ÖZGÜR KADIN

Genç kadın yıllardır evli olduğu kocasını artık çekemiyordu. Kocası bir tuhaf olmuştu. Her zaman nereye gittiğini, neler yaptığını soruyor, sürekli onu hesaba çekiyordu. Bu yaşta artık bu davranışı çekemezdi. Kendisi özgür bir kadındı. Bir erkeğin tahakkümü altına giremezdi.
Ne demek yani, sırf o erkek olduğu için hesap sorabilme hakkına mı sahip oluyordu?
Gerçi kendisi de bazen kocası eve geç geldiği zamanlarda veya başka bir şehre gittiğinde ne yaptığını soruyordu ama onun sorması başkaydı canım. O hesap sormak için değil, onu merak ettiğinden, sevdiğinden soruyordu.
Bu sırada telefonu çaldı. Arayan eşiydi. Muhakkak ona hesap soracaktı.
Evet beklediği soru geldi
-Nerdesin karıcığım? Neden hala eve gelmedin?
Gelde şimdi sinirlenme
-Nasıl nerdeyim? Tabi ki arkadaşlarla geziyorum. Önemli konular görüşüyoruz. Hem sen sürekli beni takip mi etmek istiyorsun? İstersen nerde olduğumu sana arkadaşım söylesin. Yani aklına bir şey gelmesin diye. Sürekli beni hesaba çekmenden bıktım.
-Sevgili karıcığım! seni hesaba çekmek için sormuyorum ki; hani arabayla seni almaya gelecektim. Şimdi nereye geleceğim. Onu öğrenmek için aramıştım..
-???

Neyse olur böyle yanlışlıklar canım… Oh canıma değsin, onu fena bozdum… Böylece artık olur olmaz zamanlarda arayıp nerede olduğumu sormaz…
—–
-Sevgili karıcığım bugün nasılsın?
-Ne demek nasılım? şimdi sana hesap mı vereceğim? Nasılsam nasılım. o beni ilgilendirir. Ben özgür bir kadınım. Kimseye hesap vermem.
-Hay Allah! Gene yanlış anladın karıcığım. Ben hesap sormak amacıyla sormuyorum ki! Yani sağlığın sıhhatin nasıl onu şey etmek için sormuştum.
-Olmuyor, seninle böyle yürümüyor. Sen artık beni sevmiyorsun. Gözün dışarda senin, höööööö… hüngür hüngür…
-Ah keşke sormaz olaydım sevgili özgür karıcığım benim… Sen namazını kıl da biraz da dua et…. Ne yapalım başa gelen çekilir. Bu da böyle feministlerle düşe kalka benimle boğuşuyor işte…
ihe