Kedimiz öldü…
Sekiz yıldır bizimle yaşayan, çocuklarımızla birlikte büyüyen kedimiz, uzun süren hastalığına yenik düştü…
Yavru iken yanımıza almıştık…
Bir sabah onu soğuktan donmak üzereyken bulup eve getirmiştik… Ben nasıl olsa şu kış geçtikten sonra, havalar ısınınca çeker gider diye düşünmüştüm.. Ama kedi havalar ısınınca da bizi terk etmedi. Hatta kapıdan bile çıkmadı… Onu dışarı çıkarmaya kalkıştığımzda hep panik atak geçirdi, korkudan titredi ve eve kaçtı…
Çocuklarımız küçüktü ve kediyle birlikte büyüdüler.. Aileden birisi olmuştu..
Ama sonunda rahatsızlandı…
Götürdüğümüz veterinerlerde uzun süren tedaviler de fayda etmedi ve her canlı gibi emaneti teslim etti.
Tabi ki çocuklar çok üzüldüler.. Günlerce ağladılar…
Öldüğünde şehir dışındaydım.. Çocuklar arayıp öldüğünü söyleyince temiz bir beze sarıp gömmelerini söyledim… Onlar da öyle yaptılar…
İnsanın alıştığı bir canlının kaybı gerçekten üzüntü vericiydi… Evde bir sessizlik oluşmuştu… yaşarken çok farkında değildik ama yokluğu bize eksikliğini hissettirmişti..
Bu nedenle etrafımızdaki nimetlerin varlığında kıymetini bilmeliyiz…
İbrahim Halil ER