Kurbanla ilgili bir çok soru gelmeye başladı. Bende soruları derleyerek kurbanla ilgili bir yazı hazırlamış oldum. Umarım ki soru soranların sorularına da cevap teşkil etmiş olur.
Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartlan taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan” demektir. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir.
KURBAN KESMENİN HÜKMÜ
Hanefî mezhebinde ağırlıklı görüşe ve bazı müctehid imamlara göre vacip, fakihlerin çoğunluğuna göre müekked sünnettir. Hanefîler, Kur’an’da Hz. Peygamber’e hitaben “Rabbin için namaz kıl, kurban kes” buyrulmasmın ümmeti de kapsadığı ve gereklilik bildirdiği görüşündedir. Aynca Hz. Peygamber’in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiş, hatta “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın”, “Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vâciptir” gibi ifadelerle bu gereklilik önemle vurgulanmıştır. Öte yandan kurban kesmeyi Hz. Peygamber hiç terketmemiştir. Bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler gerekli şartları taşıyanların kurban bayramında kurban kesmesini vacip görürler. Sünnet olduğunu ileri sürenler ise, Kur’an’da bu konuda açık bir emrin bulunmayışından, Hz. Peygamber’in devamlı yapmış olmasının kurbanın sünnet olmasıyla da açıklanabileceği noktasından hareket ederler.
KURBAN ÇEŞİTLERİ
Kurban, sadece kurban bayramında kesilmez. Birçok farklı kurban çeşitleri vardır. Bunlar;
1. Kurban bayramında kesilen kurban,
2. Adak kurbanı,
3. Akîka kurbanı,
4. Kıran ve temettü haccı yapanların kestikleri ve hedy adı verilen kurban, 5,hacda yasakların ihlâli halinde gereken ceza ve kefaret kurbanı.
Bu kurban çeşitlerinin ortak ve farklı hükümleri vardır.
Ölü İçin Kurban Kesilir mi?
Vasiyetinin veya adağının bulunması halinde ölmüş kimse için kurban kesilmesi gerekir ve kesilen kurbanın etinin tamamı fakirlere dağıtılır. Vasiyet veya adak olmasa bile, Şâfıîler hariç fakihlerin çoğunluğuna göre, sevabı ölüye bağışlanmak üzere onun adına kurban kesilebilir.
KİMLER KURBAN KESEBİLİR
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için bulunması gereken şartlara kurbanın vücûb şartları denilir. Kurban kesmenin sünnet olduğunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluşun şartlarıdır.
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört şart aranır:
1. Müslüman olmak.
2. Akıllı ve bulûğa ermiş olmak.
3. Yolcu olmamak, yani mukim olmak.
4. Belirli bir malî güce sahip bulunmak.
KESİLECEK HAYVANLAR
Koyun, keçi, sığır, manda ve deve kurban olarak kesilir. Dolayısıyla ancak bu hayvanlardan (veya türdeşleri) kurban kesilebilir.
Tavuk, kaz, ördek, deve kuşu, ceylan gibi hayvanların kurban olarak kesilmesi geçerli değildir.
Kurbanın geçerliliği açısından bu hayvanların erkek veya dişi olması arasında fark yoktur.
Ancak koyunun erkeğinin, diğerlerinin ise dişisinin kesilmesi daha faziletli görülmüştür.
Koyun ve keçi sadece bir kişi için;
deve, sığır ve manda ise yedi kişiyi aşmamak üzere ortaklaşa kurban olarak kesilebilir.
Kesilecek hayvanın kurban olmaya engel bir kusurunun bulunmaması gerekir.
Kurban edilecek hayvanın sağlıklı, düzgün, azaları tamam, besili olması hem ibadetin gaye ve mahiyetine hem de sağlık kurallarına uygun düşer. Kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bazı azaları eksik meselâ bir veya iki gözü kör, kulakları ve boynuzları kökünden kesilmiş, dili kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökülmüş, kuyruğu ve memesi kesik hayvanlar kurban olmaz.
Kurban, bayram namazından sonra kesilmeye başlanır. Kurban bayramı süresince kesilebilir.
