Hz. Hasan, unutturulmaya çalışılan birisidir. Her dönemin onu unutturmak için kendine göre bir bahanesi olmuştur. Halbuki Resulullah (sav)’e en çok benzeyen o olmuştur.
Emevi tarihçileri Ehli Beyti, hz. Hasan’ı unutturmaya çalıştı.
Onlar, hz. Hasan’ı siyaset bilmeyen ve nefsine düşkün birisi gibi yansıtmaya çalıştılar. Halbuki Peygamberimiz bir hadisinde bu durumu anlatır. Mealen şöyledir: “umulur ki benim bu torunum iki Müslüman toplumu barıştırır.”
Şia’da daha çok Hz. Hüseyin’i ön plana çıkarttı.
Şia, daha çok Hz. Hüseyin trajedisi üzerine bina edilmiş tepkisel bir akımdır. Halbuki Hz. Hasan’ın siyaseti Müslümanların vahdetini kendi çıkar, menfaat, nefsi ve arzusundan daha çok önemsemektir. Yani Müslümanları tercih etmektir. Müslümanlar arasında birliği savunmaktır. Hoşlanmasada, siyasetini kabul etmesede istikrar ve birlik için yönetimini ve otoritesini tanımaktır. Kardeş kavgasının önünü kesmek ve birlik zemini oluşturmaktır.
Bugün Müslümanların Hz. Hasan siyasetine ve onun siyasetini güden insanlara ihtiyacı vardır.
İbrahim Halil ER