İbrahim Halil ER

Oluşturulan forum yanıtları

15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 656)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: Anılar #5170
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Ruh halim
    Yuzde 49.99999999 ile baskanligi kaybetmis siyasetci gibiyim.
    Oylesine buruk ve elde ettigi ile sevinemeyen elde ettigi buyuk basariya ragmen bu basarisinin fayda vermedigi, bir eksik oy yuzunden hayallerine veda etmek zorunda kalan insan gibiyim.

    yanıtla: Anılar #5169
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Ruh halim
    Yuzde 49.99999999 ile baskanligi kaybetmis siyasetci gibiyim.
    Oylesine buruk ve elde ettigi ile sevinemeyen elde ettigi buyuk basariya ragmen bu basarisinin fayda vermedigi, bir eksik oy yuzunden hayallerine veda etmek zorunda kalan insan gibiyim.

    yanıtla: Kişiler #5139
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    ATATÜRK
    Bugun herkes Ataturk elestirisi veya guzellemesi yapiyor.
    Bence ifrad ve tefride gidilmemeli artik elestirler ilmi olmali, yaptiklariyla yargilanmalidir. Yani artik sevme ve sevmeme degil ilmi elestiriler yapilmali ilmi olarak degerlendirilmelidir. Bu durum insanlarimizin keskin kamplara ayrilmasini da engeller.
    Peygamberimizi dedigi gibi “olulere kizmak dirileri uzer”
    Yani biz sahsilestirmeden elestirelim. Sevenlerini de uzmeyelim. Resulullah bu sozu Ebu Cehil’in oglu musluman oldugunda diger muslumanlara onun babasini hatirlatarak uzmemeleri icin soylemistir.

    yanıtla: Kişiler #5138
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    MENDERES
    Ataturk’u putlastiran menderes olmustur. Hatta anit kabri de o bitirmistir.
    Not: Ataturk’u koruma kanununu cikardi.
    Tarih tekerrur ediyor
    Menderes, inonu’nun baskisindan kurtulmak icin careyi Ataturke siginmakta buldu. Bunun icin Ataturku koruma kanunu cikardi…
    Fakat buna ragmen kendisi koruyamadi. Inonuculer tarafindan darbe ile devrildi.
    Simdi tekrar kemalizm kesfedildi…
    Hayirdir

    yanıtla: Sahabeler #5135
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    En Yakışıklı Sahabe

    Dihye el- Kelbi çok yakışıklı bir sahabiydi. Hatta cebrail insan kılığına girdiğinde onun suretinde gorunmeyi tercih ederdi.
    Ibni Abbas; Dihye’nin Medine’ye geldiğinde bütün kızlar onu görmek için sokağa çıktığını söyler (el-isabe 2/118).
    Peygamberin Bizans’a gönderdiği elcisidir. Bedir hariç tüm savaslara katilmistir. Yermuk savasindan sonra Sam’a yerleşmiş ve burada vefat etmistir.ihe

    yanıtla: özgürlük #5134
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Para ve maişet kaygısıyla özgürlüklerini satanlardan özgün fikir çıkmaz.
    Bu nedenle bu bürokratik aygıt hep hantal olacaktır.ihe

    yanıtla: Kitap #5124
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Kitap satilir mi?
    Bazen burada ve baska gruplarda bazi arkadaslarin ellerindeki fazla kitaplari satmaya calistigini görüyorum.
    Hic kitap satilir mi
    Gercek bir kitap kurdu kitabini satar mi
    Velev ki fazla olsun
    Ihtiyaci olmasin…
    O satmak yerine hediye eder, ihtiyaci olan birisine verir, ama satmaz.
    Ona herhangi bir esya gibi maddi bir bedel bicmez…
    Niye hediye etme veya ihtiyaci olan birisine verme yolu degil de satma….ihe