Kurban kesme vakti gece olsun gündüz olsun sonuna kadar devam eder ki, bu vakit Zilhiccenin 10. Günü ile 11,12,13. günleridir. (Hanefilere göre üç, şafilere göre dört gündür)
Kurbanın bayramın 1. günü kesilmesi daha faziletli görülmüş, kesimin gündüz yapılması tavsiye edilmiştir. Gece mekruhtur.
Kurbanın ibadet niyetiyle kesilmesi şarttır.
KURBAN ETİ
Hz. Peygamber’in hadislerinden hareket eden İslâm âlimleri, kurban sahibinin kurbanın etinden yiyebileceği, bakmakla yükümlü bulunduğu kimselere yedirebileceği, etinin bir kısmını da dağıtması gerektiği konusunda görüş birliği içindedir.
Ancak kurban etinin ne kadarının yenilip ne kadarının dağıtılacağı konusunda farklı görüş ve ölçüler ileri sürülmüştür.
İslâm âlimlerinin çoğunluğu kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp bir parçasının kurban sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler tarafından tüketilmesini, ikinci parçanın zengin bile olsalar eş, dost ve akrabaya hediye edilmesini, üçüncü parçanın ise kurban kesmeyen fakir kimselere dağıtılmasını tavsiye ederler.
Kişinin bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin kalabalık olması veya ihtiyaçlarının bulunması halinde kurban etinin kimseye dağıtılmadan evde tüketilmesinde de bir sakınca görülmemiştir. Bu konuda kesin bir sınır yoktur.
Kurban sahibinin kurban etinden hem yemesi, ikram etmesi hem de fakirlere dağıtması esastır.
KURBANIN DİĞER PARÇALARI
Kurbanın derisi, yünü, bağırsakları, kemikleri, iç yağı gibi eti dışında kalan parçalarının da sahibine gelir temin etmek amacıyla para ile satılması caiz değildir. Bunları kurban sahibi evde kullanabileceği gibi kullanılmak üzere birine hediye de edebilir. Şayet satacak olursa parasını tasadduk etmesi gerekir.
Kurbanın bu parçalarının veya satımı halinde parasının hayır işlerine sarfedilmesine, diğer bir anlatımla tasadduk etmenin dinen caiz olduğu kişi ve yerlere verilmesine özen gösterilmelidir.
Bu parçalar da kurban ibadetinin devamı olarak görülmeli, aynı anlayış ve amaçla (Allah rızâsına uygun şekilde ve uygun yere) sarfedilmeli veya tüketilmelidir.
Şayet kurban kasaba kestirilmişse, kasabın kesim ücreti kurbanın eti veya derisiyle veya bunların parasıyla ödenmez.
BAŞKASINA VEKALET
Kurban kesmede niyabet caizdir.
Bir insan, kendi nefsi için kurban kestiği gibi, başkasının izni ile ve niyabeten, onun yerine, onun kurbanını keser.
HANGİ KURBAN EFDALDIR
Âlimler, “yedi kişinin birleşerek deve kesmelerinin mi yoksa, tek kişinin koyun kesmesinin mi daha efdâl olduğu hususun’da ihtilaf eylediler:
Bazıları: Eğer koyunun kıymeti, (Devenin hisse kıymetinden fazla olursa), koyun kesmek efdâldir. Çünkü koyunun tamamı devenin ise yedide biri vacibdir.” demişlerdir.
Şeyhu’l-İmâm Ebe Bekir Muhammed bin Fadfi de : Deve kesmek efdaldir. Çünkü, eti koyundan fazla olur.’ buyurmuştur.
Bazıları da: Kesilen devede, nafile olarak kurban kesen ortak varsa, o zaman efdâl olmaz. Ancak bir deveyi tek kişi kurban ederse elbette o zaman efdâl olur.” demişler ve bunun namazda okunan kıraata benzeterek: Şayet o, az okunsa bile caiz olur. Fakat fazla okunursa, efdâl olur.” buyurmuşlardır.
KISA KISA
1. Bir adam, buluğa erişmiş oğlu ve karısının kurbanlarını, onların izni olmadan kesemez.
2. Şayet küçüğün nisaba malik malı varsa, bazı âlimler: Onun babasının bu çocuk adına kurban kesmesi gerekir.” demişlerdir. Fetâvâyi Kâdihan’da da böyledir.
