Tekfir hastalığının cazibesine kapılmayalım. Muarızlarımızı bu silahla vurmaya başlarsak bir sonraki adım, muarızlarımızında aynı silahı bize karşı kullanmasına yol açarız.
Diğer adım da işidleşir ve tekfir ettiğimiz kişilerin infazını kendimiz sağlamaya başlarız.
Son adım da silah ve paraya ihtiyaç olduğumuzdan amerikanın şefkatli ellerine yapışırız.
TEKFİRİN CAZİBESİNE KAPILMAYIN… Muarızlarımız bizden farklı düşünüyor olsalar da müslüman olduklarını söyledikleri müddetçe müslüman kabul edeceğiz. Ehli bidaat diyebiliriz… ama tekfir edemeyiz…
Not: Tekfir silahını kullananlar kendilerini herkesten daha büyük müslüman görüyorlar ve kendileri gibi düşünmeyen herkesi kafir olarak görme hastalığına sahipler.
Bunlar, kendilerini beğenmiş enaniyet sahibi insanlardır. Onlar, İslam’ı tebliğ eden değil tahrip edendir. Tebliğ, merhamet ve şefkatle olur…
EK
İslam devleti kurulduğunda bu konudaki kararı kadı verir. Kadı da gerekli tebliği yapar. Kişilerin kafalarına göre muhaliflerini tekfirle itham etmeleri sadece fitnedir.
Zaman, küfre ve emperyalizme karşı ittifak zamanıdır. Kendi içimizde mücadele etme bir emperyalizim projesidir.
İbrahim Halil ER