Musevilik ve Hristiyanlık’ta bu durumu anlatan önemli bir figür bulunmaktadır. O da Lilith isimli ilk kadındır. Batı kültüründe önemli bir yeri olan ve efsanelere konu olmuştur. Efsaneye göre Adem’in ilk eşi olarak Tanrı tarafından, Adem ile aynı anda çamurdan yaratılan Lilith (eşitlik iddiasında bulunan ilk insan olarak) tarihte yerini almıştır.
Efsaneye göre, Tanrı insanı başlangıçta Adem ve Lilith olarak çift yaratır. Tanrının bir lütfu olarak Lilith ve Adem cennet bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak bu birliktelik mutlu bir beraberlik değildir. Anlaşmazlık sebepleri ise boşanma davalarında ileri sürülen gerekçelerden pek farklı değildir: Adem, Lilith’in olaylara neden kendisinden farklı yaklaştığını anlayamaz onu kendisine hizmet etme, bahçeyi bakımlı ve düzenli tutma konusunda tembel ve isteksiz olmakla suçlar.
Kısacası anlaşmazlık sebebi Adem’in sürekli olarak kadına üstünlük taslaması, ona hükmetmeye çalışmasıdır. Lilith ise ikisi de aynı topraktan yaratıldığına göre eşit olmaları gerektiğini savunur ve erkeğin kendisinden üstün olmak istemesine bir anlam veremez. Sonunda birlikte yaşamalarının imkansız hale geldiğine karar verir ve Tanrı’nın söylenmemesi gereken adını anarak (ki bu isim cennetten çıkış için tek paroladır) uçup gider ve yeryüzünde Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Lilith, Adem ile anlaşamayınca cenneti terk eder ve dünyaya gider.
Kendisine sunulan sıcak yuvayı kapıyı çarparak terk ettiği için artık yeri de cennetten dışlanmışlar arasında olacaktır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı (ya da şeytanın ta kendisi) Samael ile ilişkiye girer ve onlardan cin çocuklar doğurur, hem de günde yüz çocuk gibi yüksek bir oranda. İnanışa göre dünyada kötülüklerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi budur.
Cennette yalnız kalan Adem ise Lilith’i geri getirmesi için Tanrı’ya yalvarır. Tanrı da Senoy, Sansenoy ve Semangelof isimli üç meleği elçi olarak gönderip “evine dön” çağrısı yaptırır Lilith’e. O da kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Melekler kendisini, geri dönmemesi halinde her gün yüz çocuğunu öldüreceklerini söyleyerek tehdit ederler. Tehdit yerine getirilir. Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra Adem soyundan gelen bütün insan yavrularının, hamile ve doğum yapmakta olan kadınlarla bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gün içinde, kız çocuklarının ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınında üç meleğin ismi veya sureti bulunan çocuklara dokunmayacaktır.
Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yöntemiyle Havva’yı yaratır. Bu yeni kadının, vücudunun bir parçası olduğu erkeğe karşı çıkamayacağını düşünmektedir. Havva Lilith’e o kadar benzemektedir ki Adem uyanınca yanında bulduğu kadının başka biri olduğunu anlamaz. Onun kendisine Lilith gibi karşı çıkmayıp boyun eğmesini ise, “Nihayet hidayete erip yola geldi” diye yorumlar.
Lilith ise artık kesinlikle kötülerin safındadır. Bütün insanoğullarının ve kızlarının başına gelen nice felaketin sebebidir. İnsanlara yaptığı kötülükler saymakla bitmez: Beşikteki bebeklerin bugünün tıbbınca bile sebebi açıklanamayan ani ölümlerinin baş sorumlusu olduğuna inanılır. Hamile ve doğum yapmakta olan kadınlara musallat olarak düşüklere, ölü doğumlara ve annelerin ölümüne sebep olur; yalnız yatan erkekleri uykularında baştan çıkararak gördürdüğü erotik düşlerin verimiyle hamile kalır ve cin nüfusunun artmasına katkıda bulunur. Aynaları yurt edinip özellikle aynaya fazla bakan kadınları kendi safına çeker.
Adem ile aralarındaki ilişkinin niteliği nedeniyle feministlerin ikonu Lilith’dir.