TYB Ankara Şubesi’nin YOUTUBE kanalında canlı yayınlanan programda “İstiklal Marşı’nın Bize Öğrettikleri” konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. TYB Ankara Şubesi tarafından düzenlenen söyleşi programının konuğu Tarihçi-Yazar İbrahim Halil Er oldu.
2 Mart 2021 tarihinde saat 20.00’de TYB Ankara Şubesi YOUTUBE kanalı üzerinden canlı yayınlanan ve program yöneticiliğini TYB Ankara Şubesi Mali Sekreteri Mehmet Sıddık Yıldırım’ın yaptığı programda İstiklal Marşı Mehmet Akif Ersoy’un hayatından önemli kesitler ve İstiklal Marşı’nın ruhu anlatıldı.
Söyleşide program yöneticisi Mehmet Sıddık Yıldırım’ın sorularını cevaplandıran İbrahim Halil Er, İstiklal Marşı’nın ruhunun doğru anlaşılması, bu ruha uygun bir duruş sergilenmesi ve gençlere bu ruhun anlatılması gerektiğini anlattı.
Milli Marşlar Ulus Devletlerle Ortaya çıktı
Tarihte en eski marşın İngiltere Marşı olduğunu, genel olarak Milli Marşların daha çok Fransız Devriminden sonra ortaya çıktığını kaydeden Tarihçi-Yazar İbrahim Halil Er, şunları söyledi: “Milli Marşlar, ulusal devletlerin ortaya çıkmasıyla tarihte yerini almaya başlamıştır. Genellikle, bağımsızlık, özgürlük, kardeşlik, barış konuları vurgulanmıştır. Osmanlı Devleti’nin milli marşı yoktu. Daha çok padişahlarla ilgili marşlar söylenirdi. Mehter vardı. Mehter ise bir milli marş değil savaş marşıydı. Ordu marşıydı ve Orduyu motive etmeye yönelik bir marştı. Batı’daki bando müziğinin kaynağı da Mehter Marşıdır. Osmanlı döneminde icra edilen bu marş Cumhuriyet döneminde de Genelkurmay tarafından yeniden diriltilmiştir”
Teklif Genelkurmay’dan Geldi
İstiklal Marşı’nın büyük bir zaruretten doğduğunu belirten İbrahim Halil Er, “Emperyalizme karşı savaş veriliyordu ve yeni bir devlet kuruluyordu. Herkesin heyecan duyacağı bir marşa ihtiyaç vardı. Bizim de diğer milletler gibi coşacağımız bir marş bestelenmeliydi. Çok bilinmez ama talep Genelkurmay’dan gelmiştir. Yarışmaya 724 şiir katılmıştır. Ancak istenen şiirlerdir değildir. Mehmet Akif Ersoy ise büyük bir ödül olduğu için katılmamıştır. Arkadaşı Hamdullah Suphi şiir yazmaya ikna etmiş, Mehmet Akif Ersoy’un Taceddin Dergahı’nda yazdığı şiir 12 Mart 1921 tarihinde TBMM’de okunarak alkışlar arasında Milli Marş olarak kabul edilmiştir” dedi.
İstiklal Marşı’nın Ruhunda İslam Var
İstiklal Marşı’nın duygu yoğunluğunun yüksek, manasının derinlikli olduğunun altını çizen İbrahim Halil Er, “ Milli Marşımızda dini bir vecdin etkisi vardır. Referans kaynağı İslam’dır, sünnettir, peygamberimizin hayatıdır. Milli Mücadelenin ruhunu yansıtmaktadır. Yani İstiklal Marşı’nın ruhu mücadele ruhudur. Çünkü savaş devam etmektedir. O ortamda yazılmıştır ve milleti savaşı mutlaka kazanacağı, zafere ulaşacağı morali aşılamıştır. Milli mücadele sürerken yazılan ender marşlardandır. Bağımsızlık, özgürlük ruhu vardır.” şeklinde anlattı.
Akif’i Rüyamda Gördüm
‘Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı’ kitabının yazılış hikayesini anlatan İbrahim Halil Er, kitabı yazmak için uzun süredir yazmayı planladığını, bu süreçte üç defa rüyasında Mehmet Akif Ersoy’u gördüğünü, bu rüyaların kitabın yazılmasını motive ettiğini, hızlandırdığını ifade etti. Milli Marşların, bir milletin ruhunu, anlayışını, duruşunu, geçmişten geleceğe büyük tasavvurunu ortaya koyduğunu belirten Tarihçi-Yazar İbrahim Halil Er, “Milli Mücadele döneminde İstiklal Marşı’na büyük bir ihtiyaç duyuldu. İstiklal Marşımız, Türk milletinin Anadolu’da bir millet olarak varlığını ilelebet sürdüreceğinin ‘son ocak sönmeden’ bayrağının inmeyeceğinin, ezanın susmayacağının müjdecisiydi.” dedi.
