İbn Fethûn şöyle der: Hz. Peygamberin (sav) hanımı Hz. Hatice’nin kuaförü Ümmü Züfer, onun vefatından sonra Resulullah’a (sav) gelirdi. O da kendisine ikramda bulunur ve “o Hatice hayattayken bize gelirdi” derdi. İbn İshâk Sîret’inde şöyle der: Resulullah (sav) Hayber*de veya yolda Safiyye bint Hay b. Ahtab’la gerdeğe girdiğinde onu süsleyen, saçlarını yapan ve işini yoluna koyan Ümmü Süleym bint Milhân’dı.
İbn Sa’d’ın Tabakât’ında şu bilgi verilir: Hz. Peygamber (sav) Safiy-ye’yi Dıhye el-Kelbî’den satın aldığında, yanında iddet beklemesi, eğitmesi ve hazırlaması için onu Ümmü Süleym’e teslim etti. el-tsâbe’de emîrü’l-mü’minîn Hz. Osman’ın kızkardeşi Âmine bint Affân b. Ebi’l-Âs’ın biyografisi verilir ve İbnü’1-Kelbî’den naklen onun Câhiliyye devrinde kadın kuaförü olduğu zikredilir.
Yine el-tsâbe’de müellif, Şebbere bint SafVân el-Kureşiyye’nin biyografisini verir ve İbnü’l-Kelbî’den naklen onun Mekke’de kadınların makyajını yapan bir kuaför olduğunu kaydeder, el-tsâbe’de Ümmü Rile el-Kuşey-riyye’nin biyografisini veren müellif Müstağfiri’den naklen şu bilgiyi kaydeder: O güzel ve fasih konuşan bir kadın olup şöyle demişti: “Allah’ın selamı üzerine olsun, ey Allah’ın Resulü. Bizler mahfeler ardında, kocaların iffet mahalli ve çocukların yetiştiricileriyiz. Bize orduda (cihâdda) nasip yoktur. Bize birşey öğret ki bizi Allah’a yaklaştırsın.” Söyledikleri içinde şunlar da vardı: “Ben kocaları için kadınların makyajını yapan ve süsleyen bir kadınım. Eğer bu günah ise vazgeçeyim.” Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ey Ümmü Ri’Ie, onlara makyaj yap ye süsle…” Bir başka rivayette de Resulul-lah’ın (sav) ona hayranlık duyduğu belirtilir. et-Tecrîd’de şu bilgi verilir: Ümmü Ri’leel-Kuşeyriyye’nin elçilikte bulunduğu hususu “vahin ” şeklinde değerlendirilen bir hadiste geçmektedir.
Fethul-Bâri’de “demirci bâbı”nda şöyle denir: Ümmü Eymen’in “Hz. Âişe’ye makyaj yaptım” sözünden maksat “onu süsledim” demektir. Halil şöyle der: t a k y î n (makyaj, bezeme), tezyin’dir (süsleme). Bundan dolayı raukay yine (makyajcı kadın), k a y n e (cariye, hanende) diye adlandırılmıştır. Çünkü süs onun özelliğidir.
Tamamlayıcı bilgi: Ebû Dâvud Sünen’inde Hz. Âişe’den şu rivayeti tahric eder: Annem Resulullah’la (sav) zifafa girmem için beni semizletmek istedi. Benim için arzu ettiklerinden hiçbir şeyi kabul etmedim, ta ki taze hurma ile acur yedim ve en güzel şekilde semizlendim (dolgunlaşıp toparlandım).” Ebû Dâvud bununlailgili olarak “semizlenme babı” diye bir başlık açmıştır. Ebû Dâvud, Tıb 29; Avnul-Ma’bÛd, X, 396-397. Aynca bkz. İbn Mace, Et’ıme 37.
Kettani, Hz.Peygamber’in Yönetimi, Et-teratibu’l-idariyye, İz Yayıncılık: 2/332-333.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s) oğlu İbrahim’in öldüğü gün güneş tutulması üzerine şöyle demiştir: “Ay ve Güneş Allah’ın varlığını ve kudretini gösteren alametlerdir. Bunlar hiç kimsenin ölümünden veya yaşamasından / doğmasından dolayı tutulmazlar. Ay veya Güneş tutulmasını gördüğünüz zaman, açılıncaya kadar namaz kılın, dua edin.” (Buhari, Küsuf, 1, 15; Müslim, Küsuf, 5)
Hadis-i Şeriften anlaşılacağı üzere Güneş ve Ay tutulması sırasında ibadet etmek yapılabilecek en hayırlı iştir.