Şia ve mezheplerle ile yazdığım yazılardan ve yaptığım programlardan dolayı özelden gelen eleştiriye şöyle bir cevap yazdım. Olaya bakışımın net anlaşılması için buraya ekliyorum.
Bence artık Müslümanlar geçmişe takılmak yerine günümüze dönmeleri gerekir.
Bugün tüm coğrafyamız işgal altında, bizler ise işgalcilerle birlikte birbirimize saldırıyoruz…
Batı teknoloji ve bilim sayesinde bizim haremi ismetimize girdi…
Bence bu konuları bırakalım akademisyenler tartışsın biz mücadelemize bakalım ve tekrar eski izzetimize dönmek için çalışalım.
Benim şii birisiyle kavgam aile içi kavgadır onun da benimle kavgası aile içi bir kavgadır. Bunu kullanmak isteyen emperyalistlere “o benim kardeşim ve sorun bizim aramızda, sen karışamazsın” demeliyiz.
Arapların dediği gibi “amca oğlumla kavga ederim ama amca oğlumla birlikte düşmana karşı savaşırım”…
Biz, tüm Müslümanları farklılıklarına rağmen sevmeliyiz ve onların mezhebi taasubu atmalarını, emperyalistlerle birbirimize karşı ittifaklara girmesini engellemeliyiz.
Bizim yumuşak karnımız mezhep konusu ve mezhepsel tartışmalar. Oyuna gelmemeliyiz.
Bakın mezhep konusu ve tartışmaları tehlikeli bir konu…
Bizler konuşuyoruz çünkü konu bizim ilmi alanımız ama bu konuları avamla konuşmak eski tartışmaları ve hatta geçmiş dönemdeki atalarımızın uğrunda birbirlerini öldürdüğü konuları gündeme getirmek günümüz insanlarına bir şey kazandırmaz. Hatta biz bu konuları tartışmakla da bir şey değiştiremeyiz.
Bu konular, özellikle Ortadoğu’da mezhep eksenli savaşlar çıkarmak isteyen batılı güçlerin sürekli gündeme getirdiği konular.
Yaptığımız bu tartışmalar ilim meclisinde kalmalı ve avamla bunu mezhebi kavgalara dökmemeliyiz….
bizim aramızdaki sorunları şimdilik ötelemeliyiz.
Batılılara şunu demeliyiz evet aramızda kavga var ama bu sizi ilgilendirmez…
İbrahim Halil ER