Kadın ve erkek, karı ve koca arasındaki tüm sorunlar anlaşmamazlıklar ve geçimsizliklerin temel nedeni kadın ve erkeğin eşit kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır.
İnsanlar ne kadar mücadele etseler ve ne kadar siyasi gücü arkalarına alsalar da Allah’ın eşit yaratmadığını eşit hale getiremezler.
Zaten eşit yaratılmış olsaydı fıtrata da aykırı olurdu. Hiç elma ile armut eşit mi?
Temelde kadın ve erkek eşit kabul edildiğinde tarafların birbirlerinin seviyesine inmeleri gerekirdi. Burada da yaşanan o olmaktadır. Ya erkekler metro seksüel adı altında kadınlaşırken, kadın değer yargılarını ve yaşam tarzını benimser. Ya da kadınlar erkeksileşmekte erkek değer yargılarını benimsemektedirler. Kendilerine kadın cinsiyetinin özelliği hatırlatıldığında bile “kadınlığını bil gibi” hemen kırmızı görmüş boğa gibi saldırıya geçmektedirler.
Halbuki bütün bunlar yanlış ve fıtrata aykırıdır.
Kadın kadın olduğu için, erkek de erkek olduğu için güzeldir.
Kadının beğenmediği kadınsal zaaflar, onun kişiliği ve güzelliği iken, bugün erkek çocuklarının beğenmediği kılları (bir çok erkek ve ergen erkekler kıllarından kurtulmak ve tüysüz olmak için lazer seanslarına katılmakta, ilaç kullanmaktadırlar.) onun fıtratı, süsü ve güzelliğidir.
Karı koca arasındaki ihtilafın da temel nedeni bu eşit kabul etme ve kadının eşit olma mücadelesidir. Bu durumun yaşattığı en önemli sıkıntı erkeği ile güç yarışına giren kadının daha çok yıpranması ve psikolojisinin bozulmasıdır.
Halbuki kadın fıtraten naiftir. Başını dayayacağı bir yastık ve omuz onu güçlü kılar. Erkeğiyle aynı seviyeye gelmek için yaptığı mücadele atakları onu gittikçe kimliğinden ve kansılığından uzaklaştırdığı gibi evde sonu gelmeyen tartışmalara ve sorunlara yol açar.
Aynı şey erkek için de geçerlidir. O da bir kadının şefkatli yüreğine, sabrına ve sığınacağı bir limana ihtiyaç duyar. Bu onu sakinleştirdiği gibi hayata tutunmasını ve mutlu olmasını sağlar. Fakat evde, erkekleşmiş bir kadınla karşılaşır. Kendisi gibi davranan ve bunu özgürlük/eşitlik olarak gören bir kadın vardır karşısında. Aslında bir kadın değil de kadın kılığında bir ekek vardır karşısında… Sanırsınız ki aynı evi paylaşan iki erkektirler.
Sığınacağı bir liman bulamayan erkek, denizde fırtınaya yakalanmış bir gemi gibi yalpalar. Rotasını şaşırır. Sonunda bir kayaya çarpıp batabilir. Onun tepkisi ve belki de agresif davranışı batmak üzere olan bir insanın avazı ve canhavlidır.
Ama kadınlar ve kadın dernekleri dünyayı sadece kadınlar olarak gördüğünden erkeğin bu çırpınışını bir erkek egemenlik mücadelesi ve şiddet olarak algılayıp saldırıya (yani erkeklerin yaptığı gibi hareket ederler) geçerler. Halbuki, kadın ve erkek mücadelesinde kadının erkek tavrını seçmesi yerine kendi doğal fıtratı gibi davransa, yani kadın gibi davransa (yani süzülmüş gözler ve şefkatli bir ses) erkeği bu savaşta mağlup eder.
Evlerde kadınlarımız erkeklerle hakimiyet mücadelesine girerek fıtrata aykırı davranmaktadırlar. Eğer bir kadın erkeği yönetmek ve ona hakim olmak istiyorsa erkeğin çok iyi bildiği erkeksi yöntemlerle değil, doğrudan kendisi olmakla başarılı olur. Zaten bizim kültürümüzde evi dişi kuş yapar ve evde kadının mutlak egemenliği söz konusudur. Hiçbir erkek evin iç işleyişiyle doğrudan uğraşmayı tercih etmez. Onun yemeği hazırsa, kendisine güler yüz gösteren bir eşi varsa gerisini düşünmez. Çünkü erekler detaycı değildir. Kadınlar detayı görürken erkekler geneli görür. Bu nedenle kadınların korktuğu evin hakimiyetini kaybetme olayı aslında yaşanmaz. Erkek eve değil karısına odaklanır.
Kadın, erkeği yönetir ama bunu kadınca ve kadın silahlarıyla yapar. Ne zamanki feminist etki ile hareket edip erkek silahına kullanmaya başladıysa bu mücadelede yıpranmış olarak çıkmışlardır. Bu işin en büyük sakıncası ve mağduru çocuklar olacaktır. Çünkü kadın erkeği dünüştürmek, kadınsılatırmak isterken erkek çocukları kadınsı unsurlara yönelecek bu durum toplumun ilerlemesini ve gelişimini durduracaktır. Çünkü toplumlar kadınsılaştığında, medeniyetler kadınsılaştığında zevale yaklaşır. Erkeksi testorenin güçlü olduğu (ibni haldun buna asabiyet nazariyesi diyor) başka bir unsur tarafından yok edilir…
Ev deyip geçmeyin. Herşey evde başlar ve orada yok olur.
