İslam’a göre dünya üçe ayrılmıştır. Bunlar;
1. Darul İslam: Müslümanların yaşadığı topraklardır.
2. Darul Ahd: Buna Darul Sulh’da denir. Bu devletler, İslam devletleriyle anlaşmalar yapmışlardır.
3. Darul Harb: Gayri Müslimlerin topraklarıdır. Darul İslam ile sürekli savaş halindedirler.
Müslümanlar darulislam ve darulharb kavramlarıyla aslında Müslüman ve gayri Müslim devletler arasındaki siyasi ilişkilerin mahiyeti Müslümanların yönetiminde olan yerler ile olmayan yerler kast etmişlerdir. Bir anlamda eski Yunan ve Romalıların kendileri dışındaki bütün dünyaya barbar ismini vermeleri gibi düşünülebilir. Yoksa burada darulharb ile sürekli bir savaşın emr edildiği görüşü çıkartılmamalıdır.
Darul İslam
Şafilere göre darulislam üçe ayrılır. 1) Müslümanların yaşadığı yerler, 2) Müslümanların fethedip gayrımüslimleri cizye karşılığında yerleştirdiği yerler. 3) Başlangıçta Müslümanların elinde bulunan, sonra gayrımüslimlerin istila ve hakimiyetleri altına geçen yerler. Bunun dışında kalan yerler darulharp’tır. Bir ülkenin darulislam kabul edilmesinde temel ölçü, idare ve icraatın islami olması, yani ülkenin islami esaslarına göre yönetilip İslam hukukunun tatbik edilmesidir. Buna göre darulislam, nüfusu ister Müslüman ister gayrımüslim olsun, Müslümanların hakimiyeti altında olan ve İslam hukukunun uygulandığı her ülkedir. Bir darulislam da şu koşullarda darulharb olur:
1. Düşman tarafından işgal edilmesi
2. Bir şehir veya bölge halkının irtidat etmesi. Dinden dönmesi.
3. Zimmet ehlinin aradaki anlaşmayı bozarak işgaller yapması
Ebu hanife buna, işgal edilen yerlerde gayrımüslim hükümlerinin uygulanması, orada zımmi ve Müslüman kalmaması ve o yerin darulharbe bitişik olmasını da dahil eder.
Darul Harb
Darul Harb, yukarıdaki darulislam’ın tam tersidir. Fakat burada darul harb ile sürekli bir savaş halinin söz konusu olduğu sonucuna varılmamalıdır. Darulharb’de bazı islami kurallar ve ceza davaları uygulanmaz. Darulharb olan bir yer şu şartlarda darulislam’a dönüşür:
1. Halkının Müslüman olması
2. İslam hükümlerinin tatbik edilmesi.
Anlaşmalı Devletler (Darul Sulh)
Müslüman devletle darulsulh arasındaki ilişkiler, antlaşmalar çerçevesinde çizilmiştir. Müslüman devleti hukuken antlaşmanın şartlarına bağlı kalmak zorundadır. Aralarındaki ilişkilerin niteliği bu şartlarla çevrilir.
İbrahim Halil ER