Hz. Ömer ile ilgili anlatılan yalan rivayet ve menkıbelerden birisi de budur.
Rivayete göre içki içtiği için bazı rivayetlere göre de zina ettiği için oğlu Abdurrahman’a had (kırbaç) uygulayan hz. Ömer, oğlunu bu uygulaması ile öldürmüştür.
Bu uydurma bir rivayettir.
Öncelikle zina olayı vuku bulmamıştır.
Olay içki içme olayı olarak cereyan etmiştir.
Ayrıca, oğlu bu had cezasından dolayı vefat etmemiş, epey yaşadıktan sonra vefat etmiştir.
Olayın aslı şöyledir:
Abdurrezzak b. Hemmam (211/826)’ın
Musannefinde bu olay Abdullah b. Ömer tarafından şu şekilde anlatılır: “Hz. Ömer’in hilafeti döneminde kardeşim Abdurrahman ve Ebû Seru’a U’kba b. Hâris, Mısır’da oldukları bir zamanda içki içip sarhoş olmuşlardı. Sabah olduğunda Mısır’ın valisi Amr
b. el-As’ın huzuruna çıkıp “Biz içki içtik bize cezamızı uygula” demişlerdi. Benim yanıma gelen kardeşim bana içki içip sarhoş olduğunu anlattı. Ben de onun Amr b. elAs’a anlattıklarından haberim olmadığı için “Ey kardeşim içeri gir de seni
temizleyeyim” (yani cezanı vereyim) dedim. Bana Vali’nin bundan haberinin olduğunu söyledi. Ben de “Ey kardeşim o zaman içeri gir senin başını tıraş edeyim insanlar huzurunda senin başını tıraş etmesinler (o zamanlar içki içenlere ceza olarak saçları
kazıtma cezası veriliyordu)” dedim. Onu içeri aldım ve saçını tıraş ettim. Saçını tıraş ettikten sonra Mısır valisi Amr b. el-Âs, ona had cezası uyguladı. Daha sonra bunu duyan Halife Ömer, Amr b. el-As’a haber göndererek onu Medîne’ye göndermesini
emretti. Medîne ye gelen Abdurrahman’a Hz. Ömer konumundan dolayı tekrar ceza verip kırbaçlattı.”
Abdurrahman el-Evsat’ın içkiden değil de nebizden dolayı sarhoş olduğu da muhtemeldir. Birlikte sarhoş olup had cezasına çarptırılmasını kendileri istemektedirler.
Hz. Ömer’in ikinci defa ona ceza vermesinin, had olmadığı ancak bunun oğlunu terbiye etmek için verilmiş bir ceza olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü had cezası bir defa verilir ikinci kez aynı suç için ceza verilmez. Arkadaşı Ebû Seru’a U’kba b. Haris, Bedir
ehlinden olan sahâbîlerdendir. Tövbe edip pişman olmaları, Allah’ın Gazabından ne kadar da sakındıklarının apaçık göstergesidir. Abdurrahman’ın kendisi de Rasûlullah (s.a.v.)’i gören sahâbîlerdendir.
Abdurrahman’ın had cezasından sonra kırbaçların etkisinden dolayı hastalanıp öldüğünü söyleyenler olsa da onun babasının ölümünden sonra vefat ettiği bilindiğinden dolayı bunun yanlış bir bilgi olduğu anlaşılmaktadır. (Abdurrezzak, Musannef, IX, 233.( Hn.17047); İbnü’l-Cevzî, Menâkib, s. 230.)
İbrahim Halil ER