Hanefi uleması arasında meşhur bir söz vardır; derler ki:
“Fıkhı, ashâbdan Abdullah b Mes’ud ekmiş,
Alkama b. Kays sulamış,
İbrahim en-Nehaî biçmiş,
Hammad sürüp savurmuş,
Ebu Hanife ilim değirmeninde öğütmüş,
Ebü Yusuf hamurunu tutmuş,
İmam Muhammed de bu hamurdan ekmek yapıp, bunu herkesin faydalanabileceği bir hale getirmiştir.”
ŞERH
Hanefî uleması bu sözle şunu kastederler:
Fıkıh meselelerinin istinbatı hakkında ilk konuşan Abdullah b. Mes’ûd’dur.
Onu bu hususta teyid eden Alkame b. Kays’dır.
Dağınık mes’eleleri bir araya toplayıp faydalanılacak bir hale getiren İbrahim en-Nehhâî’dir.
Fıkhı meselelerin tenkili ve izahına çalışan Hammad’-dır.
Fıkhın esaslarını çoğaltıp bu esaslardan fer’i meseleleri çıkaran ve çıkarma yollarını açıklayan Ebu Hanife’dir.
Ebu Hanife’nin vazettiği kaide ve asıllar üzerinde çalışıp onlardan daha bir çok fer’i meselelerin istinbatını yapan ve fıkıh usulü hakkında eser meydana getiren Ebu Yusuf’tur.
Fer’i meselelerin istinbatını biraz daha çoğaltan, onları müdevven eserler halinde kaleme alan da İmam Muhammed’dir.
HAŞİYE
Mekkî, Menâkıb’ında Ebû Hanîfe’nin talebeleriyle birlikte mes’eleleri nasıl incelediklerini şöyle anlatır:
“Ebu Hanife, mezhebini talebelerie istişare ederek oluşturmuştur. Tek başına vazetmiş değildir. Mes’eleleri, birer birer ortaya koyar, onları her yönden inceler, öğrencilerinin düşünce ve görüşlerini dinler, kendi görüşlerini söyler, onlarla münazara eder, sonunda bir görüş üzere karar kılar, sonra Ebu Yusuf bu kararı, usule göre tespit ederdi.
Bu suretle usul ve kaidelerin hepsi tespit edilmiş oldu.”
Ebu Abdillah diyor ki, Ebu Hanife’ye kendi kavillerini okurdum.
DİPTONT
Bu verdiğimiz bilgiden anlaşılıyor ki, Ebu Hanife’nin fıkhî görüşlerini, öğrencileri not tutmak suretiyle tespit etmişlerdir. Bu notlar kendisine arzedilmiş, hatta bazen kendisi de öğrencilerine dikte (imla) ettirmiştir.
İbrahim Halil ER