Basmacı isimi; baskın ve hücum edici manasıyla önce eşkıya çetelerine denilmiştir. Bunlar Müslümanlara dokunmayıp yalnız Rusları ve Rus fabrikalarını yağma ederler ve aldıkları ganimeti halka dağıtırlardı. Türkmenistan, Başkurdistan ve Kırım’ın bağımsızlığını kaybettiği dönemde gelişmiş, bir bağımsızlık mücadelesi hâline gelmiştir. Böylece Türkistan’da Ruslara karşı sömürge ahalisinin isyanını temsil eden çeteler manasında kullanılmıştır.
Zeki Velidi Togan’ın milli bir istiklal hareketi olarak tanımladığı Basmacı Hareketi’nin amacını, Basmacı komutanlarından Şir Muhammed Beg şöyle özetliyordu: “Türkistan Türkistanlılarındır. Türkistan’dan yabancı boyunduruğunu kovacağız.”
Türkistanlılar vatanlarını, dini ve milleti müdafaa etmek için ellerine silah almaya ve teşkilatlanmaya I. Dünya Savaşı sırasında Rusya’nın istekleri sonrasında başlamıştır. Bu dönemde hayatlarını güç bela sürdüren Türkistanlılardan cepheye takviye için mallarını ve hiç tanımadıkları yerlerde savaşmaları için oğullarını isteyen Rus yönetimine karşı Türkistanlılar, isyan bayrağını açmış ve bu isyanlar sonucunda başarılar elde etseler de büyük kayıplar da vererek dağlara çekilmişlerdir. Bu hareketler sonucunda Basmacı Hareketinin de kıvılcımları atılmış oldu.
Rusların, Hokand Millî Hükümeti’ni devirmesi üzerine 1918’de Korbaşı Ergaş liderliğinde Hokand’da başlayan Basmacı Mücadelesi, kısa zamanda Fergana Vadisi’nde yayıldı. Manevi önderliğini Köroğlu’nun yaptığı Basmacı Hareketi Türkistan’ın bağımsızlığı yolunda mücadelesini 1935 yılına kadar sürdürür. Basmacı hareketi üç döneme ayrılır: 1918-1921 yılları arasındaki dönem, Enver Paşa’nın liderlik yaptığı 1921-1922 yılları arasındaki dönem ve Enver Paşa’nın şehadetinden 1922-1935 yılları arasındaki dönem.
Basmacı hareketini güçlendiren en önemli olaylardan birisi de Osmanlı Devleti’nin Başkomutan Vekili ve Savunma Bakanı Enver Paşa’nın gelişiydi. Enver Paşa’nın Turancı düşüncesi bilinmekteydi. Hatta Birinci Dünya Savaşında Bakü’nün Ermeni işgalinden kurtulması, Azerbaycan’ın istila edilmesini Enver Paşa’nın Almanları karşısına alma pahasına gerçekleşmiş, burada kurduğu Kafkas İslam Ordusu ile desten yazmıştı. Şimdi Orta Asya’daki dağınık direniş hareketlerini organize etme ve birleştirme gibi bir misyonu vardır. Eğer orada gerekli desteği bulmuş olsaydı veya erken bir dönemde şehit olmamış olsaydı bugün Orta Asya tarihi daha farklı yazılacaktı. Fakat Enver Paşa’nın bölgeye geldiğini gören Ruslar büyük bir askeri sevkiyatla bölgeye saldırdılar. Çünkü Enver Paşa’nın ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyorlardı ve bir an önce onu yok etmek istiyorlardı.
1920 yılında Bakü’de Doğu Halkları Kongresine katılan Enver Paşa 1921 yılında Buhara’ya geldi. Enver Paşa’nın Buhara’ya gelip Basmacılara katılması ile Basmacılık hareketi daha da güçlendi. Enver Paşa öncülüğündeki Türkistanlılar, 1922 yılında Ruslara önemli ölçüde kayıplar verdirdi. Enver Paşa, Duşanbe’de Rusları yenmesi, Türkistan’ın bağımsızlık ümidini artırdı. Bunun üzerine Ruslar barış istemek zorunda kaldılar. Fakat bu barış talebi “Barış; Sovyetler, Türkistan topraklarından çekilene kadar olamaz!” denilerek reddedildi. Bunun üzerine Ruslar; Enver Paşa’nın bulunduğu Tacikistan’daki Belcivan’a saldırdılar. Bu saldırıların ana hedefi, onsuz hareketin ilerleyemeyeceğini düşündükleri Enver Paşa idi.
Baskın şeklinde yapılan bu saldırı sonucu Enver Paşa, Rus makineli ateşi ile şehit düştü (4 Ağustos 1922). Enver Paşa’nın şehit düşmesi ile Basmacı hareketi sona ermese de artık eski gücü kalmamıştı. 1924 yılında Ruslar tarafından bastırılan direniş, 1935 yılında bu harekete Ruslar tarafından kesin olarak son verilmiştir. 1936 yılında Sovyet Türk devletleri kurularak SSCB’ye bağlandı ve Türkistan millî mücadelesi tamamen sonlandırıldı.
İbrahim Halil ER