Ehli Hadis’in Aşırığı
Ehli Hadis, tarih boyunca tüm İslami ilimleri ilmi tahakkümü altına almaya çalışmış ve bunda da başarılı olmuştur.
Onlar, hadis dışındaki diğer ilimlerde de konuşarak büyük bir baskı oluşturmuşlardır.
Fakihleri eleştirmiş ve itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır. Ebu Hanife olayı
Kelam’a nufuz etmiş, kelam konusundaki tartışmaları tekfir zeminine taşıyarak veya sadece hadislere şekli bakarak düşünceyi donuklaştırmışlardır.
Ehli tasavvuf’un duygusal söylemlerine hemen küfür tepkisini koymuşlardır.
Hatta tarihe bile müdahale etmiş, en iyi tarihi biz biliriz tavrına sahip olmuş, bazı alanları tabulaştırmışlar, tarihin kendine has yöntemi ile tarihi anlamak yerine kendi yöntemlerini bastırmaya çalışmışlardır.
Ehli Hadis, diğer alanlara gösterdiği eforun yarısını kendi alanlarına gösterselerdi hadis konusunda bu kadar sıkıntı çekmezdik.
Not: Diğer tüm alanlar ehli hadisin hadis konusundaki içtihat ve yorumlarını onların anlatımlarına göre alıyorlardı.
Hatta Ebu Hanife’nin verdiği bir fetvayı neye dayanarak söylediğini soran hadisçi A’meş’e; Ebu Hanife’nin “senin rivayet ettiğin şu hadisten” demesi üzerine A’meş “sizler doktor bizler ise eczacıyız” sözü önemlidir. Ama ehli hadis, bu konuda aynı anlayış ve empatiyi göstermemiştir.
İbrahim Halil ER
OKUDUĞUNU ANLAMAYANLAR İÇİN NOT: Bu yazı hadisi eleştirmiyor, hadis alanında çalışan ve fanatikleşip kendileri dışındaki herkesi tekfir eden dışlayan ve tarihteki adı ehli hadis olanların taasupları ve aşırılıkları eleştiriliyor.
Mehmet Bilgin
Bu söylemlerinizle sizler de Ehli Hadisi itibarsızlaştırmış olmuyor musunuz aynı zamanda?
Urungu Okan
Mehmet Bilgin neden öyle olsun ki?! Sınır ihlali yapanların, ne kadar sınırı geçtiğini söylemek hakaret mi??! İtibarsızlaştırma mı??! Hatta itibarı koruma mı?!
Mehmet Bilgin
Urungu Okan
Ehli Hadise sınır ihlali isnad etmek sınırı aşmaktan başka bir şey değildir
Urungu Okan
Mehmet Bilgin Hadiscilere ve hadislere getirilen eleştirileri bilmiyormusunuz?!
Eleştirenlerin getirdikleri eleştirileri görüyorum, gayet de haklılar..
Kategorik reddedenler var.. (“kurandan başkasını tanımam, kendi kendini şerh ediyor zaten” “hadislerin içine israiliyat ve emevicilik doldurmuşlar” diyorlar.. Bunları bir kenara koyuyoruz.. Selefi diyelim..)
Daha makul davranıp; “hadisleri kuranı kerime sunarız, çelişenleri kabul etmeyiz diyen daha insaflı olanları var..
Vs vs..
Yaşayan hadiscilerden en beğendiğim; rahmetli prof. Dr. Esad Coşan hocaefendi idi.. O dahi, ayet referans takviyesi ile izah rderdi..
Mehmet Bilgin
Urungu Okan
“Kur’andan başkasını tanımam” veya “hadisler İsrailiyyat ve Emevicilik doldurulmuş” diyenler Selefi değil, Mu’tezile kalıntısı olan Modernistler ve Hadis inkarcılarıdır.
Urungu Okan
Mehmet Bilgin iyi o zaman; arkadaşlara söyleyeyim, “siz selefi değilmişsiniz, kendinizi yanlış biliyormuşsunuz” diyeyim..!
Mehmet Bilgin
Urungu Okan
Ne demek istiyorsun?
Üslubunu bozma.
Sana ters bir şey söylemedim.
Urungu Okan
Şehide Zeynep ingilizce konuşulan ve konuşulması gereken ortamda fransızca konuşursan, italyanca konuşulması gereken ortamda, yine fransızca konuşmaya devam edersen, birinin karar mı vermesi gerekiyor?! Doğal akış bu..
Benzetmede: “yabancı dil”=yöntem, fransızca=hadis yöntemi/usulü, italyanca= fıkıf usulü vs gibi düşünülebilir..
Örneklemeyi, yeni bir tartışma ve polemik ortamı oluşmasın diye dışarıdan verdim..
Ayrıca; Hocanın bu paylaşımındaki görüşler de yeni değil.. Bu konularda eleştirilerin tarihsel bir geçmişi var.. İslam aleminde tartışılan bir mevzu..
Urungu Okan
Şehide Zeynep bence tarihsel süreçlere taraf olunmadan bakabilmek gerek..