3. Bir adam, kurban günlerinin evvelinde, bir kurbanı fakir olarak kesip, son vaktinde de zengin olursa; sahih olan, bu kurbanı iade etmesidir.
4. Bir kimse, kurban günlerinde keseceği kurbanın bedelini veya bizatihi kendisini tasadduk etse, bu kurban yerine geçmez.
5. Vaktinda kesilemeyen kurbanlar, ya bizzat veya onun kıymeti tasadduk olunur.
6. Bayram namazından önce veya sırasında kesilen kurban geçerli olmayıp et hükmündedir.
7. Kurban bayramının kılınmadığı bir yerde (köy) sabah namazından sonra kurban kesilebilir.
8. Bir kurbanlık, kesilmek için, kesilme yerine getirildiğinde o hayvan tepinir ve bir ayağı kırılır; sonra da sahibi onu orada keserse, bu kurban caiz olur.
9. Fakir olduğu için üzerine kurban düşmeyen bir kimsenin, o günlerde horoz ve tavuk kesmesi mekruhtur.
10. Kurbanlığın büyük güzel ve semiz olması müstehaptır. Koyunların efdâl olanı semiz koç olan ve boynuzlu bulunandır.
11. Efdal olan kişinin kendi kurbanını kendisinin kesmesidir. Buna muktedir değilse başkasına vekalet verebilir. Bu durumda başında bulunması iyidir.
12.Kurban hayvanını bir kaç gün önceden alıp süslemek müstehaptır.
13. Kurbanlık hayvanın sütünün içilmesi mekruhtur. İçmişse bedelini tasadduk eder. Yününü kırpılmaz.
14. Kurbanını satmak caiz değildir. Ancak aldığı parayla başka bir kurban alırsa olur.
15. Kişinin onayı olmadan onun adına kurban kesilmez.
16. Başkasının kurbanını haberi olmadan kendi adına kesmek caiz değildir. Ancak bedelini öderse caiz olur.
17. Bir adam, kurban kesmek istediğinde, koyunun sahibi, elini bıçağın üzerine koyup kasaba yardım ederse, “Onlardan her ikisinin de besmele okumaları vacip olur. Birisi okumayı terkederse, kurban caiz olmaz.” buyurmuştur. Zahîrîyye’de de böyledir.
18. Kurban kesmek isteyenler, kurban kesmek istemiyenlerle ortak olurlarsa, kurbanları caiz olmaz.
19. Bir kimse, kurban etmek niyetiyle bir sığır aldıktan sonra ona altı kişiyi ortak eylese; kurbanları maal kerâhe mekruh olmakla birlikte) caiz olur. Çünkü, sığırın yedide birisi, bir koyun hükmündedir.
Ancak o sığırı satın alırken, ortaklaşmayı niyet ederek almışsa, mekruh olmaz. Bunu, kurbanı satın almadan önce yaparsa daha güzel olur.
20. Üç kişi, bir sığıra ortak olduklarında, onlardan birisi, kendi hissesine bîr başkasını ortak ederse; bu caiz olur. Bu durumda sığır önce üçe taksim edilir, üçte ikisini iki arkadaşı alırlar; geride kalan üçte biri de sonradan hissesine ortak edenle, ortak olan alır. Ve, onun hissesi de sahih olur.
21. On kişi ortaklaşa on koyun satın alıp, her birisi birisini keserse, hepsi de caiz olur. Etlerini aralarında tartı ile taksim ederler. Eğer tartı ile değilde gelişi güzel (kabaca, götürü usûlü) taksim ederler ve onlardan her biri diğerinin kurbanından ayakları başı, derisi gibi bir şeyini alırlarsa, yine bu caiz olur.
Keza koyunları birbirine karışır ve birbirinin rızaları ile birer tanesini keserlerse, bu da caiz olur.
22. Bir adam, diğerine: “Bir kurban kesmesini” söylediği hâlde hiç bir şey zikretmezse, bu caizdir; koyun veya keçi kesebilir.
GÜNCEL MESELELER
1. Kredi ile kurban kesmek caiz değildir. Kredi kartlarında faiz uygulandığı için, bir sünnet için bir haram işlenmeyeceği için caiz değildir.
