararlanıyorum.
YAZILARIMI BU MANTIKLAR OKUMANIZI RİCA EDİYORUM.
Buna rağmen yazılarım sizi incitiyorsa arkadaşlıktan silebilirsiniz. Ya da bana mesaj göndererek daha ayrıntılı bilgi isteyebilirsiniz.
Ben, takipçilerimin düşüncelerine karşı olsam bile hiç bir zaman onlara hakaret etmemiş, görüşlerini güzel bir şekilde yazdıkları sürece de arkadaşım olarak kalmışlardır.
Hatta ben farklı düşüncede kişilerin arkadaşım olmalarından mutluluk duymuşumdur.çünkü onların paylaşımlarıyla farklı kesimlerin yaklaşımını öğrendiğim gibi, karşılıklı ortak zeminlerin oluşmasını da sağlamaktayım. Hiç bir şey olmasa bile insanca birbirimizle konuşabilmeli, fikirlerimize katılmasak da konuşabilmeliyiz.
Bu ortam bana bu anlamda çok şey öğretti.
Bizim gibi Türkleri ve Kürtleri iyi tanıyanlar iki taraf için de bir nimettir. Barış ve kardeşlik elçileridirler.
İki taraf için de fırsattır. Değerlendirilmeli…
Bazı yazıları hukukumuzdan dolayı pozisyonum nedeniyle kapalı yazıyorum. Bazı yazılarımı tarafları tanıdığımdan incitmemek için kapalı yazıyorum. Yani yazdığım her kelimeyi tartıyorum… yangına benzin değil su dökmenin derdindeyim. Bir derdimiz var bizim… buralarda zevk olsun diye değil hizmet olsun diye bulunuyoruz. Zaman ayırıyoruz.
Lütfen klaviyenin başına geçince incitici olmayalım. Hepimiz müslümanız ve hepimiz bu ülkenin insanıyız. Karşı olduklarımız da bu ülke için iyi şeyler dilemektedir. Ön yargıları yıkalım.
Bu tür ortamların en büyük avantajı farklı düşüncedeki insanların yaklaşımlarını görebilmektir. Farklılıklar zenginliklerimizdir. Tartışma zemini oluşturmak ve bilgimizi artırmaktır. Türk, Kürt, Zaza, Arap, sünmi, alevi, sağ, sol, açık, kapalı, farklı siyasi parti ve tüm renklerle aynı gemideyiz. Biz gemi batmasın diye uğraşıyoruz. Gemi batarsa deniz bize torpil geçmeyecektir.
Saygılarımla
İbrahim Halil ER