Orta Asya’nın Ruslaşması sürecini iyi bilmeyenler günümüz olayları değerlendiremez.
Üniversiteye başladığımda Sovyetler dağılma sürecine girmiş, Türki Cumhuriyetler yeni kurulmuştu. Bu bölgenin tarihini ve oluşumlarını devlet dahil kimse adam gibi bilmiyordu. Bizim dersimize Tatar kökenli bir prof geldi. Orta Asya’dan gelmişti ve bölgeyi çok iyi biliyordu. Bize Sovyetleri, Türklerin bağımsızlık mücadelesini, Bölgenin nasıl Rus esaretine girdiğini, Gaspıralıyı ve yapılan kültürel çalışmaları anlattı. Onun anlatımı ve dersi bölgeye olan ilgimizi artırdığı gibi bizim bakışımızı da genişletti..
19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan bazı orta asyalı aydınlar (Gaspıralı gibi) tüm coğrafyayı kültürel açıdan birleştirme gayretleri de Sovyetlerin kurulması ile tarihe gömüldü. Yüzyıllık süreçte kültürel kıyım onları benliklerinden uzaklaştırdı…
Kayıp bir ulus ve millete dönüştüler…
Halen toparlanamadılar.. Kası süreli şekli bağımsızlık belki onları tekrar asli kimliğine döner diye umut ettik ama Rus ayısı tekrar o topraklara dönüyor şimdi..
Biz ne yaptık peki?
Bu cumhuriyetler bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde biz her zamanki gibi şaşkınlıkla izledik ve aniden bağımsız olduklarını düşünürken bunun alt yapısını ABD’nin 1950’den beri hazırladığını görmediğimiz gibi onların bağımsızlık süreçlerinde bir katkımız da olmadı. Hatta onları ABD resmen tanımadan biz tanıyamadık. Malum, ağa masaya oturmadan maraba oturamazdı…
Sonra bir Türk dünyası ve Turan hayallari gördük veya gösterildik… Ama yine biz sadece batının değerlerini taşımaya çalıştık… Alfabe vb… şeyleri götürürken maneviyat alanı yine Feto’ya ihale ettik…
Sonuç
Sonuç şimdiki durum yaşandı…
Bize bol bol inşaat ihaleleri ve amelelik verilirken Turan hayallerinin ABD, Rusya ve Çin parantezinden çıkamayacağını idrak ettik. Koca orta asya’yı bize yedirmeyeceklerini göremeyen ve Türk Birliği Aksallarını atayan romantik bir devlet olduk…
Osmanlı en güçlü dönemlerinde bile bölgede yokken bize bu büyük güçlerin vereceğini görmek tarih bilmemekti..
Belki onların bu parantezden tek kurtuluşu şuurlanmaları ve birlik olmalarıyla mümkündür ama Rus ayısı varken zor…
Alfabesi ile kültürü ile ekonomik gücü ile hep var orada ve bundan daha elim ve vahimi de kalabalık nüfusu ile nüfuz etmektedir. Bağımsızlıkğını elde eden her devletin içinde hatırı sayılır bir rus nüfusu zerk edilerek bir ellerinin orada olması sağlandığı gibi Rus nüfusunun konulmadığı bölgelerde de iç azınlıklar ve komşu düşmanlığı (azerbeycan-ermenistan) zerk edildi.
Bizimkilerin bu dünya oyunlarını öğrenmeleri ve oyun kurmaları zor… Çünkü bu sadece bilmekle değil güçle ve ekonomik güçle de olacak iş… ayrıca ekonomimiz güçlü olsa da ne sunacağız? hala kendi içimizde bile bir kültürel birlik sağlamamışken…
bence kendi muhasebemizi de yapmamızın zamanı geldi…
İbrahim Halil ER
Sadettin Bayram
İnşallah bir gün toparlanır, meydanı ayılara, yılanlara ve çiyanlara bırakmayız.
Bilgiler için teşekkürler.
Ismail Demirörs
Hocam Orta Asya Türk Halklarını birleştirmek için yola çıkıp, mücadele edip annesi bir Tatar Türkü olan Lenin ile işbirliği yaparak Büyük Rus devrimine dönüşen hareketin gerçek beyni Sultan Galiyev’dir. Sultan Galiyev’i tanımadan sağlıklı bir okuma yapamayız kanaatindeyim. Lenin’in zehirlenip öldürülmesi ile Stalin’in başa gelmesi ile yalnızlaştırılıp sonrasında Stalin tarafından öldürülen Galiyev’in mezarı bile belli değildir. Anadolunun işgali esnasında Mustafa Kemal’in Lenin ile yazışmaları 1921 Ankara antlaşması Türk Rus işbirliğinin ve Sultan Galiyev’in de Lenin’den sonra potansiyel lider adayı gözükmesi ilerde Anadolu ve Orta Asya Türk halklarıyla ortak hareket etme şüphesi ile önce Lenin sonra Galiyev’in öldürülmesi peşinden ikinci Dünya savaşı Türk Halkları Birlikteliğini akamete uğratmıştır. Bu birliktelik içinde 1933 yılında Mustafa Kemal komünizm yönetimi altında Rusya’ın uzun süre kalamayacağını dağılacağını ve dağıldığı zaman Orta Asya Türk Milletlerini kucaklamaya ve sahip olmaya her an hazır olmalıyız demiştir. Dediğiniz gibi mevcut konjektürel şartlarda hamaset söylemler dışında tam bir kardeşlik köprüsü kurulamamıştır.
Eyup Topkaya
Şimdiki tezat ise; tarih önünde Rusların duruşu bizimkisinden doğru yerde..bakalım şu jeografik konumumuzu jeopolitik iki ara bir dere politikamızla nereye kadar sürdürebileceğiz.
Ilhami Büyükbas
Kemalizmi sunacaklar sanki onlarda benzeri tarihsel kisilikler yok.