Cemaat/Fetö

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #4736
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    SOKAKLARIN KOKUSU/ASALETİ
    9 Yıl Önce
    Ağu 01, 2014
    -İktidarın henüz Fetö ile flört ettiği dönemde onları eleştiren yazılarımdan birisi daha-
    Yıllarca başörtü mücadelesi, Filistin, Afganistan ve Müslümanlara yapılan baskılar nedeniyle sokaklarda haklarımızı aramaya çalıştık.
    Eylemler yaptık.
    Dayak yedik.
    Coplandık.
    Tartaklandık.
    Mahkemelerde süründük.
    Bizi hep uzaktan izlediniz… Hatta bizi desteklemediğiniz gibi, bizi zayıflattınız Furuat dediniz.

    Ablalarınız başlarını açtı.
    Kimi peruk taktı. Ama zamanla onu da takmaz oldular…
    Sonra bunlar mezun olup öğretmen oldular… Yine takmadılar
    Biz sokakları mesken edindik…
    Dayak yemekten usanmadık…
    Slogan atmaktan usanmadık…
    Sizler, bizi görünce başınızı çevirdiniz.
    Bir selamı esirgediniz. Bizimle aynı yerde görünmek istemediniz.
    Çünkü biz eylem yaparken siz okulun idarecileriyle mezun olduktan sonra asistanlık pazarlığını yapmaktaydınız.
    Bizi terörist, anarşist olarak niteliyordunuz.
    Bizim eylemlerimiz sayesinde iktidara gelen siyasiler de Bizi değil sizi desteklediler.
    Sizlere makam, mevki ve akademik kariyer verdiler.
    Vakıf ve derneklerinizi ihya ettiler.
    Belediyeler sizlere okul,
    dershane ve üniversite açtı…
    Yayınlarınıza abone oldular…
    Biz dayak yedikçe daha da asileşirken Siz barış ve kardeşlikle alanlarınızı genişlettiniz.
    Arabesk söylemlerle halkı ağlattınız…
    İslam’ı siyasi kimliğinden yoksunlaştırarak halk söylencesine indirdiniz.
    Hikayeleştirdiniz…
    Biz ezildik. Siz güçlendiniz ve bizim mücadelemizin nimetlerine kondunuz…
    Ama koynuna girdiğiniz siyasi iradeyi yataktan atmaya çalıştınız.
    Yatak küçüktü, siz de bu arada semizlenmiştiniz. Ancak bir kişiye yeterdi. Hatta daha elim ve vahimi, koynuna girdiğiniz siyasi iradeyi aldattınız, yatağa başlarını aldınız…
    İşte o zaman kıyamet koptu. Yollar ayrıldı/ayrıştı…
    Siyasi iktidar tekrar bizi hatırladı ama biz yorgun/bitkin ve mustaz’af olmuştuk.
    Kendi kardeşlerimizin iktidarında zayıflatılmış, horlanmış, dışlanmış, marjinalleşmiş, gerici yaftası yemiş, hala eski kavramları ve sloganları mı kullanıyorsunuz? istihzasıyla yaşamaya alışmıştık…
    Şimdi görüyorum ki sizlerde sokağa düşmüşsünüz.
    Sizlerde haklarınızı aramak için sokağın cazibesine kapılmışsınız.
    Ama bizimle sizin aranızdaki farkımız şuydu:
    Biz davamız için sokaklardaydık. Dayak yiyorduk, mahkemelerde ifade veriyorduk…
    Siz ise çıkarlarınız için çıkmışsınız… menfaatinize dokunulduğu için çıkmışsınız…
    Yine de sokaklar hepimize yeter. Belki bizi anlarsınız… Belki sizlerde marjinalleşmenin dayanılmaz cazibesini seversiniz.
    Ama mazlumları oynamanız, mazlumlara hakaret olur.
    Önce özür dileyiniz Filistinli çocuktan.
    Sokaklar güzelliklerle doludur.. Ama nefsinizi ıslah edin…
    Fakat yine de sizin ezilmenizi/ağlamanızı istemeyiz. Pişmanlık ve hakka teslimiyetinizi bekleriz… Kalbimiz geniştir. Size de yer var.
    Kin tutmayız. Yeter ki Hakk’a tabi olun…
    Mücadeleniz hak için olsun…
    Sokağın bir asaleti var…
    Sokaklar bizim, sizin değil…
    İbrahim Halil ER

    #4776
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Tem 12, 2014 12:23:11am
    HOCAEFENDİ VE İSRAİL
    Hocaefendinin İsrail’e atılan bombalara ağladığını söylediğini ve bunu eleştirmemizi hizmet mensupları (kime hizmet ediyorlar acaba?) tarafından tepkiyle karşılandı. Onlar olayı tevil etmeye başladılar. Neymiş efendim? Buradaki çocuklar masummuş, böyle bir ifadeyi bana yakıştırmamışlar… Olay onların anladığı ve anlattığı gibi değildir. Çocuklar üzerinden İsarili masumlaştırma ve müslümanları zalim gösterme algı operasyonu vardır.
    Eğer hocaefendi gerçekten samimiyse, çocuklara acıyorsa, yüreği yetiyorsa aynı sözleri Filistinliler için de söylesin. Yani “Filistin’e düşen bombalar ve orada ölen çocuklar … ” Ama söylemez… Efendiler izin vermez. Müslümanları eleştirmekle pirim yaparlar. Birilerine sempatik gözükürler. Ticari ilişkileri gelişir. Paralanırlar….
    HOCAEFENDİ O CÜMLELERİ HER İKİ TARAF İÇİN KULLANSAYDI SAMİMİYETİNE İNANIR VE HAK VERİRDİK.
    Sonuçta biz de sivillerin, çocukların öldürülmesini istemeyiz. Ama savaşı sivil hedeflere yansıtan/yayan batılılar oldu. Kitlesel silahları yapanlar/icad edenler batılılar oldu. Onlar gözünü kırpmadan Müslüman sivil hedeflere saldırmaktadırlar. Yok önceden uyarıyorlarmış palavralarına sığınmayın. Komik oluyorsunuz. Yahudi bile kendisini böyle savunamaz. Hristiyanlar, hatta aklı selim Yahudiler bile bu kadar zulme tepki gösterirken bizim sözde Müslümanlarımızın bu kalpsizliği doğrusu travmatik, yenilgi psikozu…
    Feto’yu daha devlet makbul kabul ettiği dönemlerde korkmadan eleştirdiğimizin ispatı.
    Bu tür yazıları çok önceden yazdığım için hep engellemelere ve baskılara maruz kaldım.
    Not:
    Yazıda hocaefendi ismini kullandım. Çünkü adını ağzıma almak istemediğim gibi o dönemlerde feto demek de mahkemelerle boğuşmak anlamına gelirdi.

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.