Bir Müslümanın İslâm dininden çıkması anlamında fıkıh terimi. Dinden çıkma olayına da “riddet” denir.
Dinden çıktığını yani irtidad ettiğini belirten kişinin hükmü ne olacaktır?
Bu konuyu da kendi tarihsel bağlamı içerisinde değerlendirmek gerekir. Yani ilk dönemde insanlar devlete olan aidiyetlerini din üzerinde kurduklarından dinden çıkıp başka bir dini benimseyen doğal olarak o devlet ile olan aidiyetini bitirip, karşı devletle bir bağ kurabiliyordu. Bu nedenle düşman ve tehlike olarak görülüyordu. Böyle bir durumda kişinin katli vacip hale geliyordu. Bunu bir nevi vatana ihanet olarak görmek gerekir. Günümüzde de vatana ihanetin cezası ölümdür.
Dinden çıkan erkeğin öldürülmesi, kadınların öldürülmemesinin arkasındaki mantık da budur. Çünkü erkek, bir savaşçıdır. Potansiyel bir tehlikedir. Bu durum da aslında din değiştiren kişilerin öldürülmesinin nedenini bize göstermektedir.
Yani ilk dönemlerde vatandaşlık kavramı dindaşlık eksenindeydi. Dindaş olanla birliktelik, dindaş olmayanla düşmanlık söz konusuydu. Ama günümüz toplumunda devlete olan aidiyet vatandaşlık ve toprak üzerinden sağlandığından başka bir dine giren kişinin devlete yönelik bir tehlikesi söz konusu olmadığından onların öldürülmesini de gerektirecek bir tehdit olmadığından öldürülme gereği doğmaz.
Olayın böyle olduğunu irtidad eden erkeklerin öldürülmesi, kadınların öldürülmemesi ayrımından da anladığımız gibi, Hudeybiye barışında Medine’de kafir olanların Mekke’ye iadesi maddesine itiraz eden sahabeye Resulullah’ın verdiği cevapta da gizlidir.
İbrahim Halil ER