İbn-i Kesir’de hz. Hacer’in nesebi ile ilgili ilginç bir bilgi geçmektedir. Amr b. As, Mısır fethi için Mısır’a gittiğinde Mısır’in ileri gelenlerine hz. Hacer’den dolayı akraba olduğunu beyan eder. Onlar da hz. Hacer’in nesebini şöyle sayarlar: “Hacer, bizim tanınmış ve şerefli bir mensubumuzdu. Hükümdarımızın kızıydı. Menef halkındandı. Me-neflilerin hükümdarı Fe’dil’di. Aynüşşemsliler onlara saldırdılar. Onları öldürüp mallarını yağmaladılar. Hükümdarları ve halkları yerlerinden sürgün edildiler. Bu sebeple Hacer, İbrahim peygamberin eline geçti. İbrahim peygambere: “Merhaba, ehlen ve sehlen” deriz.”İbn Kesîr, El Bıdaye Ve’n-Nihaye, Çağrı Yayınları: 7/162-167.
Bu rivayet doğru ise Hz. Hacer ile ilgili söylenen köle ve siyah olduğu ifadeleri tamamen yakıştırma ve israiliyattır. Çünkü Yahudiler, İshak soyunun İsmail soyundan üstün olduğunu beyan etmek için sürekli bu unsuru kullanmaktadır.
Hz. Hacer’in soylu olması daha uygundur.
Bu aynı zamanda Peygamberimizin evlendiği Mısırlı Kıpti Mariya için de geçerlidir. Onun da Mısır asillerinden olduğu belirtilir.
Peki asil olan birisi neden köle gibi birilerine hediye ediliyor? diye sorabilirsiniz.
Bu soruyu sormanız doğaldır, çünkü dönemin sosyolojisini bilmemektesiniz.
Bu dönemlerdeki iktidar mücadelelerinde bazı asiller mücadeleyi kaybedip bu şekilde esir alınabilir. Tıpkı İran savaşı kaybettiğinde hükümdarın kızlarının Medine’ye getirilip köle olarak satılmak istenmesi gibi.
İbrahim Halil ER