    yanıtla: Kitap #5123
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Kitap satilir mi?
    Bazen burada ve baska gruplarda bazi arkadaslarin ellerindeki fazla kitaplari satmaya calistigini görüyorum.
    Hic kitap satilir mi
    Gercek bir kitap kurdu kitabini satar mi
    Velev ki fazla olsun
    Ihtiyaci olmasin…
    O satmak yerine hediye eder, ihtiyaci olan birisine verir, ama satmaz.
    Ona herhangi bir esya gibi maddi bir bedel bicmez…
    Niye hediye etme veya ihtiyaci olan birisine verme yolu degil de satma….ihe

    yanıtla: Müfredat #5111
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Her Gordugunuze Inanmayin
    Bu siralar muslumanlari saskina cevirmek ve aralarindaki tartismalari yogunlastirmak ve hatta iktidarla aralarini acmak icin yalan haberler yayılıyor. En buyuk hocamız da nakletse araştırın. Çünkü o da yaniltilmis olabilir.
    Belki de din ogretimindeki arkadaşlar birilerinin kuyruguna bastilar veya onların fikirlerine engel oldular. Böyle dezenformasyonlarla onları zayiflatmaya çalışıyorlar.
    Bu sıralar hadis mufredati ile ilgili bir paylasimda mustafa islamoglu nun kitabının tavsiye edildigi bilgisi dolaşıma sokuldu. Benim de içinde yer aldığım müfredat çalışmalarında böyle bir şey olmadığı gibi mufredat çalışmalarının yöntemi de bu değildir. Hiçbir şekilde mufredata kitap ve yazar ismi verilerek tavsiye edilmez. En fazla o ilmin kurucu alimin eseri belki verilir.
    Aşağıda din ogretimindeki arkadaşların ilgili haberi yalanlayan yazisini ekliyorum.
    Lutfen araştırmadan inanmayalim.

    Birileri sosyal medyada bunları paylaşarak hem okullarımız hem de hadis dersi hakkında olumsuz algı oluşturmak istiyorlar.
    Hadis ilminin kendi ilmi disiplini içerisinde “Hadislerin Tenkidi” adıyla bir ıstılah vardır. Bu bölümde zayıf hadisler ve uydurma sözler ile sahih hadisleri birbirinden ayırmak için temel ölçüler verilir. Sosyal medyada dolaşan paylaşımlar bu bölümü işlerken bir öğretmenin veya kasıtlı birinin kendine göre yararlanılacak yardımcı kaynak diye yazmasından ibaret bir bölüm. Müfredatta ve kitaplarda adı geçen şahıs ve eserleri asla yer almamaktadır. Programın ayrıntısı şöyledir:
    İmam Hatip Liseleri hadis ders kitabı ile ilgili sosyal medya hesaplarında aslı ve kaynağı belli olmayan mesnetsiz paylaşımlar yapılmaktadır. Hadis dersi kitabının kapak resmini görenler ve yazarlarını tanıyanlar yapılan bu paylaşımların ne kadar yanlış olduğunu farkedecektir.

    Değerli arkadaşlar.
    Sosyal medyada dolaşan paylaşımlar bu bölümü işlerken kasıtlı birinin kendine göre yararlanılacak yardımcı kaynak diye yazmasından ibaret bir bölüm. Müfredatta ve kitaplarda adı geçen şahıs ve eserleri asla yer almamaktadır. Asla itibar etmeyiniz. Dileyen programa ve kitabına bu linklerden bakabilir.

    http://dogm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_08/17174813_AYHL_Hadis_2017.pdf

    http://www.eba.gov.tr/ekitap?icerik-id=2941

    SERH

    Gelen sorulardan anladigimiz kadariyla bizim once mufredat ve yillik plani insanlara anlatmamiz gerekiyor.

    YILLIK PLAN NEDIR? Ogertmenin yaptigi programa yillik plandir.

    Ders plani da her ogretmenin egitim sezonun basinda ders kitabi ekseninde hazirladigi ve bir yil boyunca dersi nasil isleyecegi ile ilgili calismasidir.
    Her ogretmen senenin basinda hazirlayip vermek zorundadir.
    Cogu formalitedir.
    Genellikle internete girip hazirlanmis yillik plan indirilir. Kendilerine gore duzenlenir.

