YAZ KUR’AN KURSLARI ARTIK YENİLENMELİ
Yaz tatillerin olmazsa olmazı olan Diyanetin camilerde açmış olduğu Kur’an Kursları konusunu artık ciddi anlamda tartışmamız gerekmez mi?
Bu Kur’an Kursları ne kadar başarılı?
Çocukların her yıl buraya göndermek pedagojik açıdan ne kadar doğru?
Camilerde tek bir hocaya 70/80 çocuk teslim etmek ve o hocadan başarı beklemek doğru mu?
Diyanetin ve hatta devletin artık bu komediye son vermeleri gerekmez mi?
Peki ne yapmalı?
Öncelikle Kur’an eğitimi ciddiyetle ele alınmalı ve diğer tüm eğitimler gibi eğitim kurumlarında, uzman hocaların elinde verilmelidir. Özellikle eğitimci olan, pedagojik eğitim almış olan hocaların bu dersi vermesi gerekir.
Her yıl mahalledeki camiye gidip Kur’an öğrenmeye çalışan, tam Kur’an’a geçmişken tatilin bitmesi ile eğitimi yarım kalan ve ardından Kur’an’ı bir sonraki yaza öteleyen mantık artık terk edilmeli. Veliler, çocuklarına bu eğitimi vermek istiyorlarsa işi ciddiye almalılar.
Kur’an eğitimi konusun Diyanetten alınıp Halk Eğitim Merkezlerine devr edilmeli veya Diyanet ile Hayat Boyu Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliği ile yapılmalıdır. Bu eğitim Halk Eğitim bünyesindeki kurslara, yazın boşalan okul binalarına aktarılmalıdır.
Kur’an eğitimi verecek olan kişiler eğitimci olmalı, Kur’an konusunda yeterli olmalıdır. Yaz sürecinde Kur’an eğitimi verileceği gibi, bunu eğitim sezonunda hafta içi ve hafta sonu kurslar şeklinde de verebilmelidirler.
Ayrıca Kur’an eğitimi sistemleştirilmeli Kurlara bölünmeli ve yıllara yayılan bir öğrenme değil de bir iki ayda öğrenecek şekle dönüştürülmelidir. Kur’an konusunda kendisini ilerletmek isteyenlere ise ikinci kur adı altında ileri düzey Kur’an eğitimi verilmelidir. Bunlar makamlı okuma, kıraat ilimleri, hafızlık, Kur’an Arapçası ve Tefsir şeklinde olabilmelidir.
Artık bu camilerdeki Kur’an eğitimi/eğitmemeyi ortadan kaldırmalı, ve Allah’ın kelamını öğrenmeye yakışır tarzda bir eğitim modeli oturtulmalıdır. Herhangi bir hobi kursuna gösterilen ilginin bu eğitime de gösterilmesini talep ediyorum.
Bu konuda başta Diyanet İşleri Başkanlığı, ardından Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünü konuya ciddiyetle eğilmelerini tavsiye ediyorum.
Not: Camilere çocukların gelmesi onların cami ile tanışmasını sağlıyor diye eleştirenlere çocukların camiye gelmesini başka projelerle sağlayabililiriz veya başka projeler geliştirmeliyiz. Ama Kur’an eğitimi ciddiyetle ele alınmalıdır. (Bazıları ciddiyet sözümden asık suratlı bir eğitim veya eğitimci anlıyor. Buradaki ciddiyetten kastımız eğitim işine önem verme ve bu eğitimi sadece camilere ve imamına bırakmamak anlamındadır.)
İbrahim Halil ER