Fransa tüm Batı ve Orta Afrika bölgesindeki sömürgeci emellerini 19. yüzyılın son döneminde ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde en acımasız şekilde uyguladı.
Bu süreç 1920’ye kadar devam etti. 1917 yılında Abeşe şehrinde çatışmada ölen bir Fransız subayının katlini bahane ederek barış sağlama amacıyla bölgenin tüm âlimlerini toplayıp hepsini palalarla sömürge askerlerine parçalatarak ülke tarihinin en büyük katliamını yaptı.
1960 yılında Çad’dan sömürgeci olarak çekildiler ama ülke üzerindeki sıkı takip özellikle askeri, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak devam etmektedir.
Arkalarında her yönüyle çökmüş, batık bir ülke bıraktılar. Halk cehalete sürüklenmiş, eğitim tamamen bitmiş, sağlık sistemi hiç tesis edilmemişti.
Günümüzde başka bir sömürü biçimi daha ortaya çıkmıştır ki o da uluslararası şirketler aracılığıyla toplumların sömürülmesidir.
Bu acımasız ve katı bir sömürü şekline dönüşmüştür.
Bu şirketler, sömürülerini devletsiz yapmakta olup tek ihtiyaç duydukları şey izindir. Bu şirketler aracığıyla ülkenin tüm imkanları ve yapısı sömürülmektedir.
ÇAD İSLAMİ HAREKETİN MARŞI
بقرآني و إيماني
و تكبرات إخواني
Çad bagimsizlik örgütünün marsi olup fransizlara karsi bagimsizlik mucadelesi vermislerdir. Hareketin basinda Ahmed Ğulamullah bulunmaktaydi
Bu hareketin daha sonra sudan cephesi de kurulacaktir.
İbrahim Halil ER
Zorunlu pamuk uretimi
Fransizlar 1925 yilinda somurgeleri olan çad’da fransadaki fabrikalari icin zorunlu pamuk uretimi gerceklestirir ve bunu da yok pahasina satin alirlar. Baska urun cekilmesini yasaklarlar.
Halbuki normal tarim alanlarinin en onemli faydasi ayni zamanda insanin gidasini karsiladigi yerdi.
Insanlar hic birsey bulamazsa bile topragin verdigi mahsulu yiyerek aclik cekmemis olurlardi. Ama pamuk yenilmezdi. Ayrica giderek tarimi da unuttular. Geniş araziler bos kaldi.
Bu durum bolgede acliklarin yasanmasina yol acmistir.