Fıkhın İslam sosyolojisi olduğu yeni bir kavramdır.
Bu kavram osmanlının son dönemlerinde tartışılmaya başlandı. Özellikle sosyolojinin İslam dünyasına yeni yeni girmeye başladığı zamanda Osmanlı aydınları sosyolojinin İslam kültüründeki izlerini aramaya başladılar ve karşılarını fıkıh çıktı. Çünkü bir toplum sosyolojisiz olamazdı. sosyal olaylara bir bakışı ve perspektifi olmalıydı. Bunun da fıkıh olduğu anlaşıldı.
Çünkü fakih tüm sosyal olayları tanzim ettiği gibi Müslümanlara bir toplum ve sosyal bakış kazandırıyordu.
Fakat malesef savaşların çıkması bu görüşün gelişmesini engelledi. Böylece İslam toplumların bir sosyal görüşü ve ilmi olmamıştır intibası yayıldı. Orjinal bir İslam sosyolojisi oluşmadı. Halbuki ilk sosyolog olan İbni Haldun’da bir Müslüman’dı. Bu durum yeterince araştırılmadı veya bu verilerden yeni bir kuram oluşmadı. Dünyada şu anda iki önemli sosyolojik ekol vardır birisi Fransız diğeri Amerikan ekolu. Fakat Amerikan ekolu şu anda dünyada hakim olmuş en güçlü sosyoloji olmuştur.
Fıkıh ise hukuk koridorlarına hapsedildi. Müslümanlar üzrinde çalışıp bunu geliştirmediler. Belli konular içine kitlediler. Halbuki mezhep farklılıkları bile sosyolojiktir. İçtihat farklılıkları bile sosyolojiktir. İmamı Şafi’nin Bağdattaki içtihatlarını mısır’da değiştirmesi bile sosyolojik bir yaklaşımdır. Bu bile araştırılmadı. Fıkhın sosyolojik yönü göz ardı edildi.
Fıkhın bu konumu üzerinde hem sosyologların ve hem de fakihlerin çalışması gerekir.
Özellikle hem fıkhı ve hem de sosyolojiyi bilenler, sosyolojinin tartıştığı kuramların fıkhi karşılıkları ve müslümanların buna yaklaşımını araştırmaların gerekir. Fıkıh büyük bir hazine. Keşfedilmeyi bekliyor.
Bu çalışmayla fıkıh büyümüyecek, sosyoloji büyüyecek ve bir çok kazanımlar elde edecektir. Bu çalışmayla sosyolojinin islam bilimlerindeki karşılığı oturtulacağı gibi, müslüman bir sosyolojinin alt yapısı da kurulmuş olacaktır. Ayrıca, bilimlerin islamileştirilmesi alanında sosyoloji ile iyi bir başlangıç yapılacak ve burada elde edilen başarı, yöntem diğer bilimlere de uyarlanacaktır.
Bilimlerin islamileştirilmesi konusu da ayrı bir yazıda sizlere sunarız inşallah.
İbrahim Halil ER