2. Taksitle kurban alınmaz. Burayı biraz açmam gerekecek. Taksitle normalde kurban kesebiliriz. Ama kurban temelde zengin üzerinde bir mükellefiyettir. Yani kurban alacak parası yoksa bunun için borca girerek kurban alıp, ailesini mağdur etmek doğru değildir. Bu kişi üzerinde kurban gerekmez. Ama buna rağmen alırsa kestiği kurban nafile hükmündedir.
3. Kurban alan kişi, kurbanı için pazarlık yapabilir. Pazarlık kurbanın büyüklüğü, eti üzerinde olur. Ya da bölgenin bir örfüne göre olabilir.
SORULAR: Hocam “taksitle kurban” neden alınmaz, mahzuru nedir acaba
Ibrahim Halil Er Kurban zengin üzerine vaciptir. Taksitle almak borçla almak anlamına gelir. Fakirin üzerinde gerekmediği gibi kendisini ekonomik açıdan zor duruma düşürmemelidir. Taksitle aldığı kurbanın taksidini bitirmeden öldüğü zaman bu borç mirasçılarına düşer, onları zor duruma düşürür. Buna rağmen alsa ve etini dağıtsa nafile sevabını alır. DİNDE ZORLANMA YOKTUR. Aşırıya gitme yoktur. Kendisini zor duruma düşürme yoktur. Kurban Allah’a yaklaşma amacı güdülür. Başkalarından utandığından veya fakir demesinler ya da kurban kesti desinler diye kesmek doğru değildir. Buna rağmen Allah’a yaklaşma amacıyla halis niyetle keserse nefile sevabı alır. Çünkü kendisine kurban düşmemiştir.
Fakat bir yerden yüklü bir para bayramdan sonra gelecektir veya mal satmış parasını bayramdan sonra alacaktır. Buna güvenerek bayramdan sonra öderim diyorsa ve ekonomik durumu düzgünse sıkıntı yok. Fakat günümüzde insanlar kredi kartlarına faizle alarak kendilerini de zor duruma düşürerek alıyorlar. Bu doğru değil.
KURBANLIK KOYUN KAYBOLURSA: Bir kimse, kurbanlık için iki koyun satın aldığında, onun birisi kaybolup; diğerini kurban kestikten sonra da, kurban bayramı günlerinde veya o günlerden sonra bulursa; yapacağı bir şey yoktur. İster kestiği kurban, kesmediğinden daha üstün; isterse, daha engin olsun farketmez. (Fetavayı hindiye)
Kurbanlık olarak aldığı koyun kaybolsa veya çalınsa, yerine bir koyun alsa, sonra kaybolanı veya çalınanı bulsa, efdal olan ikisini de kesmektir. Eğer birincisini keserse sahihtir. İkincisinin kıymeti, birinciye eşit veya daha yüksek olursa, yalnız onun kesilmesi de sahihtir. Eğer ikinci koyunun kıymeti birinci koyundan düşük ise, onu kestiği takdirde birinci koyunun kıymetinin fazlaysa o fazlalığı tasadduk eder. Bu konuda zengin ile fakir arasında fark yoktur.
Bazı âlimler de şöyle demişlerdir: Eğer o kurban zenginliğinden dolayı ise. cevap yine öyledir. Eğer fakir olduğu halde almışsa, her ikisini de keser.
(ibni abidin)
Hediy (Kurban) Boğazlandıktan Sonra Kaybolur Veya Yanarsa :
Hediy boğazlandıktan sonra henüz eti tasadduk edilmeden kaybolur veya bir kazaya uğrayıp yenilmez duruma gelirse o, takdirde yerine bir hayvan almaya gerek yoktur. Vâcib edâ edilmiş sayılır.
KURBAN KESMEYİP FAKİRE YARDIM MI ETMELİ?
Bu tarz eleştiri her kurban bayramında karşımıza çıkmaktadır. Halbuki bu eleştiriyi yapanlar, aynı eleştiriyi her yıl tatil beldelerine giden tatilciler için niye yapmazlar? Bu insanlar, tatile gidip binlerce lira harcayacaklarına bu paralarını fakir fukaraya verseler fakir kalmaz.