Milletin Kalbine Nakış Nakış İşlemiş Bir Milli Marş
Milli Mücadele’nin başarıya ulaşacağının ilk işaretinin İstiklal Marşı’nın olduğunu ifade eden İbrahim Halil Er, “Bu millet olma şuurundan ve Anadolu’nun ebedi yurt olduğu bilincinden kaynağını alarak, bu büyük şair ve fikir adamı Mehmet Akif Ersoy’un kaleminden dökülüp milletin her ferdinin kalbine nakış nakış işlemiştir. Dolasıyla daha ilk sözünden ayrı ayrı her mısrasına, güftesine kadar çeşitli şekillerde tartışma konusu olmuş milli marşımızın ruhunu kavramak, yapılagelen tartışmaların içeriğine bilmek, şair Mehmet Akif’in ruh dünyasına vakıf olmak, ‘İstiklal’ bilincini kuvvetlendirmek hepimizin milli bir ödevi mahiyetindedir” şeklinde konuştu.
Korkma! Zafer Bizim
İstiklal Marşı’nın ‘korkma’ diye millete seslendiğini, cesaretlendirdiğini vurgulayan İbrahim Halil Er, şunları anlattı “Millete, bu ülkeyi kurtaracağız, savaştan galip geleceğiz. ‘Korkma Allah bizimle beraberdir’. Daha hiçbir şey bitmedi. Korkulacak bir şey yok. Korkma diye başlarken, ‘Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal’ diyerek bitiyordu.”
Bağımsız Devletin Doğuşu ve Bayrağın Dalgalanması
İstiklal Marşı’ndaki ‘şafak’ kelimesinin ‘güneşin doğuşu’ ve ‘güneşin batışı’ olarak iki anlamının olduğunu söyleyen İbrahim Halil Er, İstiklal Marşı’ndaki manasının ‘güneşin doğuşu’ anlamına geldiğini, zafere işaret ettiğini, bağımsız bir ülkenin bayrağının ilelebet dalgalanacağının müjdesini verdiğini anlattı.
‘En son ocak’ kavramı üzerinde duran İbrahim Halil Er, “En son ocak tüttüğü sürece, en son fert kaldığı sürece bayrak inmeyecek, ülke işgal edilemeyecektir. Anadolu’da bir ocak yanıyorsa teslim olunmayacak, sonuna kadar mücadele sürecek demektir. Bizim için savaş ordu değil tüm millettir. Tek kişi nefes aldığı sürece savaş bitmemiştir. Zaten milli mücadelede herkes fert fert görevini yapmış, sorumluluğunu yerine getirmiştir” dedi.
Bayraktaki hilal ve yıldız: İslam ve millet
Türk Bayrağındaki yıldızın milleti, hilalin İslam’ı sembolize ettiğini yorumlayan İbrahim Halil Er, “Bayraktaki yıldız millettir. Gökteki yıldız nasıl aşağıya indirilemeyecekse bayrakta yere inmeyecektir. Bağımsızlık savaş veren İslam ülkelerinde hilal veya yıldız vardır. Bize hep göz kırpar. Hilal yıldızı kucaklamaktadır. İslam milleti bağrına basmaktadır. Din ile millet birbirinden kopmayacaktır. Bayrak düşerse savaş biter. Bayrak milletin değeridir, herkesin değeridir. Bayrak gücünü milletten alır” şeklinde değerlendirdi.
Bayrakla Konuşan Şair
Şairin ‘Çatma kurban olayım’ seslenişini analiz eden İbrahim Halil Er, şunları söyledi “Burada bayrağı seslenme var. Bayrakla sevgilisi gibi konuşuyor. Bayrak niye kaşlarını çatıyor? Milletten daha fazla sahip çıkılmayı bekliyor, ilgi istiyor. İslam dünyasının liderliğini, hilafetini bu milletten alma demektedir. Bu millet senin için mücadele ediyor. Artık tebessüm et diyor. Bayrak göklerde dalgalanırsa güler, tebessüm eder.”
Akif Irkçılığı Reddetti
İstiklal Marşı’ndaki ırk kavramının millet ve ümmet anlamına geldiğini, Mehmet Akif Ersoy’un ırkçılığı reddettiğini bildiren İbrahim Halil Er, “ Akif, millete, tarihsel geçmişini hatırlatıyor. Büyük millete olduğunu hatırlatıyor. Özgüvenine yeniden dikkat çekiyor. Bağımsız olmamızı hatırlatıyor. Bağımsızlığı kaybedersek bir daha elde edemeyeceğimize dikkat çekiyor. Özgür yaşamayı, kendi kültür ve medeniyetin değerleriyle ve birlikte yaşamayı, uyanık olmayı, ümitli olmayı aşılıyor.” dedi.