1686 – 1699 savaşı: Avusturya, Polonya, Venedik ve Malta ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 1684 ten beri devam eden savaşa Rusya da katıldı. 1700 de İstanbul ‘da imzalanan barış antlaşması ile Azak kalesi Ruslara geçti.
Azak Savaşı (1686-1699): İkinci Viyana savaşı yenilgisinden sonra batıyla savaş halinde olmamızdan yararlanan Rusya da saldırıya geçti. Avusturya, Polonya, Venedik ve Malta ile savaş halinde olduğumuzdan Rusya’yı devre dışı bırakmak için 1700 İstanbul Antlaşmasını yapıp Azak Kalesini Rusya’ya bırakmak zorunda kaldık. Bu Rusya ile ilk antlaşmamızdı ve Azak kalesinin elimizden çıkması Karedeniz egemenliğinin de elimizden çıkmasına, Kırım’ın da tehlikeye düşmesine ve ileride Boğazların varlığını da zora sokacak bir gelişmeydi.
1711 savaşı: Prut savaşı diye anılır. Rusya’nın Kırım sınırlarımızda kaleler yaptırması üzerine İmparatorluk 20 kasım 1710 da savaş açtı. Askeri hareket ertesi yıl başladı. Baltacı Mehmet Paşa Çar Petro’yu Prut ırmağında Falci de kuşattı. Bütün ordusu ile imha veya esir edeceği sırada karısı Katerina bir taraftan Petro’yu sulh görüşmelerine girmeğe teşvik etti, bir taraftan da Baltacı’ya altın ve elmaslar gönderdi. Petro ve ordusu kurtuldu. Prut Antlaşması ile Azak kalesi sağlam olarak imparatorluğa verilecek; sınırlarımızda bazı Rus kaleleri yıkılacak; Çar, Polonya ve Kazakların işine karışmayacak; Çar İstanbul’da bir elçi bulundurmak hakkından vazgeçecekti.
Prut Savaşı (1711) Rusya’nın Kırım’a saldırması üzerine Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Rus Çar’ı Petro’yu Prut ırmağında yendi. Rusya’nın büyük bir yenilgi almasını yapılan Prut Antlaşması engellemiş oldu. Halbuki Rus ordusunu imha etmiş olsaydık ve hele imparatorlarını öldürmüş olsaydık Rusya uzun süre kendisine gelemezdi. Maalesef bu fırsatı da tepmiş olduk. Üstelik Rusya bu zor durumdan kurtulunca da antlaşmanın gereklerini yerine getirmedi.
1712 savaşı; Rusya Prut antlaşmasını yerine getirmediğinden İmparatorluk 28 Aralık 1711 de Rusya’ya yeniden savaş açtı. Askeri harekat başlamadan çevikler Rusya’da iktidara geçince savaşa son verdiler. Brest – Litovsk Barış Antlaşması ile Batum, Kars ve Ardahan 1712 İstanbul Barış Antlaşması ile Prut şartları yenilendi.
1713 savaşı: Rusya 1712 Antlaşmasını da yerine getirmediğinden 12 Kasım
1712 de yine savaş açıldı. 24 Haziran 1713 te Edirne’de imzalanan barış antlaşması İstanbul Antlaşmasını Ruslar için biraz daha ağırlaştırdı.
1730 – 1736 savaşı : Ruslar Kırım’ı istila ederek her tarafı yıkıp yaktılar. Fransa’nın aracılığı ile Belgrat Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmada Ruslar Azak kalesini yakmağı, Karadeniz’de savaş ve ticaret gemileri bulundurmamayı taahhüt ettiler.
Belgrat Antlaşması, Rusya’nın Kırım’ı işgal edip burada katliamlar yapınca 1730-1736 yılında savaşıldı. Rusya’nın yenilmesi ve Fransa’nın araya girmesi ile Belgrat Antlaşması yapıldı. Buna göre Rusya Azak kalesini yıkacak ve Karadeniz’de donanma bulundurmayacaktı.
1768 – 1774 savaşı : İkinci Katerina’nın Polonya işlerine karışmasından çıktı. Osmanlı ordusu karada yenildiği gibi Avrupa’yı dolaşarak Akdeniz’e gelen donanması da Çeşme’de Osmanlı donanmasını gafil avlayarak yaktı (1770). 1774 te Küçük Kaynarca Barış Antlaşması ile Kırım imparatorluğa tabi olmaktan çıktı ve istiklal kazandı. Ruslar Karadeniz ve Akdeniz
‘de donanma bulundurmak ve Boğazlardan savaş gemileri geçirmek haklarını aldılar.