Ayrıca, kurban eti fakirlere veriler ve fakirler de etten nasiplenirler ama tatil harcamaları fakirlere verilmez.
Kurban kesilmesi ülkemizin hayvancılığının gelişmesine de katkıda bulunduğu gibi, birçok köylü sırf kurban bayramı için hayvan beslemekte ve sabırsızlıkla bu günü beklemektedir. Adamların tek geçim kaynakları bunlardır.
Deri ihracatı konusunda ve dericilikte de ileri gitmemizin nedeni kurbanlardır.
Kurban’ı bir hayvan katliamı olarak görenler acaba yedikleri etler ağaçlarda mı yetişiyor? Sorun fakirin et yemesidir, yoksa zengin hergün çeşit çeşit etleri midesine gömmekte ve bunda da hiçbir katilam yapıyormuş gibi düşünmemektedir.
Bence kurban eleştirileri samimiyetten uzak eleştiriler olup, islam karşıtlığını barındırmaktadır.
Tabi ki sizi itham etmiyorum ama böyle bir moda türedi son zamanlarda.
Dünyadaki zevk için yapılan boğa, köpek, balina katliamları ise nedense bir folklor olarak görülüp eğlence olarak bakılırken, kurban gibi tamamen sosyal ve ekonomik yönü olan bir ibadeti hayvan katliamı olarak nitelemek de ayrıca sorgulanmalıdır.
EK
Her yıl noel’de binlerce hindi kesilir ama bu kesim buna tepki göstermez…
Ayrıca, Türkiye’den Hac’ca gidenlerin sayısı 90 bin..
Sadece Bodrum’a tatile gidenlerin sayısı 1.5 milyon..
Hac’ca gidenlere, hac parasını fakire fukaraya versinler diyenler;
Bodrum’a eğlenceye gidenlere, bir kez olsun tatil parasını fakirlere verin derler mi?
KAYNAK
1. Fetevayı Hindiye
2. Kaynaklarıyla İslam Fıkhı / Cela Yaldırım
3. Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı /Camisab Özbek
4. Diyanet Vakfı İlmihali
5. Büyük İslam İlmihali/Ömer Nasuhi Bilmen
6. Bidayetul Müçtehid/İbni Rüşd
7. İslam Fıkhı/Ahmed Şerbasi
İbrahim Halil ER
KURBAN KESMEYİP FAKİRE YARDIM MI ETMELİ?
Bu tarz eleştiri her kurban bayramında karşımıza çıkmaktadır. Halbuki bu eleştiriyi yapanlar, aynı eleştiriyi her yıl tatil beldelerine giden tatilciler için niye yapılmazlar? Bu insanlar, tatile gidip binlerce lira harcayacaklarına bu paralarını fakir fukaraya verseler fakir kalmaz. Ayrıca, kurban eti fakirlere veriler ve fakirler de etten nasiplenirler ama tatil harcamaları fakirlere verilmez.
Kurban kesilmesi ülkemizin hayvancılığının gelişmesine de katkıda bulunduğu gibi, birçok köylü sırf kurban bayramı için hayvan beslemekte ve sabırsızlıkla bu günü beklemektedir. Adamların tek geçim kaynakları bunlardır.
Deri ihracatı konusunda ve dericilikte de ileri gitmemizin nedeni kurbanlardır.
Kurban’ı bir hayvan katliamı olarak görenler acaba yedikleri etler ağaçlarda mı yetişiyor? Sorun fakirin et yemesidir, yoksa zengin hergün çeşit çeşit etleri midesine gömmekte ve bunda da hiçbir katilam yapıyormuş gibi düşünmemektedir.
Bence kurban eleştirileri samimiyetten uzak eleştiriler olup, islam karşıtlığını barındırmaktadır.
Tabi ki sizi itham etmiyorum ama böyle bir moda türedi son zamanlarda.
Dünyadaki zevk için yapılan boğa, köpek, balina katliamları ise nedense bir folklor olarak görülüp eğlence olarak bakılırken, kurban gibi tamamen sosyal ve ekonomik yönü olan bir ibadeti hayvan katliamı olarak nitelemek de ayrıca sorgulanmalıdır.ihe