Muhammed Ali Cinnah
Pakistan Devleti’nin kurucusu olan Cinnah, 1876’da Karaçi’de dünyaya geldi. 1882’de Londra’ya gitti ve daha sonra burada Hukuk Fakültesini bitirdi. Hindistan’a dönen Cinnah, Sulh Mahkemesinde Baş yargıç olarak görev yaptı. 1906’da İngiltere’ye karşı bağımsızlık fikrini savunan Kongre Partisine Genel Sekreter olarak katıldı.
Gandhi ile yaşadıkları fikir ayrılıkları üzerine görevinden istifa eden Cinnah, daha sonra Müslüman Ligi Partisinin başına geçti. Cinnah, Hintlilerle Müslümanların ayrı devlet kurmaları gerektiği fikrini savundu. Uzun mücadele sonucunda Müslümanlardan oluşan Pakistan Devleti, İngiltere tarafından kabul edildi.
Pakistan
Pakistan’ı konuşacaksak mutlaka Hint yarımadasını bütün olarak değerlendirmemiz lazım. Bölge birlikte anlam kazanır ve eskiden tüm bu bölgelere Hindistan denirdi. Yani bugünkü Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Keşmir bölgesi..
Türkiye’yi güneydoğu Asya genelde sever ve bu sevginin nedeni hilafetin Türklerde olmasıdır. Ayrıca bölge eski Türk yurdu olması, Urducanın ordu dili olması ve cumhuriyet döneminde Türk- Afganistan ilişkileri gibi etkenler önemlidir. Orta Asya’da büyük bir güç savaşı bulunmaktadır. Çin, Amerika ve Rusya.. onların yanında Hindistan, Pakistan ve Afganistan yedek güç. arkada ise İran’ın Rusya yanlısı tutumu…
Pakistan, Amerikan yanlısı iken Hindistan Rus yanlısı olmuştur. Fakat günümüzde bu durum değişti. Şimdi Amerika Hindistan’ı yanına çekerken Pakistan’ın üzerini çizdi. Pakistan bu darboğazdan kurtulmak için Çin ile yakınlaştı ve ipek yolu ile Çin’e bağlandı. Çin’in Hindistan karşıtlığı Pakistan’ı yalnızlıktan kurtarmaktadır.
Pakistan ile Hindistan’ın ayrılması da aslında bir İngiliz projesi olmuş, daha sonra Bangladeş’in Pakistan’dan ayrılması da yine İngiliz fitnesi sonucu olmuştur.
İngilizlerin İslam’ı bozmak için denedikleri yöntemlerin çoğunda Hindistan laboratuvar olarak kullanılmıştır. Gulam Ahmet Kadiyani hareketi ve Kur’aniyyun hareketleri gibi.
Hindistan’daki Diyobend medreseleri bölgenin dini damarı elinde tutar ve onlar hilafetçidir.. hala bazı yerlerde Osmanlı halifeleri adına hutbe okunur. Hadis konusunda çok ileri gitmişlerdir. iyi alimler yetişmiştir. Nedvi de buralıdır.
Kurtuluş savaşında gönderilen yardımları da zaten herkes bilir.
Pakistan veya başka bir deyişle Hindistan bölgesi halkı hilafete bağlıydı. Hatta İstanbul’un işgalinin sona erdirilmesi Hindistan’ın baskısı ile gerçekleştir. İngiltere Hindistan’ın isyan etmesini önlemek için hilafet merkezini terk etmiştir.
Hindistan’ın İslamlaşması daha ilk dönemlere kadar uzanır. Tüm Orta Asya toplumlarında olduğu gibi tebliğ ve ticaret aracılığıyla Müslüman olmuştur. Daha sonra bu bölgeye Gazneli Mahmut İslam’ı götürmüştür. Uzun yıllar Türk kökenli devletlerin egemenliğinde kalmış 1850’li yıllarda İngilizlerin bölgeyi işgal etmesiyle İngiltere’nin sömürgesi olmuş ve modern İngiliz kapitalizmin kurulmasında ana dinamo olmuştur.
Bölgede bir çok etnik yapı, dil ve din vardı. Fakat ağırlıklı olarak Sanskritçe, Bengalce ve Urduca bulunmaktadır. Müslüman ve Hindu en büyük iki dini faktördür..