    MUFREDAT NEDIR: Mufredat ogretmenin ders plani degildir. O dersin icerigi olup bu icerik dogrultusunda kitap hazirlanmasidir. Hitap ettigi kesim bu konuda kitap yazacak olanlardir.
    Kitaplar mufredat dogrultusunda yazilir.
    Uygun gorulurse 5 yilligina izin verir. Hata varsa rapor yazilir ve duzeltilmesi icin ilgili yazara verilir.

    Milli Eğitimin yaptigi mufredattir ve kitap yazarlarina hitap eder. Kitapta hangi konulara deginilecegini neyi nasil anlamasi gerektigini bildirir. Yazılan kitap kitap inceleme kurulunda mufredat ekseninde incelenir.

    EK
    Din ogretiminde daire baskani Mehmet Nezir Gül un konu ile ilgili aciklamasi

    Önemli Duyuru

    Sosyal medyada yer alan “Anadolu İmam Hatip Lisesi Hadis Dersi Öğretim Programı ve Öğretim Materyalinde Mustafa İslamoğlu’nun “Üç Muhammed” kitabının başta öğrencilere tavsiye edildiği, bu ve benzeri kitaplara kaynakçalarda yer verildiği” ne ilişkin iddialar tamamen hayal ürünü ve mesnetsizdir.
    (1) Talim ve Terbiye Kurulu’nun 02/05/2017 tarih ve 46 sayılı kararı ile kabul edilen “Anadolu İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretim Programları”nda Mustafa İslamoğlu’nun hiçbir eserine, görüşüne yer verilmemiştir.
    (2) Anadolu İmam Hatip Lisesi Hadis Dersi Öğretim Materyallerinde (AİHL Hadis Dersi Öğretim Materyali ve AİHL (Seçmeli) Hadis Metinleri Öğretim Materyali) Mustafa İslamoğlu’nun hiçbir eserine, görüşüne içerikte ve kaynakçada yer verilmemiştir.
    Bakanlığın, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün yardımcı kitap uygulaması da bulunmamaktadır.
    (3) Sosyal medyada yer alan tartışmaya konu olan metnin, bir ya da birkaç öğretmen tarafından hazırlanan “Yıllık Plan”dan alındığı izlenimi vermektedir. Genel Müdürlüğümüz Anadolu İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretim Programları veya diğer derslerle ilgili olarak “Yıllık Plan” hazırlamamakta, bu konularda öğretmenlere herhangi bir yönlendirmede bulunmamaktadır. Malumlarınız olduğu üzere Yıllık Planlar zümre öğretmeni/öğretmenlerince hazırlanmakta ve okul müdürünün inhası üzerine yürürlüğe girmektedir. ihe

    yanıtla: Adab #5110
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    AKŞAM YEMEĞİ
    Diyet yapanlar ve zayıflamak için akşam yemeğini yemeyenlere ithaf ediyorum 🙂
    Enes radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü salîallahu aleyhi ve seilem buyurdu:) “Bir avuç adi hurma ile bile olsa akşam ye­meğini yiyin. Çünkü akşam yemeğini terk et­mek İhtiyarlık sebebidir.” [Tirmizî’ye aittir.]

    yanıtla: Adab #5109
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    YEMEĞİN BEREKETİ
    Günümüzde insanların yemeklerinde bereketinin olmaması acaba şu hadise muhalif olmamızdan mı kaynaklanıyor: Câbir radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) “Allah’ın en çok sevdiği yemek, üzerinde ellerin çoğaldığı yemektir.” |Ebû Ya’lâ ve Mu’cemtt’I-Evsat]

    yanıtla: Hukuk #5106
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    ÇOĞULCU HUKUK
    İslam devletinde gayri müslim vatandaşlara islam hukuku dayatılmaz. Her millet kendi dininin kanunlarına göre yargılanır. Osmanlılarda da öyleydi (millet sistemi). Buna çok hukuklu (Çoğulcu) sistem denir. Bu açıdan islam devlet yönetimi daha çoğulcudur. Batı hala bu seviyeye ulaşmamıştır.

