İttihat ve Terakki’den, Adalet ve Kalkınma ‘ya
İttihat ve Terakki’den, Adalet ve Kalkınmaya uzanan Türk siyasi hayatında değişmeyen tek unsur Terakki yani kalkınmadır.
Cumhuriyetin ilk muhalefet partisi olan terakkiperver fırkası da terakki yani ilerlemeyi şiar edinmişti.
Hala İttihat ve Terakki’nin bıraktığı yerdeyiz. Birisi Terakki (kalkınma) için ittihadı (birlik) öngörürken, diğeri adaleti mi öngördü?
Terakkinin (kalkınmanın) yolun acaba sadece bu mudur?
(Aslında burada ilginç olan nokta da bu kavramda gizlidir. Bu kavramlar dönemin sosyal ve siyasi tablosunu da gözler önüne sermektedir. Osmanlının son çeyreğinde ülke dağılma sürecine girdiği için birlik ve beraberliğe ihtiyaç vardır ve bu nedenle siyasi parti imgelerinden birisine bu özlemi dile getiren kelimeyi koyar. Diğer siyasi partimiz de 28 şubat dönemindeki adaletsiz ve hukuksuz uygulamaya karşı özlem ve beklentimiz olan adalet imgesini kendine şiar edinir. Kelimeler aslında göründüğünden daha çok şey anlatır bize)
Yoksa terakki (kalkınma) için olmazsa olmaz olan bir unsuru sürekli unutuyor muyuz?
Ayrıca kalkınma nedir?
İlerleme nedir?
Nasıl bir toplum öngörüyoruz?
Nasıl bir kalkınma modelimiz var?
Sanayileşme, teknoloji ve bilgi stratejimiz var mı?
Neden bu ülkede entelektüel zihniyet yok?
Neden stratejiler yok?
Neden Müslümanlar zihni tembelliğe büründüler ve her şeyi devletten beklemeye başladılar?
Kalkınmanın (terakkinin) yeri neresidir?
Hep soruların cevaplarını yanlış yerde aramıyor muyuz?
İbrahim Halil ER