Günümüzde insanların ağzından düşürmediği bir sakızdır hukukun üstünlüğü. Hukukun üstünlüğü denilince akan sular durur. Hatta hukukun üstünlüğü kavramının altına bir süre sonra hukukçular da kendilerini yerleştirirler ve ardından kendileri la yüsel (sorgusuz) ve la yuhti (hatasız) birer şahıslara dönüşürler. Hukukçuları ve kararlarını eleştiremezsiniz, hatta hukukçuları da eleştiremezsiniz. Hemen sizi hukukun üstünlüğü ilkesiyle vurdukları gibi, sizi hukuk tanımaz ilan ederler. Kendilerine yönelik bir eleştiri olduğunda sizi hukuk tanımaz olarak yargılarlar.
Peki hukuki olan her şey doğru mudur?
Her kanun ve nizam sorgusuz mudur?
Kanuna ve hukuka uygun olup da yanlış olan şeyler yok mudur?
Mısır’da hukuka uygun idamlar yapılmaktadır.
Hitler de hukuka uygun olarak Yahudileri yok etti
Yani hukuka uygun olan herşey adil değildir. Bizim için önemli olan HUKUKA UYGUNLUK DEĞİL ADALET’tir.
İktidarlar, zalimler ve diktatörler de hukuka uyarlar. Ama onların hukuku keyfi bir hukuktur. Yani zulümleri yasaldır.
Eğer biz adaleti değil de hukuku öne çıkarırsak hukuki olarak zulme uğrayabiliriz.
Evrensel ilkeler falan diye bizi kandırmasınlar. Evrensel ilkeler malesef belli güçlerin hizmetindedir.
Siz hiç Güney Afrika, Filistin, Miyamar, Doğu Türkistan, Mısır, Suriye için evrensel ilkeleri harekete geçiren dünyanın egemen güçlerini gördünüz mü?
O HALDE HUKUK DEĞİL ADALET İSTEMELİYİZ.
İbrahim Halil ER