Alttaki Yazı Derlemedir
Pakistan İslâm Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk devlet başkanı Muhammed Ali Cinnah, İslâm dünyasının son yüzyıl içinde yetiştirdiği önemli devlet adamlarından biridir. Hindistan Müslümanlarının kurtuluşu uğrunda başlattığı ve çetin şartlar altında sürdürdüğü uzun soluklu mücadele sonunda, Hint Müslümanları müstakil bir devlet kurmayı başarmıştır. 1947 yılında dünya haritasında yerini alan Pakistan’ın kuruluşunda oynadığı büyük rol nedeniyle ülkesinde “Kaid-i Azam (Büyük Önder)” olarak isimlendiriliyor.
Orta halli bir ailenin çocuğu olarak 1876 yılında dünyaya gelen M. Ali Cinnah, 1893 yılında Londra’daki Lincoln’s Inn’de hukuk eğitimi almıştır. Hukuk eğitiminin yanı sıra bilgisini arttırmak ve İngiliz politikasını yakından tanımak için sık sık Avam Kamarası’nın toplantılarını takip eden M. Ali Cinnah, hitabet sanatını öğrenmiştir.
İki yıl içinde bütün derslerini vererek 19 yaşında en genç Hintli avukat ünvanını almıştır.
İngiltere’den döndükten sonra Bombay’da avukatlığa başlayan Cinnah, kısa sürede ünlü bir hukukçu oldu. Ardından ülkesinin ünlü politikacıları arasına girmeyi başardı. Uluslararası kamuoyunda Hindistan’ın itibarını yükseltmeyi ve milliyetçilik duygusunu canlandırmayı, politikasının temel unsuru haline getiren Cinnah, Müslümanların durumuyla da ilgilenmeye başladı.
Özellikle siyasî hayatının ilk yıllarında Hint-Müslüman birliğinin sağlanması için çaba gösterdi. Tüm Hindistan Müslüman Birliği’ne uzun süre üye olmayan Cinnah, daha sonra bağımsız bir Hindistan için bu topluluğunun liderliğini üstlenmeyi kabul etmiştir. Hindu-Müslüman birlikteliği ile İngilizlere karşı ortak hareket etmenin gerekliliği üzerinde durmuştur.
Bu bağlamda, Mahatma Gandi ile bir süre birlikte hareket eden Cinnah, daha sonra siyasî anlaşmazlığa düşmüş ve yollarını ayırmıştır. M. Ali Cinnah, Gandi’nin başlattığı pasif direnişi desteklememiş, Hindistan’ın kaderinin anayasa sınırları içerisinde çizilmesi gerektiğini savunmuştur. Ancak 1920’li yılların sonlarına doğru Hindu-Müslüman geriliminin artması ile başlayan kanlı çatışmalar, Cinnah’ın fikirlerinin değişmesine zemin hazırlamıştır.
- 1934 yılında, daha önceden bıraktığı Tüm Hindistan Müslüman Birliği’nin yeniden başına geçti. Fikirleri değişen Cinnah, Müslümanlar arasında hızla yayılan ayrı bir devlet kurma düşüncesinden etkilendi. Muhammed İkbal ile tanıştıktan sonra politik ortamın hızla dönüştüğünü kavrayan Cinnah, Müslümanlara yapılan baskıların artması ve parlamentodaki temsil sorunu karşısında 1940 yılında tarihi bir kararın alınmasına başkanlık etti. Lahor’da gerçekleştirilen ünlü kongreyle tarihe “Lahor Tasarısı“ olarak geçen bildirge sonucu, Hint Müslümanlarının “Pakistan Kararı” resmen ilân edildi.
1948 yılında hızla bozulan sağlığı politik yaşamının daha fazla sürmesine müsaade etmemiştir. 11 Eylül 1948’de Karaçi’de vefat eden Cinnah, Hint Müslümanlarının Hindu çoğunluk arasında benliklerini koruma mücadelesinin simgelerinden biridir. Uzun yıllar İngiltere’de eğitim almış ve Batılı tarzda giyim ve yaşam kültürüne adapte olmuştur.
Pakistan’ın isim babası: Rahmet Ali
Pakistan’ın Milli Şairi Allâme Muhammed İkbal
İbrahim Halil ER