Mehmet Bilgin
Ibrahim Halil Er Hocam
Attığınız başlık bile ağır itham içermektedir.
İslam’a girdirilmeye çalışılışılan her türlü bid’at, hurafe ve sapkın fikirlerin önünde adeta set görevi gören Ehli Hadisi yermek ve onlara ağır ithamlarda bulunmak, İslamiyet’i kendi heva ve heveslerine göre yönlendirmeye çalışıp bu konuda hüsrana uğrayan gürühların (sizi tenzih ederim) ekmeğine yağ çalmaktan başka bir şey değildir.
Ibrahim Halil Er
Mehmet Bilgin Ben hadis alanında doktora yaptım… yani ehli hadisin dışında değilim…
Mehmet Bilgin
Ibrahim Halil Er Hocam
Zaten bizleri üzen ve şaşırtan da bu zaten
Urungu Okan
Mehmet Bilgin
Demek ki, sizin skolastik algınız haricinde konuya derinlemesine incelemiş..
Ezber mi gidiyorsunuz?! Yoksa, konuyu derinlemesine inceleyecek yetkinlikte gördüğünüz için mi itiraz ediyorsunuz?!
Yazdıklarını açmasını daha çok izahat getirmesini istemeniz daha makul ve açık fikirli bir davranış olacaktı..!!
Ibrahim Halil Er hocam; ben sorayım.. Hangi verileti/olayları gördünüz de, bu fikre ulaştınız.. Biraz daha konuyu genişletirmisiniz.. Bu sonuçtaki fikriniz.. Süreç nedir?! Nasıl ulaştınız bu sonuca..?
Şükrü Yaşar
İbrahim Hocam, özellikle “Müteşabihat” ve “Usûliddin” alanında yetkin olmayan Ehl-i Hadis’in bu alanlara girmesi, büyük arızaların, karmaşa ve kargaşaların ortaya çıkmasına sebep olmuş tarihte.
Asıl mesleği Hadis olduğu halde Akaid/Usulüddin konusunda yazıp konuşan şahsiyetlerin, bu sahada arızalı yapıların oluşmasına sebebiyet verdiğini yine bizzat insaf ehli hadisçilerden öğreniyoruz.
Misalen İbn Huzeyme Akâid’e/Usûliddin’e dair “Kitâbu’t-Tevhîd” adlı eserini yazdığında, en yakın talebelerinden olan Ebû Sehl es-Su’lûkî, “Hocamız ihtisas sahası olmayan bir konuya girdi” demiştir.
Yine İbn Huzeyme ile muasır olan büyük muhaddis İbn Ebî Hatîm İbn Huzeyme’yi bu konuda tenkid etmiş ve ““Keşke bu kitabı yazmasaydı; bizler Kelam ilmi tahsil etmedik; bu sahada konuşmamız doğru olmaz” sözleriyle kınamıştır.
Hatta İbn Huzeyme’nin bizzat kendisi, Kelam ilminin erbabı olmadığını, dolayısıyla bu alanda hata yapmasının normal karşılanması gerektiğini söylemiştir.(Bkz. el-Beyhakî, el-Esmâ ve’s-Sıfât, 297-9.)
Bir başka örnek olarak; Tâcuddîn es-Sübkî de hocası ez-Zehebî hakkında benzer bir tesbitte bulunmuştur: “Gerçek şu ki hocamız lafızların delaletleri konusunda yeterli birikime sahip değildi.” demiştir.
İslam tarihi, Hadis kökenli âlimlerin Akaid/ Usulüddin sahasında söz söyleyip eser yazmalarından kaynaklanan çok büyük arızaların, çok büyük karmaşa ve kargaşaların yaşandığının en sadık şahididir. Ve bu arıza bugün de ne yazık ki devam ettirilmektedir…
Ibrahim Halil Er
Şükrü Yaşar Teşekkürler, yazınıza aynen katılıyorum.
Ibrahim Halil Er
Arkadaşlar yazıyı hadisi kabul etmeyenlerin zaviyesinden bakmayın… Bizim değindiğimiz ve gündeme getirdiğimiz mesele başka… biz de hadissiz olmaz diyoruz… ama her ilim dalının kendi yöntemi var her ilmi kendi usulu ile okumak gerekir diyoruz. Hadis usulu, fıkıh usulu, kelam, tasavvuf.. vb…
Tayfun Sofu
Ehli hadisi eleştirmeye karşı çıkanların Maturidi, Eşari yada Hanefi Şafi Hanbeli Maliki olmaları bir çelişkidir
İtikadi olsun ameli olsun mezheb imamları hadisçilerden almadıkları hadisler vardır mesela İmam Azam rahmetüllahi aleyh Buhari’nin rivayet ettiği köpeğin yaladığı kabın biri toprakla olmak şartı ile yedi kere yıkanması getektiğine dair Ebu Hureyre hadisi ile amel etmemiştir
Müctehidler aynı zamanda ehli hadistir hatta ehli hadisten daha ehli hadistir şu kadarı var ki ehli hadisten daha isabetlidirler hadis cerh ve tadilinde
Mehmet Katmer
Şehide Zeynep niye anlamamazlık ediyorsunuz? Burada kim hadisleri red ediyor.
