Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı
Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim
Bunu bana söylemediniz
Sezai KARAKOÇ
Demokrasilerde halkın yönetimde söz sahibi olması ilkesi benimsense de aslında halk yönetme yetkisini muvakkaten birilerine vermektedir.
Normalde, halktan bu yetkiyi ödünç alan kişilerin halkın çıkar ve huzuru için kullanması gerekirken, kısa zamanda yozlaşıp gücü belli bir yere toplamaya çalıştığı görülmektedir.
Bir anlamda MODERN DEREBEYLERİMİZİ seçmiş oluyoruz…
Artık halkın muvakketen sömürüldüğü bir süreç yaşanmaya başlandı.
Halkın tepki ve öfkesini de “bir sonraki seçimde memnun olmadığın kişiyi değiştirebilirsin” diyerek pasifize eden mutlak güç/sistem, bir sonraki seçimde de başka bir derebeyin iktidara gelmesine çanak tutmuştur. Halbuki sorunları bir sonraki seçime havale etmek yerine zulüm ve yolsuzluğa yönelenleri ibreti alem için alaşağı edip cezalandırsalardı buna arkadan gelecek olan tevessül etmemiş olacaktı.
Demokrasiler, kitlelerin kendi efendilerini seçtikleri bir zulüm sistemine dönüşmektedir ülkemizde.. halbuki denetim ve ceza olsaydı buna dönüşemezdi…
Sistem, halkların zulme karşı baş kaldırma temayüllerini seçimle by pas ederek, zulmün devamına katkı sağlamıştır…
Yapılması gereken, denetim mekanizmasını işlevsel hale getirmek ve yönetim sürecinde halkı daha katılımcı hale getirmektir.
İbrahim Halil ER