    yanıtla: Etimoloji #5083
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    KARI-KOCA KELİMELERİNİN ANLAMI
    Günümüz feminal kadınlar kendilerine karı denilmesini hakaret olarak kabul ederler. Oysa hukuk dilinde karı-koca kelimesi kullanıldığı gibi evlenirken de nikah memuru “sizi karı -koca ilan ediyorum” der. Biz üşenmeyip karı ve koca kelimelerinin etimolojik kökenini biraz araştırdık 🙂 Çıkan mana gerçekten de ibret vericiydi. Atalarımızın neden bu kelimeleri seçtiğini ve bu kelimelerin gelişi güzel konulmadığını anladık. Efendim neticeye gelelim… Koca; büyük demek, sırtını dayayacağın yüce bir dağ demek ve aynı zamanda yaşlı bilge kişi demektir…. Şimdi şöyle düşünün …. Hiç yüce ve büyük dağların başlarında karı eksik olur mu? Olmaz… Erciyes’i hiç karsız düşünebilir misiniz? Düşünemezsiniz…
    İşte o yüce “Koca”nın başında da bir taç gibi “Karı” olur… Yani neden Karı demişler? Dağın başındaki kar anlamında söylemişler… Erkek bir dağ ise o dağın zirvesinde bir gelinlik ve taç gibi onu süsleyen karı mutlaka olur. Kar gibi beyaz, kar gibi temiz ve kar gibi masumiyeti simgeler. Başında karı olmayanda bir eksik vardır. Kar onu örtmeli ki o yüce olduğunu hissetsin. Büyüsün… Başında karı olmayan dağ, yüce ve büyük bir dağ değildir… Karı ve Koca birbirini tamamlayan iki unsur… Tıpkı Kur’anın dediği gibi “kendisiyle huzur bulması için eşini var etti”

    yanıtla: Devlet Soygunculuğu-Yolsuzluk #5080
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Türkiye’de Özelleşme
    Devlete ait olan işletmeler, bankalar ve fabrikalar önce kötü yönetilip sisteme yük haline getirilir.
    Daha sonra bu yükten kurtulmak için yok pahasına yerli tüccarlara ve hatta içinde çalışanlara satılır.
    O da ne?
    Hiçbir işe yaramayan hatta yük olan işletmeler kara geçmiş. Üstelik işletmelerin gayri menkullerinin fiyatı bile satıştan elde edilen paradan daha fazla. Yani devlet işletmeyi değil de gayri menkulleri satsa daha karlı olacak.
    Soygun bununla da bitmiyor…
    Bir bakıyoruz ki yerli tüccarlar ne yapıp edip burayı batılı şirketlere satmış, yani peşkeş çekmişler. Bunun örneklerini çevremizde çok sık görebiliriz.
    Böylece yerli ve milli kuruluşlarımız, işletmelerimiz yok pahasına bir süre sonra batılıların eline geçmiş oluyor…

    yanıtla: Anılar #5079
    İbrahim Halil ER
    Anahtar yönetici

    Lokantada kitap okudum. Tüm herkes bana hayretle baktı.
    Çıkışta garsonlar kapıda beni bekliyorlardı, kitap okumayı seviyor musunuz? Hangi kitabı okudun? diye…
    Artık kitap okuyanı görenler, uzaylı görmüş gibi bakıyor…
    Bu millet neden ilerleyemediğini anlayın artık. Çünkü gençlik dahil kimse kitap okumuyor. Gençler de sınavın dışında okumuyor zaten…
    Hatta öğretmeninin, akademisyeninin bile kitap okumadığı bir memlekette yaşıyoruz….
    Birisi soruyor, ben felsefeyi seviyorum, siz ne okudunuz?
    -Epistemoloji
    -Ne demek o?
    -Bilgi Felsefesi demek….
    Biz kime, niye kitap yazıyoruz ki?…

    NOT: Aslında insanları kitap okumaya teşvik etmek için bu tür yerlerde oturduğumuzda yarım saat de olsa kitap okumak gerekir. Böylece toplum olarak birbirimize bakar da belki kitap denilen bir bilgilenme aracının varlığından haberdar oluruz.

15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 656)