Küçükkaynarca Antlaşması, Rusya’nın Polonya’ya saldırması ve Çeşme’de Osmanlı donanmasını yakması üzerine 1768-1774 yılları arasında yapıldı. Osmanlı Devleti yenildi ve ağır bir antlaşma imzalamak zorunda kaldı. Kırım bu antlaşma ile bağımsız oldu ama aslında Rusya ‘nın saldırısına açık hale geldi. Rusya Boğazlardan geçme, Karadeniz ve Akdeniz’de donanma bulundurma hakkını elde etti.
1787- 1792 savaşı : İkinci Katerina’nın düşmanca gösterileri üzerine Osmanlı devleti 1787 de Rusya’ya savaş açtı. 1792 de Rusya ile Yaş Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya göre Kırım Rusya’ya kalmakla beraber, Besarabya, Bender, Akkerman, Kilia ve İsmail kaleleri Osmanlılara geçiyordu.
1807 – 1812 savaşı: Rusya, 1806 yılında bazı kalelerimize saldırdı ve 27 Aralık 1806 da Bükreş’e girdi. 7 Ocak 1807 de Babıali Rusya’ya savaş açtı. İmparatorluk orduları Romanya’da yenildi ve barış yapmak zorunda kaldı. 1812 Bükreş Antlaşması ile Türk – Rus sınırı Prut’a geriledi; Sırbistan’da umumi af ilan edildi.
1828 – 1829 savaşı : Yunanistan’ın İmparatorluğa tabi muhtar bir devlet ilan edilmesini Babıâli kabul etmeyince Rusya 1828 de imparatorluğa savaş açtı, imparatorluk orduları Anadolu ve Rumeli’de gerilediklerinden 1829 Edirne Barış Antlaşması yapıldı. Bu antlaşma ile Yunanistan bağımsız oldu; Romanya muhtariyeti genişletildi; Sırbistan muhtar bir prenslik oldu.
1853 – 1866 savaşı: Rusya’nın memleketimizde Ortodoks Osmanlı tebaasının koruyucusu olarak tanınmasını istemesi Babıali tarafından reddedildi. Rus orduları Eflak ve Buğdan’ı istilaya başlayınca imparatorluk 1853 te Rusya’ya savaş açtı. Ruslar Sinop’ta Türk donanmasını yaktılar (1853). İngiltere – Fransa 1854’te Türkiye ile ittifak ettiler. Sivastopol’ü kuşattılar. Ruslar Eflak ve Buğdan’dan çekilmek zorunda kaldılar. 1855 Eylül’ü sonlarında Sivastopol düştü. Barış istedi. 1856 da imzalanan Paris Antlaşması ile Osmanlı devletinin mülki tamamlığı ve istiklali İngiltere, Fransa, Avusturya Prusya ve Rusya’nın müşterek kefaleti altına girdi.
1877 – 1878 savaşı: Halk dilinde 93 Harbi diye ünlüdür. Ruslar 1877 de savaş ilan etmeden saldırdılar. Bu savaşta Gazi Osman Paşa Plevne, Kafkasya’daki diğer kuvvetler de Zivrim ve Erzurum destanlarını yarattılar. Fakat sonunda savaş talihi Ruslara güldü. Ruslar Ayastefanosa dayandılar. Ayastefano Antlaşması ile büyük Bulgaristan kuruluyor; Sırbistan ve Karadağ genişliyor; Rumanya müstakil bir prenslik oluyordu.
1914 – 1918 savaşı; Birinci Dünya Savaşı’nda Türk orduları Ruslara karşı, tek başlarına olarak Kafkasya cephesinde; Almanlar, Avusturyalılar ve Macarlarla birlikte Galiçya cephesinde; Bulgar ve Almanlarla birlikte Rumanya cephesinde çarpışmışlardır. Kafkasya’da Enver Paşa ‘nın giriştiği Sarıkamış taarruzu bir bozguna uğradı, dokuz ilimiz Rus işgali altında kaldı. 1917 Ekimi’nde Boleski sahibi Türkiye’ye veriliyordu.
Osmanlı donanması, tarihte yaptığı dört büyük felaketli muharebeden üçünü Ruslarla yapmıştır: 1) Çeşme (1770) İngilizlerin elbirliği ile; 2) Navarin (1827) Ruslarla birlikte İngiliz ve Fransız donanmalar; 3) Sinop (1853); 4) İnebahtı (1870) Birleşik Hıristiyan filosu ile yapıldı.
İbrahim Halil ER