- Bu konu 1 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 9 ay 2 hafta önce
İbrahim Halil ER tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
4 Mayıs 2024: 07:42 #4491
İbrahim Halil ER
Anahtar yöneticiPoşet Meselesi/Aklımızla Dalga Geçmeyin Lütfen
Naylon gibi zararlı bir unsurun tüketimini azaltmak amacıyla poşetlere 25 kuruş fiyat biçmek emin olun en uyanık adamın bile aklına gelmezdi…
Yani bir şey madem zararlıysa onu parayla satmak yerine neden toptan yasaklanmaz.
Bu sadece poşetçilere avanta sağlamak ve marketleri kalkındırma senaryosu olmasın…
Büyük marketlerin sahiplerini ve ilişkilerini mercek altına almalı..
Eğer amaç naylon tüketimini azaltmak olsaydı yasaklanırdı. Poşetler yasaklandığında, marketler kağıt veya file seçeneğini ya da bizim Afrika’da gördüğümüz başka poşet unsurunu devreye sokarlardı.
Ama poşetler ücretli olduğunda marketten bir şey aldığınızda elinizde poşeti satın almaktan başka bir seçenek kalmıyor. Bu da birilerinin kazanması için yapılan hileden başka bir şey değil.
Vatandaşı enayi yerine koymak veya bir şeyden anlamıyor durumuna sokmanın başka bir yolu diye düşünüyorum.
Niyet sahihse poşetler yasaklansın ve bunun yerine alternatifler getirilsin…
Koca markette alışveriş yapan birisinin etrafından utandığından cebinden filesini çıkaramayacağını her Türk siyasetçi bilmelidir. Ama yasaklansa artık filesini cebinden çıkarmak utanç olarak görülmez veya diğer seçenekler devreye girer…
Biraz dürüst olalım, dalga geçmeyelim vatandaşla lütfen…
25 kuruş az diye düşünenlere bir poşetin maliyetinin 10 kuruş olduğunu ve artan paranın birilerinin cebine gittiğini, marketlerin üzerinden hem poşet maliyetinin gittiğini ve hem de ek bir kazanç kapısının çıktığını hatırlatırım.
Eğer mesele para değilse, poşet paralarını oluşturulacak bir fakir – fukara fonuna devretsinler ve doğrudan fakir fukaraya yardım olarak gitsin…
Hodri meydanEK
Pet şişeleri de plastik değil mi?
Onlar da yasaklansın.
Ya da onlar için depozito alınsın. Böylece ortalık pet şişe mezarlığı olmaz.ihe14 Haziran 2024: 20:49 #5080İbrahim Halil ER
Anahtar yöneticiTürkiye’de Özelleşme
Devlete ait olan işletmeler, bankalar ve fabrikalar önce kötü yönetilip sisteme yük haline getirilir.
Daha sonra bu yükten kurtulmak için yok pahasına yerli tüccarlara ve hatta içinde çalışanlara satılır.
O da ne?
Hiçbir işe yaramayan hatta yük olan işletmeler kara geçmiş. Üstelik işletmelerin gayri menkullerinin fiyatı bile satıştan elde edilen paradan daha fazla. Yani devlet işletmeyi değil de gayri menkulleri satsa daha karlı olacak.
Soygun bununla da bitmiyor…
Bir bakıyoruz ki yerli tüccarlar ne yapıp edip burayı batılı şirketlere satmış, yani peşkeş çekmişler. Bunun örneklerini çevremizde çok sık görebiliriz.
Böylece yerli ve milli kuruluşlarımız, işletmelerimiz yok pahasına bir süre sonra batılıların eline geçmiş oluyor… -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.