Kadın ve erkek fıtratlarına uygun davrandıklarında mutluluk gerçekleşir…
İbrahim Halil Er
Husmenaga Foto
Yok hocam sen tam bilmiyorsunmuşsundur, eşittir de eşittir, eşittir de eşittir
Cafer Dağcı
Eşitliği sadece cinslerin farklılığında değerlendirmişsiniz hocam. Bu konuda uzun yıllardır düşünüyorum. Eşit değilseler neden eşit kabul etmeyen toplumlar geri kaldılar diye düşunmeden edemiyorum? Ancak erkeğin fiziksel olarak kadına kadınında fiziksel özellik olarak benzemeye çalışması eşitlik değil sapkınlık mücadelesidir. Eşitlik başka bir şey olmalı yada hukuk karşısında eşit olmalı.
Ayla Dilek
Eşit değiliz tabiki ileri ülkeler ilerlemesini kadina eşit davrandığı için yani erkek gibi davrandigi için sağlamıyor yurt dışında yasayan akil sahibi herkes görmüştür ki ileri ülkeleri ileri yapan kanun hukuk ve adalet konusunda tam bir dustur ile ülkenin yönetimidir diğer görüntü illüzyondur… kadının hakkı erkeğin hakkı kuran ve hadislerdeki yaşansa zaten en ileri ülke islam ülkeleri olacakken arap kültürünü islam zannetmek cehaletin tepe noktasidir
Cafer Dağcı
Ayla Dilek madam curie nükleer enerji yi kanun hukuk ve adaletle mi buldu?
Ayla Dilek
Cafer Dağcı bunun batının eşşek gibi çalışma hayatına soktuğu sözde eşitlikle ne alakası var mevlananın kızı kimya O da ilgilenmiş kimyayla simyayla once islamdaki Kadınlarin ilmini bilio sonra yorum yapmalı hz meryem okulundaki tek kız öğrenciydi islamin ilme karşı bir durusu mu var bunu ancak islami bilmeyen söyler
he bu arada garibim curie az çekmemiş batının kadin düşmanı tavrından zavallı radyasyondan mefta olmuş bu da ayrı konu
Cafer Dağcı
Ayla Dilek bilmediğim doğrudur. En başarısız olduğum husus budur. Siz öğretin neden batı doğudan üstün durumda yüzyıldır?
Ayla Dilek
Cafer Dağcı ilime öncelik verdiği için adaleti kendi içind e elinde tuttuğu için kanunlar uygulandığı için yani m.akifin dediği gibi isleri var dinimiz gibi dinleri var işimiz gibi
Cafer Dağcı
Ayla Dilek bu kadar mı? Kolaymış.
Ayla Dilek
Cafer Dağcı akıllı insana uzun kelam etmek hakarettir anladıysanız ne mutlu
Cafer Dağcı
Ayla Dilek bu kadar kolayda doğu batıya üstün olmak için neden sizin tavsiyenize uymuyor?
Ayla Dilek
Cafer Dağcı bu anlattıklarım kolay mi… siz ne yazık ki anlamamışsınız selametle
Cafer Dağcı
Ayla Dilek anlamayana anlıyacağı şekilde anlatsanız ilme öncelik kanunlara uyma ve kendi içinde adaleti sağlamak kolay değil mi? Kolay deyince anlamamışmı oluyorum.
Sebebi bulup gereğini yapmadıktan sonra nasıl üstün olacağız?
Ayla Dilek
He bir de islami kurallarla yönetilen islami ülke mi var yok ki hepsi batının atanmış valileriyle yönetilip islami öcü gibi gösterip yaşatmakla görevli onu da unutmamak lazım
Ferdi Aytekin
yeniden amerikayi kesfetmeye çalısmaya gerek yok, örnek iliskilerden ornekler alinsaydi zaten kurumsallasmıs bir cok aile yapımiz bozulmazdı. Ne yazıkki hala çocuklara soyle davramaliyiz kadina erkege boyle davranmalıyız veya dinin emir ve yasakları şunlarmıdir veya bunlarmıdır gibi felsefelerle ugrasıp duruyoruz. İnsan olmayı ögreninrse insanlar zaten , çocugada kadinada hayvanada cevreye canli cansiz herseye saygi duymasıni bilir sevgi beslemesini bilir , canli cansiz herseyin hakkını gozetlemesini bilir.
Bu yuzden benim gözumde tegerruatlarda vogulmaktır direk insan olmanın erdemleri uzerine yogunlasilsa egitimlerde ozaman zaten sorun kalkacaktir bir çok şeyde otomatikman. İnsan olmak bukadar zor bir sey demekki, insan olmak zor lakin insan kalabilmek daha zor. Çünkü dunyanın en serefli mahlukuda insan, malesef en serefsiz mahlukuda insan. Insan olmak zor zanaat.
ALAH yardımciniz olsun hocam. Bizler rahatiz ilim yok, bisey yok , fazla sorumlulugumuz olmadığı icin kafa mis kimin ne gali vaesa görsün diyerwk kacabiliyoruz sorunlardan sorumluluklardan sıkısinca bunalınca. Ama sizlerin öyle bir lüksu yok, o yuzden ALLAH yardimciniz olsun diyorum. Mecburen Boyle topluma laf anlatmaya calisip durdugunuz için.
Fotoğraf açıklaması yok.