Vali konuşmasına başlarken ayet okur, Kaymakam ayetle başlar konuşmasına, Üniversite Rektörünün de aşağı kalır yanı yoktur, o da her sözünü bir ayet veya hadise atf etmektedir. Komutan da cihat ayetlerini sıralar.
Herkesin ağzında ayet hadis, Türkiye İslamlaşmış da benim haberim yok demek ki. Bir ben bıraktım konuşmalarıma ayet ve hadisleri serpiştirmeyi…. Dini kendi menfaatime kullanmaktan imtina ettim. Geri durdum…. Şu kadar mazbut Müslüman arasında biraz ben muhalif olayım dedim.
Şeriat gelmiş de benim mi haberim yok? Aç kalan insanlarla neden kimse ilgilenmez? Yoldan çıkan gençlerin sorunlarını neden kimse dert edinmez?
Tekfir edilerek susturuldum. Biz burada tebliğ yapıyoruz dediler. Bayanlarla sarmaş dolaş oturdular. Başı örtülü tebliğci, kederle sigarasından bir nefes çekti.
“Bunların nesli tükenmemiş miydi?” dedi yanındaki genç erkeğe. Bu arada, küçümseyici bir bakış fırlattı bana… Ardından başörtülü kızımız sevgilisinin kollarında ağladı… “Onlar cihat yaparken böyle gericiler hep engel oluyordu kendilerine”.
Bu arada üniversitede mezuniyet etkinliği düzenlenmektedir. Başörtülülerin başımızın üzerinde yeri var diyerek başörtülü kızlar, erkek sevgililerin (pardon nişanlıların, ama her nedense bu nişanlılar bir türlü evlenmezler ve üniversite bitince de bir daha birbirlerini görmezler) omuzlarında gezdirilir…
Bu sırada bazı sufiler çıktılar sahneye. İlahi okuyup ney çaldılar ve derken zikir eşliğinde kızlarla erkekler dans etmeye (pardon zikretmeye) başladılar. Arka fonda güzel bir kız bacak bacak üstüne atmış, eteğini sıyırmış bir şekilde Kur’an okuyordu…
İslam gelmiştir ülkeme, artık bizlerin mücadele etmesine, tebliğ yapmasına ve hatta İslami ilimler yapmasına bile gerek yoktur. 81 ilahiyat fakültemizdeki prof. ünvanlı müçtehitlerimiz zaten her sorunu çözmektedirler. Hem zaten Ebu Hanife, İmam-ı Şafi de kim oluyor? Onlar prof. bile değiller Siz korkmayın! emin ellerdesiniz.
Program bittikten sonra dışarı çıktık. Hepsi son model arabalarına binip, zengin semtlerdeki evlerine yöneldiler. Bir dilenci elini uzattı onlara “Allah rızası için sadaka”
“Allah versin” dedi mini etekli bir başörtülü bacım…
Ben yakındaki otobüs durağına doğru yönelirken…
(Not: Olay tamamen kurgudur. Herhangi bir kişi veya grubu hedef almamaktadır!)
İbrahim Halil ER