Hoca hadis alanında doktora yaptığını her ilim dalınınkendi yöntemi olduğunu söylüyor ve aşırılığı eleştiriyor. Ne var bunda?
Sedat Yılmaz
Müthiş bir izah, gerçekten de öyle, yazıyı eleştirenlerin bu konulardan ve tarihten uzak olduğu aşikar.
Ibrahim Halil Er
Hadisçilerin diğer islam disiplinlerini ve bu disiplinlere çalışanları baskı altına aldıklarını ve yeri geldiğinde dışladıklarını, hatta tekfir ettiklerini biliyoruz. Bugünkü hadisçi diye geçinenenler de aynı yolun yolcusu… Benim yazımı alıp kendi kuruntularına göre sayfalarında paylaştıklarını görüyorum… Ben de bir hadisçi olarak onlardan beriyim… fanatik ve dini kendi tahakkümleri altına alan insanları kınıyorum… Tüm islam ilimlerinin amacı iyi insan yetiştirmek ve dünya hayatını tanzim etmektir. Çünkü bu dünya hayatı sayesinde ahiretimizi kazanıyoruz. Buradaki yapacağımız yanlışlar oradaki hayatımızı da etkiler…
Selahattin Yıldırım
Ehli hadisten kimleri kastettiğini beyan etmeden eleştiride bulunmuşsunuz. Size göre İmam Şafii bu eleştirdiğiniz ehli hadisten mi yoksa değil mi? Ona göre bir şeyler söyleyelim.
Ferdi Aytekin
Ne guzel dunya kimse elestirelemez bir fikir soyleyemez asiriliklara ceki duzen vermeye calisamaz veya bir birini uyaramaz. Çünku her musluman en dogrusunu kendi bilir. En ufak elestiriye tahammulu olmayan muslumanlar ancak boyle bir birini katleder durur dunya uzerinde. Insanlar zaten bu uslupla bile islamiyetten kacar , tebligmis bu kafayla teblig yapsaniz ne olur kavga ederek saldırgan itici usluplarla, istedigi kadar insan samimi olsun soyledigi hak olsun nefsi konustugu bas bas bağirir insanlar hisseder ve kacar heleki islami bilmeyen insanlar. Musluman olsada amelden uzak kalmis insanlar. Bu yazida ne var ? Gayt ılımlı uyarilar var kimseye hakaret yok vs. Ama millet hemen hakaret algilayip yok islamigluyla kiyaslamalar yok bilmem neler. Yazik yazık. Sırf bu saldirilar yuzunden bir cok alim konusamiyor hemen fitne cikarip sozlerini carptirdiklari icin milleti birbirine dusurdukleri icin bu tur fitne cikarici teokiler carpitmalar yuzunden. Biraz anlamaya calismak elestirilere acik olmak bu kadar zorsa nefslerine bir muslumanin, ozaman buyuk icraatleri nasil yapacak nefsi fedakarlikları. Ondan sonra millet neden deistlesiyor bu cirkin goruntu yuzunden iste kendi aralarinda konusamayan duzgunce tartisamayan muslumanlari gorunce ozelliklede hocaları , en guzeli bunlara bulasmamak diyip kaciyor gencler kalbimde yasamak en guzeli diyerek, sonrada ufak ufan boyle koparak deistlesiyor iste.
Ne zaman muslumanlar dislayiciligi birakio kucaklayici usluba donerse , iste ozaman bu tersine doner elbet. Benim umudum yok, insallah ilerde duzelir cunku yuzlerce yıllık bir tartisma uslubu anladigim kadariyla adeta cirkin bir gelen3ge donusmüs benim gozumde. Buda benden sizlere daha agir elestiri olsun bu yaziyi carpitanlara. Hocamizi susturmaya calisanlara.
Ibrahim Halil Er
Yazimda bu kadar feveran edecek bir sey yok.
Fanatiklik ve diger gorusleri dislayan durusa tepkidir.
Ama tarihte oldugu gibi simdi de ehli hadis, kendisini elestireni dislamakta ve hemen tekfir silahina basvurmaktadir.
Yazimizi anlamadan kendi gruplarinda ve selefi sayfalarinda elestirmekte, neredeyse tekfir etmektedirler.
Nasil bir taassup ki gozu ve kalbi kör etmistir.
Hadisi degil hadisi meslek edenlerin tutumunu elestirdik ama damarlarina basmisiz.
Her ilmi ehlinden alın
Hadis konuştuğunuzda hadis alimlerinin,
fıkıh konuştuğunuzda fakihlerin,
tasavvuf konuştuğunuzda mutasavvufların,
tarih konuştuğunuzda tarihçilerin görüşleri ve usulu esas alınmalıdır.
-Bir alim bu ilimlerden bir kaçında usta olsa da, her ilmi kendi usulu ile değerlendirmiyorsa o ilmin ustası değil demektir.-
Bir ilmin usulu ile başka ilmi çözümlemeye çalışmak, yanlış anahtar ile evin kapısını açmaya benzer…
İbrahim halil er